Saïda Bédar Gönderileri
Saïda Bédar kitaplarını, Saïda Bédar sözleri ve alıntılarını, Saïda Bédar yazarlarını, Saïda Bédar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Terör bir düşman değil,sivil nüfusu rehin alarak güçlünün moralini yıpratmayı amaçlayan, zayıfın güçlüye karşı gerçekleştirdiği asimetrik Bir savaşın yöntemidir.
Bugün uluslararası ilişkiler,kurumsal mantıklara uyum sağlamakta,çatışmaların çözümündeki klasik kurallara itaat etmekte ve pratiği hukuka tabii kılmakta çok zorlanıyor. çünkü korku, aşağılanma ile beslenen toplumsal beklentilere bağımlı bulunuyor ve devlet stratejilerinden ayrılıyor,giderek karmaşık bir hal alıyor ve gücü iktidarsız kılıyor
Toplumsal şiddet,Ortakliga, uzlaşmaya çatışmaların çözümlendiği klasik yöntemlere karşı direnir, sayısız iç savaşı olağan kılar. Eskiden ayının gücü kartalı, kartal'ın ki ayıyı besliyordu.bugün ise taraflardan birinin diğerini yenemediği için tutkularını avantaj elde etmekten çok, kaybettirme üzerine kuruyor. Bu da karmaşayı ve çatışmayı artırıyor.
Uluslararası şiddet sahneden kaybolmadı tersine çok taraflılığın,denge oyunlarının, caydırmanin etkisiyle eskiye göre daha kapsamlı oldu. büyük ölçüde denetim altında olan bu şiddet,bugün toplumsal nitelikli yeni bir uluslararası şiddet tarafından aşildı. toplumsal şiddet, bütünleşme eksikliğinin kalkınmanın başarısızlıkların madde tatminsizliklerin mantıki sonucudur.
Siyasal otoritelerini çöküşü ve kurumların çözülmesi eski müşteri ilişkilerini kapsayacak şekilde, uluslararası denge mekanizmalarini işlevsiz kılıyor.bu durum kabileler, dinsel gruplar, hatta mafya oluşumlarında özel milişler gibi bir önceki lerin yerine geçen aktörlerin hepsi için fırsat oluşturuyor.
Küreselleşmiş bir dünyada karşılıklı bağımlılık, egemenliğe Üstün geliyor. ulusal güvenlik, küresel güvenlik karşısında siliniyor. her bir kişi, herkese bağımlı olduğundan her varlığın güvenliği,doğrudan diğerlerini güvenliğini ilgilendiriyor.
21 yılın başında sorumluluklara sahip uluslararası karar mercii,soğuk savaş'ın çocuğudur. Dengellenmiş düşmanlık ilişkisi uluslararası ilişkiler düzenliyordu. Güç dengesi barış'ın,genelleşmiş bir. savaşsızlik ilkesinin temel etkeniydi korunma ve ulusal güvenlik ihtiyacı, ittifak şekillerini belirliyordu.
" Şiddet klasik olarak siyasal ve devletler arasıydı. Gücünü göstermek ve kendi güvenliğini sağlamlaştırmak için bir devlet tarafından bir diğerine ya da diğerlerine karşı uygulanan uluslararası şiddet Hobbes'un gladyatör figürüne uygundu. Büyük ölçüde denetim altında olan şiddet bugün, toplumsal nitelikli yeni bir uluslararası şiddet tarafından aşıldı. Tek kutuplu bir düzeni gerçekleştirmenin imkânsızlığı, uluslararası düzensizliğin bu yeni eğilimlerini güçlendiriyor.
Tek kutup hayali, anlaşmazlıkları besleyerek uluslararası toplumsal şiddeti hareketlendiriyor. Özellikle de savaşın eski diline meydan okuyan yeni çatışmacı mantıkları doğuruyor."
" Kutup, yarar ve koruma sağlamak için yönlendiğimiz çekici bir güç olarak anlamlıydı: bu merkezcil hareket büyük ölçüde kendimizi ona karşı korumaya çalıştığımız bir karşı kutbun varlığı ile devamlılığını sağlıyordu. Bugün ikisinden birinin yok oluşu, koruyucu özelliğini yitiren diğerinin değişimini kamçılıyor ve bu durum hızla korku, tepki ve otonomizasyon kararsızlığına neden oluyor. Eski zamanın hakiminin dengeleyici özelliği vardı; oysa bugün tam tersine, gittikçe daha fazla istikrarsızlık doğuruyor."
Eskiden ulus-devletler arasındaki rekabetin savaşçı etkisini sınırlayan geniş bölgesel bütünleşmeler, bugün, küreselleşmenin tehditlerine karşı bir cevap verme yöntemi, karar süreçlerini ve ortak tercihleri yeni kazanılmış boyutlara uyarlama biçimidir.