Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selim Gürselgil

8.0/10
5 Kişi
26
Okunma
23
Beğeni
3.400
Görüntülenme

Selim Gürselgil Sözleri ve Alıntıları

Selim Gürselgil sözleri ve alıntılarını, Selim Gürselgil kitap alıntılarını, Selim Gürselgil en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
-....ne manaya geliyor Ceren? -Tanışırken sormuştum: Moğolca Ceylan demekmiş.
Sayfa 435 - ihtilalKitabı okudu
Batıcı olmak, Batılı olmak demek değil ki!
Sayfa 9 - ihtilalKitabı okudu
Reklam
DİYALOG ve DİYALEKTİK...
- " (...) Diyalog ve diyalektik, fikirlerin karşılaşmasında birbirinden ayrı iki metodtur. Diyalog, -karşıt- fikirlerin karşılaşması ve tanışmasıdır. Diyalektik ise, bir fikrin kendi karşıtını mağlup etmesi ve daha üstün bir fikre çıkmasıdır. Şu hâlde diyalog, bir muhabbet biçimi ve diyalektik bizzat kavga sayılabilir. Bizim "dinler arası diyalogcu" lar gibi, dinimizi muhabbet tellalı gibi pazarlayıcı bir usûlümüz yoktur; biz diyalektikçiyiz, antitezlerimizi muhasebe eder, onlarla hesaplaşırız. İşte İbda Diyalektiği budur: İslâm'ın karşıtlarıyla mücadelesi ve üstünlüğü davası...
Sayfa 207 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
KSENOFANES...
- " (...) Diyalektik ve mantık birlikte doğmuşlardır. Her ikisi de eski Yunan kültürü içinde bugünkü Güney İtalya'da doğdu. Her iki biliminde babası Ksenofanes denilen İzmir'li muvahhid (tek tanrıcı) düşünürdür. Bu adamın Kur'ân'da bahsi geçen eski zaman muvahhidlerinden biri olup olmadığı ne kadar merak edilse yeridir. Putperestlerle mücadelesi ve Allah'ın varlığı ve birliği hakkındaki fikirleri öyle sıhhatlidir ki, değme Hristiyan ve Yahudi'de bu kadar saf bir tevhid akidesi bulamazsınız..."
Sayfa 208 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
Aslında pek öyle yakışıklı, kızların görür görmez ilgisini çekeceği biri sayılmazdı. Erkeklere sorsan, cinslerinin en çirkin örneği derlerdi. Fakat kızlar onda ne buluyorlarsa ne çocukluğunda, ne gençliğinde, ilgi gösterdiği hiçbir kız onu reddetmedi.
Sayfa 104 - ihtilalKitabı okudu
İSBAT ve İZÂH...
- " (...) Mantık, dindeki açık hükümlere dayanarak, dindeki gizli bir hükmü açığa çıkarır. Diyalektik ise dinî hükümler ve hikmetler arasında şuurdan şuura yükselişi, nihayet asıl mânâya varışı sağlar. Tıpkı Aristo'nun anladığı gibi mantık, ilmin yoldaşıdır ve onda "isbat" vardır; diyalektik ise fikrin yoldaşıdır ve onda "izâh" vardır..."
Sayfa 213 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
Reklam
(...) Buna göre ,varlık-daha doğrusu canlı varlık cemadatattan(maddeden) insana doğru bir dereceleniş tabakalanış teşkil eder cemadatten nebata bitkiye doğru derecelişin son halkası -cemadın ufku- Mercandır,nebat gibi kök salar. Nebat'tan hayvana doğru derecelenişin son halkası -nebat'ın ufku-hurmadır, hayvan gibi dişisini döller. Hayvandan insana doğru derecelenişin son halkası -hayvanın ufku- ise attır; insan gibi rüya görür.(İnsanın ufku yok!) Bu görüşün nakleden Salih MirzaBeyoğlu atın insanı insan olarak tanıyan ve "eşref-i mahlukat" olarak bilen tek hayvan olduğunu ilave eder.
Salih Mirzabeyoğlu,Berzah,İBDA yayınları
En basit bir kültürel meseleden habersiz, ama baktın mı din âlimi... Bir gün inkılâb yaparsak, bunu tamamen yasaklayacağız. Din âlimi dediğin aydın olacak... Öyle sesini çirkinleştirerek, kasarak, boğuntulu konuşan vaizleri de inşaat işlerine süreceğiz orada türkü söyleyip seslerini açarlarsa görevlerine dönebilirler... Din ve cahillik, din ve çirkinlik, bizim dünyamızda asla bir araya gelmeyecek iki zıt şey olacak...
Sayfa 194 - Çarpıcı KitapKitabı okudu
DİNE DAYALI DÜŞÜNCE ve DİYALEKTİK...
- " (...) Dinden mantık tamamen tecrid edilemez, çünkü dinde kesin hükümler vardır. Halbuki "dine dayalı düşünce" de kesin hükümler yoktur; tam aksine "kesin hükümden kaçınmak" vardır. Bu yüzden dine dayalı düşünceye mantık değil diyalektik yoldaşlık eder. Diyalektikte, mantıkta olduğu gibi yeni hükümler çıkaramazsınız; diyalektik hükümler üzerinde var olan karaltıları, terddütleri giderip, ileri sürülen antitezleri çürütecek bir şuurdan daha yüksek bir şuura yükselmeyi getirir. Diyalektik, şuur seviyesinin değişimidir, fikirler arasından geçerek basamak basamak yükselişidir; yani doğrudan doğruya "din idrakini yükselişi" ni sağlar..."
Sayfa 213 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
KIYAS ve MANTIK...
- " (...) Mantığı dinden bütünüyle ayıramazsın. Çünkü dinde "2 kere 2, 4 eder" der gibi kesin hükümler vardır. Kesin hükümlerin olduğu yerde de mantık derhal devreye girer. Ve sorar: A her zaman A mıdır? A, zaman zaman da olsa A olmayan bir şey olamaz mı? Bunlardan birincisine evet, ikincisine hayır dediğiniz ânda mantık kendi hükmünü koyar. Meselâ Edille-i Erbaa Kitap, Sünnet, İcmâ, ve Kıyas'tır. Kıyas tabiri, mantık ilminden gelmedir. Bugünkü uydurma terimlerle "çıkarım" derler. Bir mevzuda Kitap ve Sünnet hükmü gibi iki bilinenden hareketle bir bilinmeyene ulaşmayı kasdeder. Yalnız burada dikkat edilecek pek çok husus vardır. Kıyası rastgele herkes yapamaz. Kıyas Fukaha tarafından yapılır. Yine dikkat edilmesi gerekir ki, mantık burada işin başı ve temeli değil, olması gerektiği gibi bir "alet" mevkiindedir. Nasıl ki, bıçak katilin elinde ölüm, hekimin elinde hayat verir. Bunun gibi mantık da hizmet ettiği dâvâya göre değer kazanan bir hüviyettedir."
Sayfa 212 - 213 Cinius YayınlarıKitabı okudu
77 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.