basit kelimelerden ağır yaralar aldım
saymadım kaç mevsimi üşüdüm ayazında
ağlamaktan gelmemiş gibi gülüp dostlara
buluverdim kendimi bin hüzünlü huzurda
yırtılmadı gömleğim ama göğsüm hep kuyu
içimde kırık heves, kursakta her şey yarım
artık elini göster, ipek mendilin kimdehangi avuçta seni öpecek göz yaşlarım
ey göklere sığmayıp gönüle sığan tutku
arınarak düşeyim yoluna koşar adım
yıkanmış sözcüklerle sesleniyorum sanabu kez seni sevmeye besmele'den başladım
“Hep bir şeye yetişme telâşında
her şeye yarım
ne zaman kendimi arasam evde yokum
iç ses, heves, cennet, cehennem, nokta
derken yorgunum….
neyle örtsem mahcup yüzümü
okunur gözlerimden huzursuz dünya.”
"ey göklere sığmayıp gönüle sığan tutku arınarak düşeyim yoluna koşar adım yıkanmış sözcüklerle sesleniyorum sana bu kez seni sevmeye besmele'den başladım."