Sebastian Junger Gönderileri
Sebastian Junger kitaplarını, Sebastian Junger sözleri ve alıntılarını, Sebastian Junger yazarlarını, Sebastian Junger yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“…farkı yaratan incelikleridir!”
Sayfa 230 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
“Kıyıdan ne kadar uzakta çalışırsanız, kibriniz o denli azalır.”
Sayfa 150 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
“Daha büyüğü her zaman daha iyisi demek değildir.”
Sayfa 130 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
“…denize ne kadar çok açılırsanız, asla dönmeme ihtimaliniz de o kadar artar.”
Sayfa 112 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
“Bazı denizciler kendilerini yenilmez hissettikleri yerlere giderler, oysa gördükleriyle gerçekten neler olabileceği arasında çok ince bir çizgi olduğunun farkında bile değillerdir.”
Sayfa 99 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
“Gariptir ki, denizi seyretmek asla can sıkıcı değildir.”
Sayfa 79 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
“Topraklarına bağlı oldukları için çiftçileri kontrol etmek kolaydır, oysa balıkçıları kontrol etmek o kadar da basit değildir.”
Sayfa 72 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
“Denize açılmak, hapse atılmaktan farksızdır, üstelik boğulma ihtimalini de taşır.” (Samuel Johnson)
Sayfa 63 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
“Balıkçıların denizde yemek isteyecekleri son şey, yine daha fazla balıktır.”
Sayfa 47 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
“Bazılarına göre, paranın hiçbir anlam ifade etmediği bilinciyle hareket etmek, aslında ifade etmesi gereken şeylerin yegane tazminatıdır.”
Sayfa 30 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
“Satın aldığınız aslında balık değil, insanların hayatları.” (Sır Walter Scott)
Sayfa 15 - Galata yayıncılıkKitabı okudu
Denizde sert bir fırtınaya yakalanan insanlar bir dereceye kadar ölümü tatmış demektir, bu gerçek onlan rüzgar esmeyi bıraktıktan, dalgalar yatıştıktan çok sonra bile değiştirmeye devam edecektir. Savaş veya büyük bir yangın gibi fırtınanın etkileri de, insanlar üzerine dalga dalga yayılmaya yıllarca devam eder, bazen yeni kuşaklar bile bu dalgalanmalardan nasibini alır. İnsanların yaşamları kıyı boyundaki yapılar gibi giderek aşınır, artık hiçbir sey eskisi gibi değildir.
Gaddar bir gerçeklik hissi, ne yapmam gerektiğine karar vermek için didinip durmak, hayatta kalma ve diğerlerini de yaşatma kararlılığı, teknenin yediği karanlık ve yaygaracı yumrukları ayrımsama, işte olanlar buydu. Fakat kesinlikle kelimeler ötesinde bir dehşet değildi. Sadece başaramayacağı bilmenin karşı konulamaz eziciliğini hissediyordum.