Tanzimat dönemi hiciv şairlerimizin en ünlülerindendir. Manisa'ya bağlı Gelenbe'nin Yayaköyü'nde doğdu. Manisa'nın Hatuniye Medredesi'nde Arapça ve Farsça öğrendi. Kâtip sınıfına girdi; malmüdürlüklerinde memur olarak çalıştı. İstanbul'a gelerek kaymakamlık sınavını kazandı (1878). Çeşitli yerlerde kaymakamlık yaptı.
Kendisinden daha değersiz kimselerin el üstünde tutulmasına içerliyerek yazdığı hicivler, hükümeti kızdırıyordu. Gördes kaymakamı iken İstanbul'da bir jurnal üzerine evi arandı. İki arkadaşıyla birlikte İstanbul'a götürüldü; yedi ay tutuklu kaldı.
Zamanın ileri gelenleri için yazdığı hicivleri «evrak-ı muzirre» yi evinde bulundurduğu için yargılanmıştı. Cezasını bitirdikten sonra, yine dilini tutmuyordu. Başına yeni bir belâ gelmek üzere iken, Mısır'a kaçtı (1903). Mısır'dan Kıbrıs'a, oradan Avrupa'ya geçti. Padişahın zulmü yüzünden gurbet diyarlarında dolaştı, durdu.
Ömrünün son yıllarında memleketine çekildi; Kırkağaç'ta öldü (22 Mayıs 1912).
Surete etme nazar, sirete bak arif isen.
Cam gibi cevher-i iman da nümayan olmaz.
İ'tikadımca benim Avrupa'da bir âdem
Şapka giymekle gâvur, fesle Müslüman olmaz!
II. Abdülhamit ve Meşrutiyet devirlerinin top lumsal ve siyasal baskılarına başkaldıran; bütün ezici, gerici ve çıkarcı güçlere karşı kalemini bir silâh olarak kullanan ve bu yüzden ömrünün büyük bir kısmını hapis ve sürgünlerde geçiren Eşref, kendi devrine gelinceye kadar yergiyi sanat alanında hep ikinci uğraş olarak alan sanatçıların tutumunun ter sine, onu, tek uğraş alarak seçmiş; böylece, yergi türünü bağımsız bir edebiyat dalı hâline getirmiştir
HicviyelerŞair Eşref · Bilgi Yayınevi · 197025 okunma
Şair Eşref denilince akla hiciv-mizah gelir. Arapça ve Farsça bilirdi. Kalemi ve mizahtan başka bir silahı yoktu ama hayatı, hapisler sürgünlerle geçti.
Hiciv türünden başka şiiri yok gibidir. İnsan hakları, özgürlük, eşitlik, meşrutiyet, batılılaşma gibi konulara önem verdi. Yergi türünün ünlü temsilcisi olan Eşref geniş bir kitleye yayılan şiirlerinde, sık sık açık saçık deyimler, küfür yollu sözler kullandı, toplumsal bozuklukları sergiledi.
Osmanlının yıkılmasını hep birilerine yükleriz ya, bir devlet aksaklıkları mizah-hicivle dile getirmekten başka suçu olmayan bir memuruna hayatı zindan ediyorsa, elbette yıkılacaktır ki, varsın yıkılsın.
HicviyelerŞair Eşref · Bilgi Yayınevi · 197025 okunma