En Yeni Samiye Mustafa Haşşab Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Samiye Mustafa Haşşab sözleri ve alıntılarını, en yeni Samiye Mustafa Haşşab kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İslam'da İktisadî Yapı
Allah'ın ülkeler halkından peygamberine verdiği ganimetler; Allah, peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmasın...
Sayfa 52 - Haşr/7Kitabı okuyor
İslam'da demokrasi "şûra sistemi" temeline dayanmaktadır.
Sayfa 47Kitabı okuyor
İslam, sadece itikadi değil aynı zamanda sosyal bir dindir. Bu din kısa zamanda Arap yarımadasında milli birliği sağlamıştır. Oysaki Araplar bundan önce aynı geleneklere, tarihe, dile sahip olmasına rağmen bunu yapamamışlardı.
Sayfa 44Kitabı okuyor
İslamiyet öncesi Arap toplumunda ırk, kan bağı ve akrabalık kavramını kutsallaştırmışlardı.
Sayfa 43Kitabı okuyor
Hiçbir topluluk yoktur ki sosyal yapısı dini esas üzerine kurulmuş olmasın.
Sayfa 17 - N. Benitch, The Religion. Foundation of İnternationalism, George Allen&Unwin, London, 1956, s. 20.Kitabı okuyor
İslâm Sosyolojisinin, genel sosyoloji bilimini meydana getirme aşamasına ulaştığını anlatmaya gerek yoktur. Bu nedenle bu bölümü inceleyen araştırmacıların, İslâm düşüncesinin genel olarak insanlık mefkûresine sunduğu verileri ortaya çıkarmaları gerekmektedir. Ta ki bu verilerin sosyal düşüncenin tarihi ve gelişimi üzerindeki rolünü kavramış olalım.
Sayfa 190 - Çamlıca YayınlarıKitabı okudu
İslâm'ın sosyal doktrini, Avrupa'nın istifadesine yol açacak zenginlikte idi. Birçok Batılı araştırmacı İbn Haldûn'un sosyal olaylar üzerinde yaptığı araştırma metodunu örnek almışlardır. Ancak onlar, İbn Haldûn'un sosyal olayların araştırılmasında ulaştığı bilimsel metoda ulaşamamışlardır.
Sayfa 189 - Çamlıca YayınlarıKitabı okudu
Gelirlerin üç kısma ayrılması İslâm Dininin iktisadi ahlak ilkelerindendir. Üçte biri üretim mekanizmasını sürekli işler halde tutmak için üretim ve kalkınmada harcanmak üzere stok edilir. Üçte biri ailevi harcamalarda kullanılır. Diğer üçte biri ise toplumun istifadesine sunulur. Zekât gibi mali farzlar, sadaka gibi mali nafileler bu bölümdendir.
Sayfa 180 - Çamlıca YayınlarıKitabı okudu
İslâm Dini üretimde büyümeye ve verimi artırmaya davet etmiştir. Çünkü bunun, kalkınmada büyük bir rolü vardır. Tarım alanındaki büyüme ilkesi Hz. Peygamberin şu sözünde ortaya çıkmaktadır: “Kim bir ekin ekse ve bir fidan dikse, ondan bir insan veya bir kuş veya bir hayvan yese onun için bir sadaka olur.”
Sayfa 179 - Çamlıca YayınlarıKitabı okudu
İslâm gelir dağılımında mutlak eşitliğe inanmaz. Çünkü gerçek manadaki herhangi bir sosyal ilerleme insanlardan kendi yeteneklerini geliştirmek ister ve sonuç olarak farklılık ilkesini de kabullenmek zorundadır. İslâm'ın fertlerin kuvvet ve yeteneklerine göre ücreti tayin etmesi (eşit işe eşit ücret ilkesi) insanlık medeniyetinin ilerlemesi yolunda atılan en büyük ve en bariz bir adımdır.
Sayfa 177 - Çamlıca YayınlarıKitabı okudu
İbn Haldûn, temel unsurlarını devlet yöneticilerinin dürüst olmalarından, otoriteye hâkim olmalarından ve bu yetkiyi toplumun yararına yönlendirmelerinden alan adaleti hızlı kalkınma için çok önemli bir faktör saymaktadır.
Sayfa 135 - Çamlıca YayınlarıKitabı okudu
İbn Haldûn sosyal olguların, sadece tabii olgulardan değil, bunun yanı sıra kendi türünden olan başka sosyal olgulardan da etkilendiğini vurgulamaktadır.
Sayfa 130 - Çamlıca YayınlarıKitabı okudu
İbn Haldûn’un ilk defa yapmış olduğu ilmi katkılardan biri de onun toplumda iki tür sosyolojik araştırmaya işaret etmesidir. Birisi, büyük sosyolojik birimlerin araştırılması (macro sociology), diğeri ise küçük sosyolojik birimlerin incelenmesi (micro sociology).
Sayfa 125 - Çamlıca YayınlarıKitabı okudu
Farabi'ye göre erdemli toplum, içindeki heyetlere düşen yardımlaşma ve birbiriyle uyumlu olmanın yanı sıra bu içersinde her insanın mükemmel bir şekilde işini ifa ettiği toplumdur.
Sayfa 100 - Çamlıca YayınlarıKitabı okudu
Farabi, toplumları kâmil ve kâmil olmayana ayırırken, kâmil toplumdan, içinde sosyal yardımlaşmanın mükemmel bir şekilde gerçekleştiği toplumu; kâmil olmayandan da kendi kendine yeterli olmayan veya içinde, sosyal yardımlaşmanın gerçekleşmediği toplumu kasteder.
Sayfa 97 - Çamlıca YayınlarıKitabı okudu