basit kelimelerden ağır yaralar aldım
saymadım kaç mevsimi üşüdüm ayazında
ağlamaktan gelmemiş gibi gülüp dostlara
buluverdim kendimi bin hüzünlü huzurda
yırtılmadı gömleğim ama göğsüm hep kuyu
içimde kırık heves, kursakta her şey yarım
artık elini göster, ipek mendilin kimdehangi avuçta seni öpecek göz yaşlarım
ey göklere sığmayıp gönüle sığan tutku
arınarak düşeyim yoluna koşar adım
yıkanmış sözcüklerle sesleniyorum sanabu kez seni sevmeye besmele'den başladım
"5 yıllık uykusuz gecelerimin müsebbibi olan yeni şiir kitabım “Eksik Gamze” çıktı.
Bazen razı, bazen asi yakarışlardan mülhem mısralarım artık okurun gönlüne emanettir.
Kalplere dokunsun, sadra şifa olsun dilerim."
demiş Sevgili Serap Kadıoğlu...Kendisi de tıpkı önceki incelememdeki yazarımız gibi son dönem şairlerinden ve benim için gözdelerden...
Türk Dili ve Edebiyatı mezunu, editör , gazete muhabiri sayabileceğim nitelikleri arasında Serap Hanım'ın... Şiire tutkun olan hanımefendi 2014 yılında Şiar Dergisini kurarak Edebiyat alanında kendine -bana göre- nitelikli bir yer bulan şairlerden...
Zamansız zamanlarda varıp gittiğim cami avlularında kendi adını duymak, kendine seslenmek gibiydi en çok bu kitap... Olur ya bazen tek başınıza kalabalıkları izler, bir çay bardağının yüzünde hüznünüze rastlarsınız birden...
Kendimi kendimle karşılarken önüme düşen şiirdi "Eksik Gamze"
O gün bugündür hep benimle..
Fazla arabesk bir inceleme oldu belki haklısınız fakat,
bazı kitaplar da bazı şiirler de hep eşlik etmez mi sizinle hüznünüze?
Gönlünüze dokunduysa şayet , şans verin Serap Hanım'ın şiirlerine derim. Şüphesiz seveceksiniz.
Eksik GamzeSerap Kadıoğlu · profil Kitap · 20235 okunma
göğsümde birkaç satır var
mısralar yüzüme bakmıyor
belki bir gün kalbimi okursun
kalem de tutmuyor artık
parmaklarım klavyede kaldı
hülâsa sevgilim
aşk vebaymışayrılık şifa olsun
en çok yollarda güzelmişim meğer
her dokunuştan sonra cebimde yarım şiirler
sonunda kendime yürürken buldum kendimi
yeşermeyen çiçeklere verdiğim suylaüşüttüğüm mısralardan özür dilerim
İncinmekmiş meğer biraz da sevmek
Okşamak yüzündeki yorgun yaşları
Her gün yatağında azalan ırmak gibi
Uzun bir ölümmüş altı üstü yaşamak
Ama çok kırgınım, hala ölmedim Tanrı'm
Kendime çok kırgınım, hala burada dünya!