Semire Ruken Öztürk sözleri ve alıntılarını, Semire Ruken Öztürk kitap alıntılarını, Semire Ruken Öztürk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Masumiyet’i seyrederken, siz de kendinizi o otel lobisinde bir koltukta yoksulluğun kekre kokulu, şefkatli kucağına yığılmış buluyorsunuz. O an bütün okulların, kurumların dışında kalmışlar, oy vermeyenler, sayımlarda sayılmayanlar, karanlık otel odalarının sakini mülksüzler, dükkanların vitrinleri önünde ezilenler, birbirlerine sarılırken gözleri dolanlar, yenilmek için dövüşenler, kendini sakınmayı bilmeyenler, kaderlerinin çizgisini acılı şarkılardan takip edenler, boyunlarında ipleri, avuçlarında jiletleriyle gezenler, dünyaya hiçbir yatırımı olmayanlardan biri oluveriyorsunuz. Ve alnınızda masumiyetin solgun yıldızı ışıyor.
İşin aslında bence gerçekten trajik yanı, Demirkubuz’un insan anlayışındaki “kötülük” kavramının aşılması, savaşılması değil, “kabullenilmesi” gereken bir olgu olarak karşımıza çıkmasıdır.
Özlemlerinin peşinden giden -benim gibi- ama hep kötü gerçekleri yaşamak zorunda kalan ve oraya dönmek zorunda kalan, hayata ondan sonra "fark etmez" gözleriyle bakan insanların hikayeleri ve temaları çıktı ortaya.
“C” Yalnızca masum ve tarafsız bir harf değil aynı zamanda bloklara, bölüklere, binalara ve koğuşlara adını veren diğer harfler gibi hastanelerin, hapishanelerin, okulların ve binaların kısacası üzerimize kapanan tüm bu ideolojik aygıtların birey üzerindeki egemenliğine gönderme yaparak bunaltan, boğucu bir duyguya da eşlik eder.
İnsanın en büyük sorumluluğu kendine karşı olan sorumluluğudur, insanın en büyük yükümlülüğü kendine karşı olan yükümlülüğüdür ve bunu gerçekleştirmenin tek bir yolu vardır, vicdan sahibi olmak.