Seçkin Çelik

İnönü Döneminde Kemalizm yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
195
Görüntülenme

Seçkin Çelik Gönderileri

Seçkin Çelik kitaplarını, Seçkin Çelik sözleri ve alıntılarını, Seçkin Çelik yazarlarını, Seçkin Çelik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
536 syf.
·
Puan vermedi
·
103 günde okudu
Kemalizmin İsmet İnönü döneminde sağ ve sol cenah arasında nasıl kendi içlerinde farklı şekilde değerlendirildiklerini anlatan güzel bir çalışma. Bu eserde İnönü dönemindeki hümanizm ve kültür politikaları, Köy Enstitüleri'nin toplumsal faaliyetleri, Türkiye'nin II. Dünya Savaşı'nda denge politikası izleyerek savaşa girmemesi, Irkçılık-Turancılık Davası'nda yargılanan Türkçülerin Türkiye'yi II. Dünya Savaşı'na Almanya safında sokmak isteyip İnönü'yü ortadan kaldırmak istemeleri, Varlık Vergisi'nden dolayı bazı gayrımüslimlerin CHP'ye olan güvenlerinin azalıp DP'ye meyletmeleri gibi birçok konu başlıklarını okuyabilirsiniz.
İnönü Döneminde Kemalizm
İnönü Döneminde KemalizmSeçkin Çelik · Kırmızı Kedi Yayınları · 20213 okunma
Ahlaki çöküşe ve komünizme karşı panzehir olarak dinin öne çıkarılmasına karşı çıkan tek kişi Başbakan Recep Peker olmuştur. Peker, modern-laik ahlakın bir savunusunu yaptığı gibi, komünizmin panzehiri olarak dini göstermeyi reddetmiş ve şeriatçılığın yayılması kaydıyla komünizmi yenmeye çalışmanın büyük bir yanılgı olacağını söylemiştir: "(...) komünizm denen bir içtimai zehirden bünyeyi korumak için onun yanında yavaş yavaş genişleyecek bir şeriat hayatının ikamesi ihtimalini bir tedbir diye düşünmek aşağı yukarı bir öldürücü zehrin lâakal onun kadar öldürücü olan başka bir zehirle tedavi edileceğini zannetmekten ibarettir.
Sayfa 240 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Çok partili hayata geçişle birlikte yoğunlaşan ve yüksek sesle dile getirilen eleştiriler, enstitülerin öncelikle tepe kadrosunu hedef almıştı. Önce bir solculuk olayı neden gösterilerek Çifteler Köy Enstitüsü Müdürü Rauf İnan'a yönelindi. Görünüşte İnan, Bakanlık Müfettişi olarak görevlendirilerek taltif edilmiş gibiydi; ancak aslında bu daha sonra kapsamı genişleyecek bir operasyonun başlangıcıydı. Nitekim Tonguç, "kelle verilmesine" karşı çıkacak, sıranın İnönü'ye kadar gelebileceğini söyleyecekti. Daha sonra yeni kurulan Peker Kabinesi'ne Milli Eğitim Bakanı olarak Hasan Âli Yücel alınmayacak ve yerine Anadolucu Reşat Şemsettin Sirer getirilerek ikinci operasyon da başarıyla gerçekleştirilecekti. Kirby, bu değişikliğin komünizm eleştirilerinin önüne geçme amacıyla ilgili olduğuna gönderme yapar, ancak onun da farkında olduğu gibi Yücel'in yerine atanan isim, yapılacakların daha kapsamlı olacağını göstermektedir. Bakanlık politikasının değişeceğinin anlaşılmasıyla birlikte, İsmail Hakkı Tonguç istifa etmek istemiş; ancak bunun sarsıntı yaratacağı düşüncesiyle Sirer öncelikle buna yanaşmamıştı. Tonguç'a "Seni görevden alırsam nasıl hesap veririm. Birlikte çalışacağız; ancak Enstitüleri bir operasyondan geçireceğiz, sesini çıkarmayacaksın" demişti. Tonguç ise dolaylı yoldan bu talebi reddetmiş ve Sirer'e Ağustos 1946'da yayımlanan İlköğretim Kavramı kitabını vererek "Benim yanıtım bu kitapta yazılı" cevabını vermişti. Tonguç, başlayan eleştiri dalgası karşısında gerçekten endişeliydi.
Sayfa 235 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Rejimin özellikle olumsuz baktığı sosyalist görüşlerin de bazı öğrenciler arasında revaç bulduğu, anılardan anlaşılmaktadır. Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nün hocaları arasında Behice Boran ve Niyazi Berkes gibi solcu kişiler de vardır ve Şubat 1945'te Carl Erbert ile birlikte yine sol görüşleriyle tanınan Sabahattin Ali de enstitüyü ziyaret edenler arasındadır. Sabahattin Ali, geldiği gece okulda kalmış ve bazı öğrenci ve öğretmenlerle toplantı yapmıştır ki, bu sağ görüşlü öğrencilerin durumu ihbar etmelerine yol açmıştır. Böylece savaşın sonunda sağ-sol çatışmasının belirginleştiği görülmektedir. Nitekim Tonguç, bu faaliyete katılan kişileri ateşle oynadıkları konusunda uyarmıştır. Bu çatışma, milliyetçiliğin resmi ideolojinin de önemli bir bileşeni olduğu düşünüldüğünde, enstitülerin eleştiri bombardımanına tutulmaları açısından önemli bir çıkış noktası olacaktır. Makal'ın belirttiği gibi, bugün, bir okulda sol görüşe mensup öğrencilerin bulunması doğal karşılansa da o dönem için bu durum, aynı normallikte görülmüyordu.
Sayfa 233 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İsmail Hakkı Tonguç
Belirttiğimiz gibi Tonguç, anti-entelektüel eğilimler taşımaktaydı ve sadece kitabi bilgisini geliştiren kişilere güven duymamaktaydı. Ancak, daha sonra Enstitülerde öğrencilerin düzeyini aşan kitapların (klasikler) okutulduğu, öğrencilerin Freud üzerine makaleler yazdığı noktasından eleştiriler yapılacağı düşünüldüğünde, Soysal'ın felsefe, psikoloji gibi derslere Tonguç'un isteğiyle önem verilmediği iddiası, hayli enteresan olmaktadır.
Sayfa 219 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Halil Fikret Kanat'ın Köy Enstitücüleri'yle çatışması
Kanat, milliyet ideali açısından Türklerin durumunu da ele almıştır. Ona göre hiçbir millette milliyet ideali Türklerdeki kadar eski ve kuvvetli olmamıştır. Türkler, sahip oldukları özelliklerle diğer milletlerden üstün bir millet olmuşlardır. Bu açıklamalarında Kanat'ın, aşırı milliyetçi-ırkçı eğilimlerini görmek mümkündür. Bunun beklenebilecek bir sonucu olarak Kanat, Nazi Almanyası'ndan övgüyle söz ederken SSCB'yi alaya almakta ve eleştirmektedir. Sovyetler'de beğendiği şey, rejimin propaganda aygıtları aracılığıyla halkın ruhunda kin, nefret ve sempati unsurlarını uyandırma gayretleridir. Öyle ki başka milletlere düşmanlık üzerinden tanımladığı milliyetçilik anlayışıyla Yücel-Tonguç çizgisine tam ters bir yerde durmaktadır. Kanat'ın birbiriyle çelişik ifadelerine karşın hümanizme de oldukça mesafeli olduğu belirtilmelidir. Dönemin resmi çizgisinde hümanizmin tuttuğu yer düşünüldüğünde bu çelişkili ifadeler anlaşılabilirdir.
Sayfa 214 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.