Roy Peter Clark sözleri ve alıntılarını, Roy Peter Clark kitap alıntılarını, Roy Peter Clark en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünelim
Yazar olarak sizi niteleyecek en doğru sıfat hangisidir: yavaş, hızlı veya ikisinin ortasi?
Hangi zamanlar daha hızlı yazıyorsunuz? Sizi yavaşlatan seyler neler?
Teslim tarihlerini ne sıklıkla kaçırıyorsunuz? Nedenleri neler?
Hayatınizın diğer alanlarına kayasla yazma konusundaki zaman yönetimi becerileriniz ne durumda?
Sürecin en çok hangi aşamalarında zorlaniyorsunuz?
Tıkandığız zaman ne yapıyorsunuz ?
Hikayenizde ilerleme kaydettiğinizin işaretleri neler?
Çıkmaz sokağa girdiğinizde başkalarından yardım istemek size kendinizi nasıl hissettiriyor?
Bilgelik, en azından bazı insanlar için yaşla kazanılan bir şey olsa da, gençlikle de kazanabiliyor. Hatta çocuklar bile hikaye fikirlerine kaynaklık edebiliyorlar.
Doğru seçim yapma yetisi deneyimle kazanilir. Mesela ben de öğretmenlik kariyerimin zirvesinde olduğuma inanıyorum amma velakin herhangi bir ders için çok daha az hazırlık yapı
yorum. Önceki dersleri yeniden kullanma kolaycılığına kaçtığımdan filan değil; artık bir ya da bir buçuk saatlik iyi bir ders çıkarmak için ne kadar malzemeye ihtiyaç duyduğumu çok daha
iyi kestirebiliyorum.
Çiçeği burnunda öğretmenler yola daima on tane valizle çıkmaya kalkarlar, ancak arabanın bagajı ancak beş tanesini alır.
"Elli beş dakikalık bir dersi nasıl dolduracağımı bile bilemiyordum, demişti genç bir öğretmen bana bir gün. "Sonra bir baktım ki ders bitmiş. Halbuki elimdeki materyalin yarısından çoğunu
kullanmaya fırsat bulamadım.
...
Bu mekânlarda bulunurken bedeniniz sadece takılıyor olabilir, ama zihniniz meraktan yanıp tutuşmalı; karakterleri, diyalogları, anlatının gerilimini, bakış açılarını, sahne sekanslarını düşünüyor olmalı. Bir hikâyenin yapı taşlarını oluşturan da bunlardır zaten.
Yazmak, eklemeye dayalı bir faaliyet olan resim yapmaktan farklı bir șey. Okurun gördügü şey, tuvale koyduklarınız değildir. Yazmak, daha ziyade heykeltıraşlığa benzer; eserinizi ortaya çıkarabilmek için bir şeyleri çıkarır, elersiniz. Çıkardığınız sayfalar bile bir şekilde hâlà oradadır. Baştan iki yüzsayfa olarak yazılmış bir kitap ile aslında sekiz yüz sayfa olup da iki yüz sayfaya indirilmiş bir kitap arasında bir fark var. O altı yüz sayfa hâlâ orada. Siz görmüyorsunuz sadece.
Yazmak, az sayıdaki profesyonel seçkinlere has bir meziyet değil. Bu zanaatı öğrenmek, geliştirebilmek için çaba gösteren herkes yazar olarak anılmaya layıktır.
Yazmak, kendini ifade etmenin ya da başkalarıyla iletişim kurmanın bir biçimi değildir sadece. Aynı zamanda bir keşif yöntemidir, insanın neyi bilip neyi bilmediğini öğrenmesinin bir yoludur.
Ebedi olmayan her şey belli bir zamanda ve mekânda ortaya çıktığına göre, bugün klişe diye nitelediğimiz her sözün bir zamanlar yeni ve orijinal olduğunu ve zaten bu özelliğinden ötürü taklit edilegeldiğini varsaymak makul. Özgün sözler, tekrarlana tekrarlana zaman içinde sürprizini yitiriyor.
Yazarken yardım istemeyi bir çeşit zayıflık sanıyoruz. Halbuki bunun hakikatle uzaktan yakından ilgisi yok. İşbirliğine yatkın yazar, önerilerden veya eleştirilerden çekinmez, sağlıklı bir özgüven duygusuna sahiptir.
Usta yazarlar, gerekenden çok daha fazla miktarda malzeme biriktirirler. Fakat onları usta kılan şey toplama azmi değil, topladıkları yığından en iyi materyali seçme kabiliyetidir.
Sayfa 49 - Metropolis Yayıncılık, 2. Baskı, Mayıs 2021