Tek gözlü bir apartman dairesinde veya saray yavrusu bir malikanede de yaşasanız bir şey değişmez; çocuğunuzla vakit geçireceğiniz bir mekan yaratmanın zorlukları içsel imkanlarınızla ilgilidir, banka hesabınızla değil.
Ebeveynliği kendi olgunlaşma sürecimizin bir parçası ve çocuklarımızı kendi biricik kaderlerini yaşayan eşsiz bireyler olarak görebilirsek suçluluk duygusunun tuzaklarına düşmekten kurtulabiliriz.
İnsan sesinin canlılığı, kayıttan çalan sakinleştirici bebek müzikleri veya hatta sizin kaydedilmiş sesiniz bile olsa bunlardan farklı bir özelliğe sahiptir.
Ses canlı kaynaktan geldiğinde bebek için besleyici nitelikte bir yönü vardır ve bu yön, ses kayda alındığında kaybolur...
Her insan hayata gelirken, hayat boyunca ortaya çıkmaya devam edecek şahsi özelliklerini biricik kişiliğini ve kaderini beraberinde getirir. Bu bilgi pek çok din ve kültürde ifadesini bulur; Çeroki kültüründeki, "ne için doğduğunu keşfedecek kadar uzun yaşayasın" duasında olduğu gibi.
Çocuklarınızla evde tüm gün kalıyorsanız, bir daha elinize gelen bir formdaki meslek alanına 'ev hanımı', 'işsiz' gibi ifadeler yerine " ev yöneticisi" yazmayı deneyin, daha iyi hissedeceksiniz.
Tek gözlü bir apartman dairesinde veya saray yavrusu bir malikanede de yaşasanız bir şey değişmez; çocuğunuzla vakit geçireceğiniz bir mekan oluşturmanın zorlukları içsel imkanlarınızla ilgilidir, banka hesabınızla değil.
Hızlandırılmış çocuk sendromu, günümüzde hayatın her alanında karşımıza çıkan bir olgu. Bedenen tam olarak olgunlaşmamış olduğu belliyken hâlâ bebekleri yürüteçler ve bebek sporları ile yürüme konusunda acele ettirmeye çalışıyoruz...
Kim John Payne, Daha Sade Bir Hayat kitabında "çok fazla eşyanın" çocuklarda stres, duygusal çöküş ve davranış bozuklukları yarattığına ilişkin sağlam tezler öne sürüyor.
Tek gözlü bir apartman dairesinde veya saray yavrusu bir malikanede de yaşasanız bir şey değişmez; çocuğunuzla vakit geçireceğiniz bir mekan yaratmanın zorlukları içsel imkanlarınız ile ilgilidir, banka hesabınızda değil.
Ebeveynliği kendi olgunlaşma sürecimizin bir parçası ve çocuklarımızı kendi biricik kaderlerini yaşayan eşsiz bireyler olarak görebilirsek suçluluk duygusunun tuzaklarına düşmekten kurtulabiliriz.
Uzun süre sonra ebeveynlik kitabı okuduğumdan mıdır ya da %80 kafamdaki ebeveynlik profiline yakın bulduğumdan mı? Tam cevabı bilemesem de kitabı bir hayli yararlı buldum gözüm kapalı öneririm. Bi kere diğer ebeveynlik kitapları gibi çocuğa sınır koyma konusunda ucu açık kalmamış gayet net bir şekilde açıklamış.
Disiplinin ceza ve mantık ile değil davranış ve tekrarla verileceğini netliğe kavuşturmuş.
Nedense disiplin, sınır çizme konuları üzerinde yabancı kaynaklar beni aydınlatmıyordu bu kitabı sanırım bu sebepten çok sevdim. Davranış olarak hayatıma geçirmek için bol bol altını çizdiğim yerleri okuyorum ve uygulamaya çalışıyorum.
Çocuk yetiştirme üzerine; regilio emila, montessori, waldorf yöntemleri günümüzde popüler.
İçlerinde en hayata aktarılacak olan bana göre waldorf.
Kitap waldorf yöntemi eksininde dönüyor. Eğer bu yöntemi araştırıyor ve kaynak istiyorsanız Ebeveynlik kitapları okumayı seviyorsanız, edinmelisiniz.