Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Robert Withers

Robert WithersBüyük Efendi'nin Sarayında yazarı
Yazar
6.0/10
3 Kişi
11
Okunma
0
Beğeni
474
Görüntülenme

En Yeni Robert Withers Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Robert Withers sözleri ve alıntılarını, en yeni Robert Withers kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dipnot
(Bu tarihlerde Topkapı Sarayı'ndaki Enderun'dan başka Edirne ve Bursa'da da Enderun okulları bulunmaktaydı. Daha sonra bunlar kal- dırılmış ve yalnız Topkapı Sarayı ve Galatasaray Enderunları kalmış- tır. Enderun 1832'de, İkinci Mahmud'un başlattığı reformlar sırasında tamamıyla kaldırılmışlardır.)
Tören âmiri-Teşrifatçı: Kanunî Sultan Süleyman tarafından ihdas edi- miştir. "Teşrifatî Efendi" veya "Teşrifatçı Efendi" denilirdi. Saraya ve dev- lete ait bütün seremoniyi bilir, merasim esnasında, elindeki deftere göre protokolü yönetir ve uygulardı. Daha sonraları Sadaret Kethüdalığı'na bağlanmıştır.
Reklam
Metinde: Mutaferrikas. (Müteferrika). Bunlar da atlıdırlar, ancak rü- beleri Sipahilerden daha yüksektir. Sözcük farklı, ayrıcalıklı anlamın- dadır. (Müteferrikalar, 'Hademe' de denilen hizmet efradıdır. Sultanın maiyetinde bulunduğu gibi, Vezirlerin ve diğer başka yüksek görevli- lerin de 'Müteferrikalar'ı vardı. Özellikle Padişah Müteferrikalari asil ve güvenilir kişilerden seçilirdi. Bir kısmı Sultanzade, Vezir ve Beğler- beyi gibi Paşazadeler ile ümera, Defterdar ve Rikâb Ağaları evlatları, bir kısmı da 'Hasoda' ile hazine ve kiler koğuşlarının ve Baltacıların kı- demlilerinden tayin olunurdu.)
Dipnot
Veya Kafesi: Fatih Sultan Mehmed Han'a kadar Padişahlar bizzat D- vana başkanlık ederlerdi. Gedik Ahmed Paşa'nın sadrazamlığı döne- minde, olayların Padişahı üzmesi ve kızdırmaması için bu usul kaldırıl- miş, "Kafesi bir mahfel" inşa edilmiş ve "Sultan'ın dinleme" yeri olarak kullanıla gelmiştir. Sultan buradan Divanı izlemektedir.
Kaptanpaşa onun işi de Tersane ve gemiler hakkında Zat-ı Şahane'yi bilgi sahibi etmektir.
Veziriâzam işin esasını anladıktan sonra [kendisini fazla sıkıntıdan kurtarmak için] kararı ötekilere bırakır; örnek olarak eğer konu Medeni Kanunu (Şeriati) ilgilendiriyorsa Kazaskerlere; eğer bir hesap işi ise Defterdarlara, sahtekârlık konusuysa [Padişahın tuğrasını taklit etmek gibi] Nişancıya; tacirleri ve malları ilgilendiriyorsa [ki o konuda önemli zorunluluk çıkabilir] yanında oturan Pa- şalardan birine verir. Böylece yükleneceği zahmetli ve yorucu işten kurtulmuş olur; yalnız önem ve sonuç bakımından gerekli gördüklerini kendisine ayırır; kendisinin yokluğunda Kaimme- kam aynı yöntemle işlem yapar.
Reklam
Divan Günleri
Divan günleri haftada dörttür: Cumartesi, Pazar, Pazartesi ve Salı: Bu günlerde Vezirâzam' ve öteki vezirlerin hepsi, Rumeli ve Anadolu'nun iki Kazaskeri [ki iki eyaletteki bütün kadıların başıdırlar]; üç Defterdar' [ki görevleri Padişahın bütün gelirlerini toplamak, askerlerinin ve diğer aylıklı kişilerin ücretlerini ödemekle görevlidirler]; Reisülküttab [Padişahın mabeyincisidir]; Nişancı* [emirleri, mektupları Padişahın büyük mührü ile mühürler]; bü- tün Paşaların kâtipleri ve önemli kişiler, büyük sayıda görevliler daima Divanın kapısında beklerler.
Dipnottan küçük bir not
Seraglio: Topkapı Sarayı'nın bulunduğu yerin eski adıdır. Batıda Topkapı Sarayı bu adla tanınırdı.
Köle Ticareti XVI Yüzyıl ortasında başlamış, Afrika'dan toplanan zenciler ilk önce Güney Amerika ülkelerine gönderilmiş, 1619'da ise (Withers Greaves in kitabının yayınlandığı tarihten 31 yıl önce) ilk zenci kafilesi Kuzey Amerika'daki plantasyon sahiplerine satılmıştır. Zenci-köle ticaretinin acımasızlığı yanında Osmanlı'da kölelere ve esirlere tanınan haklar Batılıların eleştiremeyecekleri kadar insanca idi. Buna karşı yazarların Müslüman halkın cahilliği konusun- daki gözlemlerinin gerçekçi ve haklı olduğunu da kabul etmek gerekecektir. Osmanlı Uleması bilimselliğe, akılcılığa ağır ve aşılamaz ipotekler koymuş ve her türlü olanaklara sahip olan uçsuz bucaksız imparatorluk yüzyıllar boyu sürecek bir cehalet karanlığına gömülüp gitmiştir.
Kitapta, o tarihlerde Enderun'a Türk kanından olan çocukların alınmadığı (ya da çok nadir olarak alındığı) belirtilmektedir.
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.