En Eski Sohrab Sepehri kitaplarını, en eski Sohrab Sepehri sözleri ve alıntılarını, en eski Sohrab Sepehri yazarlarını, en eski Sohrab Sepehri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zirveye doğru gidiyorum,
Kanat doluyum.
Zifiri karanlıkta yolu görüyorum,
Fener doluyum.
Işık ve kum doluyum,
Ağaç, yol, köprü, nehir, dalga doluyum.
Yaprağın sudaki gölgesiyle doluyum,
"Ama ne kadar da yalnız içim."
Ben tutkunun adımlarını duyuyorum.
Ve damardaki kan kanununun
ayak sesini duyuyorum.
Güvercinler kuyusunda seher çırpıntısı
Cuma gecesinin kalp çarpıntısı,
Düşüncede karanfil çiçeğinin akışı
Hakikatin, uzaktan saf kişnemesi.
Uçuşan maddenin sesini duyuyorum.
Ve coşku sokağında inanç ayakkabısının sesini.
Ve aşkın ıslak göz kapakları üstündeki,
Ergenliğin hüzünlü musikisi üstündeki,
Nar bahçelerinin türküsü üstündeki yağmurun sesini.
Ve gece içinde neşe şişesinin kırılmasının,
Güzelliğin kağıt gibi parçalanmasının
Gurbet kasesinin rüzgardan dolup boşalmasının sesini.
Aydınlık götüren bir tren gördüm,
Fıkıh götüren bir tren gördüm,
Nasıl da yavaş gidiyordu.
Siyaset götüren bir tren gördüm,
(ne de boş gidiyordu)
Nilüfer tohumları ve kanarya şarkıları götüren
bir tren gördüm,
ve bir uçak, binlerce metre yüksekteyken
Penceresinden toprak göründü;
Hüthüt kuşunun tepeliği,
Kelebek kanatlarının benekleri,
Kurbağanın havuzdaki aksi,
Ve yalnızlık sokağından bir sineğin geçişi