Seniye Şemsettin Sözleri ve Alıntıları
Seniye Şemsettin sözleri ve alıntılarını, Seniye Şemsettin kitap alıntılarını, Seniye Şemsettin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Virane olmuşsa gönlün, yitik hazinen en ummadığın yerdedie.
Gönül dergâhına yöneldim, insanlardan ırak eyledim.
Buldum gerçek hazineyi, bir mazlumun yüreğindeymiş.
Senin dışın saray, için ise virane! Asıl hazinen yıkık gönüllerde, bunu bil!
Toprak üstündekilere bakıp imrenme, toprak altındakilere bak ki ibret al, ey aciz!
Sayfa 174Kitabı okudu
Sustu öylece... Planlar yapmıştı ama o planların üstünde kader var. Kul plan yapar, kader gülermiş demişler ya; işte hiçbir şey olmadan, yapmadan kader çizgisi üzerinde yürüyorlardı. Matem havası günlerce sürmüştü. İçinde garip bir burukluk vardı.
Sayfa 173
Ben sonbahara namzedim. İçim gazel yığınlarıyla doludur. Senin kuruyan kalbine doğru…
Sayfa 28Kitabı okudu
Unuttuğunu sandığı ne varsa unutmamıştı. Nefret ediyor, bir yandan da umut edercesine bekliyordu. Kalbini paramparça etmişlerdi. Kırılan bir şey, nasıl eskisi gibi olabilirdi? Olamazdı... Dağılmıştı artık... Geçmişi silmek olmuyordu. Ama yaptığı o hataları bir daha yapmamak gerekiyordu. Ne geçmişi yaşayacaktı ne de geleceği... UMUTSUZCA ANI YAŞAYACAKTI...
Sayfa 134
Rüyasında okyanusta tek başına kalmış, büyük dalgalarla boğuştuğunu, sonradan ormanda baygın bir halde olup ayıldıktan sonra kendisinin bir ormanda koşturduğunu görmüştü. Terler içerisinde uyanmıştı. Sabahın beşine doğruydu. Ezanlar okunuyordu. "Hayırdır inşallah!.." dedi.
Sayfa 17
İçinde yeşerttiği yapraklar artık gazel yığınına dönmüştü. Ilık ılık yağan yağmurları, fırtınaya dönüşmüş çetin bir kış onu bekliyordu. Dolu da yağsa, çığda düşse gidecekti bu diyarlardan.
"Ey yar gözlerin bir şubat soğuğu gibi içimi hem üşütüyor hem de yakıyordu!" dedi ve devam etti. Yürekten kopan kelimeler, kağıda yansıyordu. Sözleri; okyanuslar kadar derin, gökyüzü kadar engindi. Dağlar kadar ağır bulutlar kadar kapalıydı. Yağmur taneleri adedince sonsuzdu...
Sayfa 198
Çayın sıcaklığı mı, yüreğinin harareti mi daha sıcaktı? Yüreği yanıyordu. Duygularını onurunu zedelemişti.
Sayfa 69
Gül yaprağını dökmeden ,
kurumadan ,
Güz yağmurları durmadan ,
İslan ki ,vicdanın kök salsın ...
Nisan yağmurundan !
Ben sonbahara namzedim. İçim gazel yığınlarıyla doludur. Senin kuruyan kalbine doğru…
Anladım ki, gönüle aşk düşmeyince kaleme harf düşmüyormuş
Ben sana yolun açık olsun dedim!
Sense bütün yolları kapattın!
Yaşadığımız onca maziyi!
Bir sillede attın, sildin...
Sayfa 145Kitabı okudu
Ailesinin zoruyla evlendirilen Melike başlar da yaşadıklarına evim, yuvam der katlanır ardından da çocukları olur. Ama artık sessiz kalmak istemez ve kendini geliştirmek için çabalamaya başlar.
Bazı yakınlar uzak, bazı uzaklar da yakın olur; bunu unutma!
Sayfa 188
Aklında delice esen düşünceler onu boğuyordu. Bu sefer direnemiyordu. Battıkça daha beter batıyordu. Her çırpınışında kanatları yaralanıyordu. Yalnızlıklar ve yanlışlar birbirini kovalıyordu. Her şeyi bırakıp çok uzaklara gitmek istiyordu. Ana karnına yalnız düştüğü gibi yollara da tek başına düşüp cekip gidecekti buralardan. İnsanlardan uzak olan yerlere... Ama yapamadı
!YİNE!
Sayfa 137