Tütün sarısı hikayeler okudum,biraz acımsı ve zevkli.
Düşleri tutuklu ,sevgisizligin soğuğundan üşüyen , yağmur yağmur yağan solgun düşlerin sessizliğinde kaybolmuş kadınların hikayeleri bunlar.
Vazgecisini çift ünlemin şiddetinde saklayan,dava uğruna sevdasıni yüzüstü bırakan adamların; hüznünü plastik bir tebessüme saklayan ,hayata direnişinin umutsuzluğunda yalnız bırakmış kadınların hikayesi...
Kendinden yola çıkma nedeninin kendisiyle yüzleşme isteği olanlarin hikayesi...
"Bir gün;
fark ediyor insan sınırlarını.Sesinin beste, bakışının şiir,varlığının hayat kaynağı olduğunu sandığı yerde,aslında bir çengelli iğne olduğunu anladığında mesela.İki yakası bir araya gelemiyor diye,ilişkimizin bir ucundan diğerine uzanıp kendi kendime tutunmaya calisiyormusum.Aslinda iğne ucu kadar değerim yokmuş onda..."
Sevgili Segah Gümüş 'ün Dört Mevsim Gazozu 'ndaki hikayeleri; ipek kaftan dokur gibi ustaca kalemini kağıda iliştirdiğinde kağıda dökülen metaforların en gizemli ve suskunca ,ağlak değil,direngen ve biraz asi olduğu,okunası,tekrar tekrar okunasi hikayeler...