“Eğer hayal kurabilir, fakat hayallerinin esiri olmazsan;
Eğer düşünebilir, fakat düşüncelerinin kölesi olmazsan;
Eğer iş işten geçtikten sonra kalbini, sinirlerini ve enerjini tekrar seferber edebilir ve gayene ulaşmaya çalışabilirsen;
Eğer ne sevdiğin dostlarının ne de düşmanlarının sözleri seni incitmezse;
Eğer herkese kıymet verir, fakat kimseye fazla güvenmemeyi bilirsen;
Eğer her dakikanın altmış saniyesini faydalı olarak doldurabilirsen;
İşte o vakit, dünya da, içindeki her şey de senindir...”
"Çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse
sen aklı başında kalabilirsen eğer
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
hem kendine güvenebilirsen eğer
bekleyebilirsen usanmadan
yalanla karşılık vermezsen yalana
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana
düşlere kapılmadan düş kurabilir
yolunu saptırmadan
Aklın, yola çıkmadan ya da henüz yolda iken seni uyarmaz, ne ki yolun en ucuna varmışsındır. Ne kadar ileri gittiğimizi ancak geriye dönüp baktığımızda anlayabiliriz.
Çevrende herkes kendini kaybeder
Bunun da suçunu sana yüklerken
Sen kendine hâkim olursan eğer,
Bütün âlem senden şüphe ederken
Hem yer bırakır o şüphelere
Hem kendine inanabilirsen;
Bekliyebilirsen usanmadan,
Yalanla karşılamazsan yalanları,