Bir solukta biten, bitince içime yerleşiveren bir öykü.
Sıcak bir köy, soğuk adetler ve vicdanımız Zerban.
İçilen tütünden, rakıya sanki ordaymışım gibi hissettim.
"Sözün huyudur ; bir dilden dökülüp de bir kulağa eriştiğinde, kanatlanır, hudut mudut tanımayan bir kuş olur, kanat kanat arşınlar göğü.
Güzelliği dilden dile dolaşan Zerban da günü gelmiş kasabaya sığmaz olmuş sonunda"
Ve bizlere ulaşmış.
ZerbanSerkan Gülpınar · Holden Kitap · 202110 okunma
Hani Kav aşireti saldırdığında.
Kimsenin dermanı kalmadığında.
Sarı saçlı, mavi gözlü bir kız.
Uzunca boyuyla.
Ateş püskürtmüştü de, bir su sızıntısı kadar yer kaplamıştı orada.
Görünmemişti bir daha.
Bu sebeple o kaynağa "Zerban" denmişti.
İsmi kalmış, kendisi gelmemişti.
.
Adıyaman'a uzanırken Zerban'a dokunamamak olmazdı, şimdi