Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyyid Abdülhakim El Hüseyni

Seyyid Abdülhakim El HüseyniSohbetler yazarı
Yazar
9.3/10
24 Kişi
97
Okunma
50
Beğeni
8,8bin
Görüntülenme

En Eski Seyyid Abdülhakim El Hüseyni Sözleri ve Alıntıları

En Eski Seyyid Abdülhakim El Hüseyni sözleri ve alıntılarını, en eski Seyyid Abdülhakim El Hüseyni kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan, ancak yüzünü Allah'a çevirip, onun dostluğunu kazanmak suretiyle ömrünü değerlendirebilir.
Sayfa 9
İnsan şayet dünya işinde bir ziyana uğrarsa, bu ziyanın âhiret ziyanı kadar kendine acı gelmemesi lâzımdır.
Sayfa 35
Reklam
Bilinmelidir ki Allah'tan başka ne varsa hepsi tamamen boştur, bâtıldır, pişmanlıktır.
Sayfa 46
İnsan dünyada bu kadar ömür sürdü, yaşadı, yedi, içti, çeşitli elbiseler giydi. Bazen zahmetle, bazen de rahatla hayat sürdü. Sonunda ne oldu? Ne oluyor? Hepsi geçiyor.
Sayfa 47
"Kölenin şerefi efendisinden gelir," diye meşhur bir söz vardır. Efendisinin şerefine mütenasib olarak köleye de itibar edilir. Peygamberimiz (s.a.v) peygamberlerin en şereflisi, en efdali olması sebebiyledir ki ümmeti de diğer ümmetlere nisbetle şereflidir, itibarlıdır.
Sayfa 57
Binlerce insanın üye oldugu, çocugun emanet edildiği tarikat illeti
Şeyhi : "Ne getirdin?" diye sorunca: "Siz benden genç ve güzel bir kadın istememiş miydiniz? Kendi hanımımdan daha güzelini bulma imkanım olmadıgından onu getirdim" diye durumunu arz eder. Şeyhi İbrahim Ethem'in hanımını hemen geri gönderir. Yapmış oldugu bu tecrübeyi kafi görür. İtikadını, teslimiyetini tam olarak ölçek şeyh hemen İbrahim Ethem'e halifelik verir. İbrahim Ethem zamanının en büyük halifesi olur.
Sayfa 119
Reklam
38.Sohbet’den bir bölüm
Bir alimi ziyarete giden adamın birisi, ziyaretten sonra alime, “efendim, nasihatlerine ihtiyacım var. Doğru yolu bulmak, o yolda yürüyüp rızayı İlahi’yi tahsil etmek için bana öğüt verir, nasihat eder misiniz?” diye ricada bulunur. Alim cevap olarak: “Olur evladım, sana nasihat ederim ama, daha evvel soracağım iki suale cevap vermelisin” der.
Seyda-i Tağî (k.s) akşam olur da, eve istirahate çekildiği zamanlar, tanıdıklarından vefat eden on-onbeş kişinin ismini sayar. İşte tanıdıklar birer birer gittiler. Şimdi de sıra bana geldi diyerek ölümü anardı. İnsan ölümü böyle anmalı, ölüm hep aklında olmalı, ölümü unutmamalı, hep hazırlıklı olmalıdır.
Müritin imtihanı
Seyda-i Molla Ramazan anlatıyor: "Bir seferinde Hazret'in huzurunda bulunuyordum. Seyda-i Mezzin de oradaydı ve daha hatırlayamayacağım başkaları da vardı. Birden Hazret yüzünü bana çevirdi: 'Molla Ramazan' dedi. 'Buyur kurban' dedim, 'Haydi bana ço ço de bakayım' dedi. Ben utandım emrini yerine getirmedim. Bu sefer Seyda-i Mezzin'e dönüp 'Molla, hâlâ Molla Ramazan'da nefs var, henüz nefsini yenememiş.' dedi. Bunun üzerine emrini yerine getirmediğimden dolayı çok pişmanlık duydum, çok üzüldüm. Kendi kendime bir daha ne emrederse yapacağım, diye söz verdim. Ondan sonra emrini gözetlemeğe başladım. Aradan bir iki hafta geçti. Ben ise bir emri olursa hemen yerine getireyim diye hep gözetliyorum. Bir ara bana döndü: «Molla Ramazan, bana biraz su getir.» dedi. O kadar heyecanlandım ki bana Molla Ramazan kalk oyna dediğini zannettim. Hemen kalktım, raks etmeye başladım. Hazret o kadar güldü ki.. Dedi, şuna bakın hele, ben su istiyorum o ise kalkmış oynuyor. O zaman yaptığım hatayı anladım. Ama böylece nefsim bir defa daha kırılmış oldu.
Sayfa 19 - Menzil yayınevi
Sahabeler zamanında böyle idi. Eğer birisi cemaatle namaz kılmaya yetişemezse matem tutardı. Evde cenaze varmışcasına üzülürdü. Arkadaşları cemaati kaçırdı diye ona taziyede bulunurlardı.
Sayfa 32 - Menzil kitapevi
Reklam
Şayet Rabbü'l-Âlemin insandan razı olursa ister bütün dünya kendisine düşman olsun hiçbir zarar vermez, hiçbir şey yapamaz.
Sayfa 41 - Menzil kitapevi
329 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.