Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Robert Withers

Robert WithersBüyük Efendi'nin Sarayında yazarı
Yazar
6.0/10
3 Kişi
10
Okunma
0
Beğeni
458
Görüntülenme

Robert Withers Sözleri ve Alıntıları

Robert Withers sözleri ve alıntılarını, Robert Withers kitap alıntılarını, Robert Withers en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Divan Günleri
Divan günleri haftada dörttür: Cumartesi, Pazar, Pazartesi ve Salı: Bu günlerde Vezirâzam' ve öteki vezirlerin hepsi, Rumeli ve Anadolu'nun iki Kazaskeri [ki iki eyaletteki bütün kadıların başıdırlar]; üç Defterdar' [ki görevleri Padişahın bütün gelirlerini toplamak, askerlerinin ve diğer aylıklı kişilerin ücretlerini ödemekle görevlidirler]; Reisülküttab [Padişahın mabeyincisidir]; Nişancı* [emirleri, mektupları Padişahın büyük mührü ile mühürler]; bü- tün Paşaların kâtipleri ve önemli kişiler, büyük sayıda görevliler daima Divanın kapısında beklerler.
Veziriâzam işin esasını anladıktan sonra [kendisini fazla sıkıntıdan kurtarmak için] kararı ötekilere bırakır; örnek olarak eğer konu Medeni Kanunu (Şeriati) ilgilendiriyorsa Kazaskerlere; eğer bir hesap işi ise Defterdarlara, sahtekârlık konusuysa [Padişahın tuğrasını taklit etmek gibi] Nişancıya; tacirleri ve malları ilgilendiriyorsa [ki o konuda önemli zorunluluk çıkabilir] yanında oturan Pa- şalardan birine verir. Böylece yükleneceği zahmetli ve yorucu işten kurtulmuş olur; yalnız önem ve sonuç bakımından gerekli gördüklerini kendisine ayırır; kendisinin yokluğunda Kaimme- kam aynı yöntemle işlem yapar.
Reklam
Metinde: Mutaferrikas. (Müteferrika). Bunlar da atlıdırlar, ancak rü- beleri Sipahilerden daha yüksektir. Sözcük farklı, ayrıcalıklı anlamın- dadır. (Müteferrikalar, 'Hademe' de denilen hizmet efradıdır. Sultanın maiyetinde bulunduğu gibi, Vezirlerin ve diğer başka yüksek görevli- lerin de 'Müteferrikalar'ı vardı. Özellikle Padişah Müteferrikalari asil ve güvenilir kişilerden seçilirdi. Bir kısmı Sultanzade, Vezir ve Beğler- beyi gibi Paşazadeler ile ümera, Defterdar ve Rikâb Ağaları evlatları, bir kısmı da 'Hasoda' ile hazine ve kiler koğuşlarının ve Baltacıların kı- demlilerinden tayin olunurdu.)
Tören âmiri-Teşrifatçı: Kanunî Sultan Süleyman tarafından ihdas edi- miştir. "Teşrifatî Efendi" veya "Teşrifatçı Efendi" denilirdi. Saraya ve dev- lete ait bütün seremoniyi bilir, merasim esnasında, elindeki deftere göre protokolü yönetir ve uygulardı. Daha sonraları Sadaret Kethüdalığı'na bağlanmıştır.
Köle Ticareti XVI Yüzyıl ortasında başlamış, Afrika'dan toplanan zenciler ilk önce Güney Amerika ülkelerine gönderilmiş, 1619'da ise (Withers Greaves in kitabının yayınlandığı tarihten 31 yıl önce) ilk zenci kafilesi Kuzey Amerika'daki plantasyon sahiplerine satılmıştır. Zenci-köle ticaretinin acımasızlığı yanında Osmanlı'da kölelere ve esirlere tanınan haklar Batılıların eleştiremeyecekleri kadar insanca idi. Buna karşı yazarların Müslüman halkın cahilliği konusun- daki gözlemlerinin gerçekçi ve haklı olduğunu da kabul etmek gerekecektir. Osmanlı Uleması bilimselliğe, akılcılığa ağır ve aşılamaz ipotekler koymuş ve her türlü olanaklara sahip olan uçsuz bucaksız imparatorluk yüzyıllar boyu sürecek bir cehalet karanlığına gömülüp gitmiştir.
Biz bu kitabı, 1653 tarihli baskısından Türkçeye çevirmiş bulunuyoruz. Bu tarihlerde Osmanlı tahtındaki padişah I. Ahmed'dir. I. Ahmed 1603'de tahta çıkmış, 1617'de 27 yaşında ölmüştür. I. Ahmed'ten önceki padişah III. Mehmed tahta çıkar çıkmaz 19 kardeşini; Fatih Mehmed'in kurduğu düzene, yani tahta çıkan- ların devletin geleceği için kardeşlerini öldürmelerine ilişkin olan kurala göre öldürtmüştü. I. Ahmed bu kuralı kaldırmış, bu arada tahtın babadan oğla değil, en büyük şehzadeye kalması kuralını koymuştur. I. Ahmed'in dönemi Avusturya ve İran savaşları ve Celali başkaldırmaları ile geçmiştir.
Reklam
Dipnot
(Bu tarihlerde Topkapı Sarayı'ndaki Enderun'dan başka Edirne ve Bursa'da da Enderun okulları bulunmaktaydı. Daha sonra bunlar kal- dırılmış ve yalnız Topkapı Sarayı ve Galatasaray Enderunları kalmış- tır. Enderun 1832'de, İkinci Mahmud'un başlattığı reformlar sırasında tamamıyla kaldırılmışlardır.)
Dipnot
Veya Kafesi: Fatih Sultan Mehmed Han'a kadar Padişahlar bizzat D- vana başkanlık ederlerdi. Gedik Ahmed Paşa'nın sadrazamlığı döne- minde, olayların Padişahı üzmesi ve kızdırmaması için bu usul kaldırıl- miş, "Kafesi bir mahfel" inşa edilmiş ve "Sultan'ın dinleme" yeri olarak kullanıla gelmiştir. Sultan buradan Divanı izlemektedir.
Biz bu kitabı, 1653 tarihli baskısından Türkçeye çevirmiş bulunuyoruz. Bu tarihlerde Osmanlı tahtındaki padişah I. Ahmed'dir. I. Ahmed 1603'de tahta çıkmış, 1617'de 27 yaşında ölmüştür. I. Ahmed 'ten önceki padişah III. Mehmed tahta çıkar çıkmaz 19 kardeşini; Fatih Mehmed'in kurduğu düzene, yani tahta çıkan- ların devletin geleceği için kardeşlerini öldürmelerine ilişkin olan kurala göre öldürtmüştü. I. Ahmed bu kuralı kaldırmış, bu arada tahtın babadan oğla değil, en büyük şehzadeye kalması kuralını koymuştur. I. Ahmed'in dönemi Avusturya ve İran savaşları ve Celali başkaldırmaları ile geçmiştir. Bu yıllar Batıda, Din Savaşları ile birlikte, Rönesans'in getirdiği hümanizma ve bireycilik akımlarının geliştiği, Doğa bilimlerinin dinsel dogmaların yerini aldığı, büyük ticaret yollarının araştırıldığı ve bulunduğu, matbaanın büyük ölçüde kullanılmaya başladığı ve Batı topluluklarının Aydınlanma Devrimi'ne kapılarını açtıkları bir dönemdir. Osmanlılar ise yeryüzünün en büyük monarşisi olmala- rının nedeninin din ve ahlak sistemlerinde olduğunu sanarak ve kendi içlerine kapanarak bütün bu gelişmelerin uzağında yaşamaktadır.
Osmanlı Sarayı
Ottoviano Bon İstanbul'da bulunduğu sırada (Bostancıbaşı ile ahbaplık kurarak) Osmanlı Sarayı üstüne ayrıntılı bilgiler edinmiş ve bunları büyük bir rapor haline getirmiştir.
Reklam
Kaptanpaşa onun işi de Tersane ve gemiler hakkında Zat-ı Şahane'yi bilgi sahibi etmektir.
Dipnottan küçük bir not
Seraglio: Topkapı Sarayı'nın bulunduğu yerin eski adıdır. Batıda Topkapı Sarayı bu adla tanınırdı.
Kitapta, o tarihlerde Enderun'a Türk kanından olan çocukların alınmadığı (ya da çok nadir olarak alındığı) belirtilmektedir.
Robert Withers adlı kişi ise, İngiliz Büyükelçisi Pindar'ın yanında ve 1610 tarihinde İstanbul'a gelen bir devlet görevlisidir. 1620'ye kadar İstanbul'da kalmıştır. Bu sırada büyükelçinin koruması altında çalışmalar yapmış ve Türkçe öğrenmiştir. Olasılıkla, Büyükelçi Pindar, Ottoviano Bon'un araştırmasını görmüş ve bunu Withers'e vermiş, Withers de bu tarihlerde bu raporu Ingilizceye çevirmiştir.
Bölüm IX: Sultan’ın (Kadın Efendi’nin) ve Öteki Sultanların Yemekleri
Olağan olarak reçel-marmelât (şekerleme) ve peynir yemezler. Çünkü Türkler bunları yapmasını hemen hemen bilmezler, özellikle eğer peynir yaparlarsa hiçbir zaman iyi olmaz. Bu yüzden bütün Sultanlar, paşalar ve öteki büyük kişiler parmezandan (Parmezan peyniri) başkasını yemezler ki onu da Venedik Balyozu (Bailo of Venice){Büyükelçi} sürekli olarak ve bol miktarda sağlar; çünkü onu çok sever ve canları istediği zaman hava almak için dışarıya (Saraydan) çıktıklarında iştah ile yerler.
Sayfa 97 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı (Mayıs 2010)Kitabı okudu
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.