Selamlar ben Leyla
Okuduğum tüm çizgi romanları beğeniyorum. Tuhaf olduğumu düşünmüyorum çünkü okuduklarımın hepsi çok güzeldi. Bu novellamızda bir karikatüristin peşinden giden seth’in kendini bulma macerasını okuyoruz. Konusu kısa etkisi ağır bir romandı. Denk gelirse mutlaka okumanızı isterim
Birkaç sene boyunca, kendimi, geçmişte yaşasaydım daha mutlu olacağıma inandırdım.Özellikle de 20'li, 30'lu yıllarda.
Ne saçmalık. Yani, eminim eskiden bir sürü şey daha güzeldi.
...ama kendime dürüst olduğum zaman o dönemlerin düşüncesine ve şartlarına uyum sağlayamayacağımı çok iyi biliyorum. Büyük Buhran zamanında yaşadığımı düşünemiyorum bile...
Sonradan anladım ki, asil arzuladığım,
o dönemlere ait bazı iyi şeylerinin günümüze kadar devam edebilmiş olması.
Annemin, babamın büyüdüğü dünya ile bugün yaşadığımız dünya, birbirine uyumluymuş gibi gelmiyor. O zamanların küçük kırıntıları, hala etrafımızda dolanıp duruyor. Sanki ortadan kaybolmuş, hayalet bir dünyaymış gibi.
Sizin de işlerin yolunda gittiği yegane zamanlar, hiçbir beklentinizin olmadığı dönemlerimiş gibi gelmiyor mu? Tabii ki çeşitli beklentiler olacak…
Ama genel olarak bu söylediğim doğru değil mi?
"Eğer kendimle tanışsaydım, benden nefret ederdim! Gösteriş budalalığımı ve ukalalığımı asla hoş görmezdim! Ya da başka diğer özelliklerimi... Bir saniyede üstümü çizerdim."