Sevda Fırat Kotoğlu, Urfa’nın Birecik ilçesinde doğdu, Eğitim hayatına İstanbul’da devam etti. Mimar Sinan Üniversitesi’nde üç yıl Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü okuduktan sonra, aynı üniversitenin Dekor ve Kostüm Bölümü’nden mezun oldu.
Eğitim hayatı boyuncu birçok iş alanında deneyim kazandı. 17 yaşındayken TRT’nin ilk yerli çizgi filmi “Rotto Botto Robotto”nun senaryo yazarlığını yaptı. Böylece yazarlık arzusu ortaya çıktı. 17 yıl reklamcılık, 8 yıl televizyon yazarlığı yaptı.
Son beş yıldır kendi işini yöneten yazar, bir yandan da çocuklar için öyküler yazmaya devam ediyor.
Sinan işinde çok iyi bir heykeltraştır. Tek kusuru panik atak hastalığıdır. Bu yüzden hiçbir yere imza atamaz, evde birisiyle kalamaz, plan yapamaz. İşinde çok usta olmasına rağmen bir maskot şirketinde çalışan Sinan'ı oradaki çalışanlarla diyologları çok güzeldi. Dört yıldır sevgilisi olan Sinem artık Sinan'ın hastalığına dayanamaz. Bir gece bile birlikte uyuyamadığı, bir plan yapamadığı Sinan'ı sonunda terkeder. Sinan'a birgün karakoldan karakoldan ararlar. Kuzeni vefat etmiştir ve onun çocuğu tek akrabası olan Sinan'a kalmıştır. Sinan başta şaşırır. Çünkü onun hiç kimsesi yoktur ve evde birisiyle uyuma düşüncesi onu deli eder. Küçük Ali ile ne yapacağını şaşıran Sinan ondan kurtulmanın yollarını arar. Ancak Ali'nin hayatına girmesiyle hayatı değişir. Peki Sinan ve Ali nasıl hayat sürerler? Birbirlerine alışabilecekler mi? Hepsinin cevabı kitabın içerisinde.
Kitabı okumaya başladığım ilk an çok sevdim. Eğlenceli bir kitap olduğunu daha iyi İlk sayfalardan belli ediyordu. Sinan'ın iş arkadaşı ile konuşmaları, yaşanan komik olaylar kitabı keyifli bir hale getiriyor. Kitabın eğlenceli olmasının yanı sıra hüzünlendiren bölümler de vardı. Akrabalık ilişkisi çok güzel yansıtılmıştı. Tavsiye ederim.
#akraba / 37/
️ SEVDA FIRAT KOTOĞLU
@elpisyayinlari
@aylinin_kitaplari
Merhabalar
İtiraf etmeliyim ki daha önce kitaba başlamıştım ilk sayfalar karışık gelince bıraktım.Sonra tekrar başladım.
Kapak tasarımı ve ismi ne alaka diye düşünürken aslında başka türlüsü olsa bu kadar olmazdı dedim.
Samimi içten anlatımı ve akıcı bir kaleme
#seldaokudu #akraba
Sinan panik atak hastası bir heykeştraştır.
Öyle ki bir yere imza atamama gibi bir durumu olduğu için de hiçbir zaman gerçek anlamda işini yapamaz. Maskot Şirketi'nde işe başlar. Hastalığına alışıp işlerini de ona göre ayarlar.
Sevgilisi Sinem hasta olduğunu bilmese ve tabi ki onu o kadar çok sevmese katlanamaz çünkü Sinan gece aynı evde bir kişi ile uyuyamaz.
Dört yıldır buna katlanan ve devam eden sevgilisi ile de bir düzen kurar tabi taaa ki... Sinem'in canına tak edene kadar.
O tak etmede tam gününü bulur.
Çünkü polisler bir gün onu arayıp cebinden isminin ve adresinin çıktığı bir çocuk olduğunu söyler. Sinan 'dan başka akrabası olmadığını söylerler. Hiç tanımadığı uzeninin oğlu olduğunu söylerler. Peki ama Sinan' ın kimsesi yokken bu da nereden çıkmıştır.
Üstelik bu çocuk geldi gün sevgilisinin gittiği gün olur. O küçük çocuk hayatına girdiği andan itibaren ise hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Tuhaf olan hayatı daha bir tuhaf hal alır.
Zira bu küçük akraba da pek tekin değildir ama Sinan ailesinden birini bulup ondan kurtulmak ister.
Peki mümkün olacak mı? İşte o kitapta...
Okurken çoğu yerde çok eğlendim ya