Pitigrilli, geçimini gazeteci ve romancı olarak sağlayan İtalyan yazar Dino Segre'nin (9 Mayıs 1893 - 8 Mayıs 1975) takma adıydı. En tanınmış romanı, takma adıyla yayınlanan ve uyuşturucu kullanımı ve cinselliği ele alması nedeniyle Katolik Kilisesi tarafından "yasaklı kitaplar" listesine alınan Cocaïne'dir (1921). Kitap birçok dile çevrilmiş ve çeşitli baskıları yapılmıştır. Pitigrilli ölümünden önceki yıl olan 1974'e kadar romanlar yayınladı.
Torino'da 1924'ten 1938'e kadar yayınlanan Grandi Firme adlı edebiyat dergisini kurdu ve bu dergi Faşist hükümetin yeni yürürlüğe giren Yahudi karşıtı Irk Yasaları uyarınca yasaklandı. Katolik olarak vaftiz edilmesine rağmen Segre o dönemde Yahudi olarak sınıflandırılmıştı. 1930'larda Faşist gizli servis OVRA için muhbir olarak çalışmış, ancak 1939'da Paris'te ifşa edildikten sonra görevine son verilmiştir. Babası Yahudi'ydi ve Pitigrilli Yahudi bir kadınla evlenmişti. (uzun süre ayrı yaşamalarına rağmen)
Pitigrilli, Torino'daki evini korurken 1930'larda Avrupa'da seyahat etmişti. Irk statüsünü değiştirmek için 1938'de başlayan çabaları başarılı olmamış ve İtalya'nın Almanya'nın müttefiki olarak savaşa girmesinin ardından 1940'ta bir Yahudi olarak sürgüne gönderilmiştir. O yıl iç sürgünden serbest bırakıldı ve para kazanmak için Roma'da isimsiz olarak yazdı. Mussolini hükümeti 1943'te düştükten ve Almanlar İtalya'yı işgal etmeye başladıktan sonra Pitigrilli İsviçre'ye kaçtı ve burada ikinci eşi (bir Katolik) ve kızları da ona katıldı. Orada 1947 yılına kadar yaşadıktan sonra Arjantin'e taşındılar. Segre ve ailesi 1958 yılında Avrupa'ya dönerek Paris'e yerleşti ve buradan zaman zaman Torino'yu ziyaret etti.
Evet hiçbir kadın bana '' Hayır '' demedi şimdiye kadar. Çünkü ben hiçbir kadını bana '' Evet '' demesi için zorlamadım. Zorlama cesareti gösteremedim daha doğrusu... Ya '' Hayır '' derse diye korktuğum için.
Italya'da ikinci dünya savaşına doğru, Mussolini ve yükselen faşizmin toplumu nasıl ortadan ikiye böldüğünü, sanatın, bilimin bir anda nasıl ikinci plana atıldığı, dost görünenlerin maddi çıkarları için nasıl soysuzlastiklarini, bağnazlığın her türünün insanı nasıl insanlıktan çıkardığını anlatan ve kitabın sonunda gerçek kurtaricinin bilim,sanat ve eğitim oldugunu vurgulayan; dinleri insanı insana kırdıran bir düşünce sistemine sahip olduğu için reddeden,asıl önemli olanın insana insan olduğu için saygı duyulması gerektiğini söyleyen bir roman Musa ve Çömezleri.
Tarihsel gerçeklik ile kurgunun iç içe geçtiği romanın yazarı Pitigrilli yarı Yahudi. Yazdıklarının bir kısmı otobiyografik.
Yahudiliği reddeden,zamanında çok eleştirilmiş ama kitapları çok satmış ilginç bir yazar. Bir dönem kitaplari yasaklanmış.
Ikıncı Dünya savaşı yıllarında Mussolini 'nin gizli örgütü adına ajanlık yaptığı iddia edilmiş. Hem Yahudi hem ajan. Savaştan sonra ise tamamen Mussolini karşıtı bu romanı yazıyor. Gerçi romanda Yahudileri de çok eleştiriyor, bagnazliklarindan dolayi. Biraz kafası karışık. Tıpkı bizim Ziya Paşa gibi:))))
Kitabın yeni baskısı yok. Bu sahaftan alinmiş 1970 başımı bir nüsha .Kitabın çevirisi ise 1940'lardan kalma. Bol bol Osmanlıca sözcük var.Okumak isteyenlerin Eski Türkçeye hakim olması gerekiyor. Ama ben dilini ve anlatımıni sevdim.
Çok eskilerden kalan 1972 basımı bir kitap.Kitaplığımda unutulmuş bir kitap olarak fazla edebi değeri olmayan insan yaşantısı konusu ile beklentilerimi çok karşilamadığını söyleyebilirim.