Stony Brook Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde profesörüdür. Physics in Perspective dergisinin baş editörlerinden biridir ve Physics World dergisinde “Critical Point” isimli aylık köşe yazıları yazmaktadır. Londra Fizik Enstitüsü’nün (IOP) ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Amerikan Fizik Topluluğu’nun (APS) üyesidir. Başlıca eserleri arasında şunlar yer almaktadır: World in the Balance: The Historic Quest for an Absolute System of Measurement, The Great Equations: Breakthroughs in Science from Pythagoras to Heisenberg ve The Prism and the Pendulum: The Ten Most Beautiful Experiments in Science. Çeşitli yazıları The Atlantic Monthly, The New York Times, The Wall Street Journal, Science, New Scientist ve diğer akademik ve popüler yayınlarda yer almıştır.
Günümüzde fizik biliminin geldiği noktada, sahip oldukları değerlerin nereden geldiği hakkında hiçbir açıklamamızın olmadığı
bazı parametreler vardır. Bu parametreler çok sayıda farklı değere sahip olabilir ve bu
değerlerin çoğu için yaşamın ortaya çıkması mümkün değildir. Bu nedenle var oluşumuz
söz konusu parametrelerin buna uygun değerlere sahip olmasına bağlıdır. Bu parametrelerden birine örnek, hidrojen atomunun çekirdeğinin, yani protonun kütlesinin, atomu meydana getirmek üzere bu çekirdeğe bağlı halde bulunan elektronun kütlesine oranıdır. Buna benzer pek çok parametre vardır.
Fizikçi Richard Feynman ünlü bir ifadesinde "kuantum mekaniğini hiçkimse anlamıyor" demişti. Kendisi her zamanki gibi provokatif idi ancak sözleri, bu konunun adı çıkmış zorluğunun ve sağ duyuya tamamen ters düşen doğasının altını bir kez daha çiziyordu. Peki bu konu neden bu kadar zordu?
Kuantum dünyasının yerlisi olmayı başaramamış
Kitabın başlığıyla tamamen uyumlu bir içeriğe sahip, hatta ön bilgi olması açısından Newton döneminden başlıyor daha sonra kuantum dönemine şekil vermiş isimleri ve çalışmalarını ele alıyor. Yazarlardan birisinin fizikçi diğerinin felsefeci olması bana pek iyi bir kararmış gibi gelmedi. Bir yandan kuantumun sadece kültürel olarak halka nasıl yansıdığı anlatırken diğer yandan bilimsel içerikler anlatılmaya çalışıyor. Bu da okuyucu açısından içerikten kopma gibi sorunlara mâl oluyor. Bilimsel anlatımı pek açıklayıcı bulmadım aslında, bu konuda yazılmış daha açıklayıcı kitaplar olduğunu düşünüyorum.
Kuantumun bilimsel içeriğinden ziyade dönemin tartışmaları, kuantumun halka yansıması ve bilim insanları arasında algılanmasını merak edenler için iyi bir kitap. Örneğin popüler kitaplar sayesinde bilimle ilgilenmeyen kişilerin lügatına belirsizlik ilkesi, Schrödinger'in kedisi, dalga parçacık ikilemi vesaire gibi konuların nasıl eklendiği ele alınıyor. Hatta bu durum karikatürlere ve dükkan tabelalarına kadar yansıyor. Tabii bilimin bu şekilde halka yansımasının bilime iyi veya kötü katkısı ne olur tartışılabilir ancak gönül ister ki aynı merak Türkiye'de olsun.
Kuantum DönemiRobert P. Crease · İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları · 201615 okunma
Muhakkak hepimiz çok duymuşuzdur Kuantum kelimesini. Peki nedir bu kuantum? Kuantum mekaniği nedir dersek; kabataslak madde ve ışığın, atom ve atomaltı seviyelerdeki değişimlerini inceleyen bir bilim dalı diyebiliriz. Yani Kuantum atomları, molekülleri meydana getiren elektron, proton, nötron gibi parçacıkları açıklamaya çalışır.
Kuantum