En Eski Sonnur Günaydın Asan Sözleri ve Alıntıları
En Eski Sonnur Günaydın Asan sözleri ve alıntılarını, en eski Sonnur Günaydın Asan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amerika’daki bir kimya bürosunun yaptığı analize göre insan vücudunun %65’i oksijen ,% 18’i karbon ,%10’u hidrojen ,% 3’ü azot,% 1,5’i kalsiyum , % 1’i fosfor , geri kalanı da diğer elementlerdirAllah’ın muhteşem sanatı sayesinde tüm bu cansız ve şuursuz atomlar belli bir şekilde birleşerek insanı meydana getirir .oranları verilen temel maddelerin New York borsasındaki yaklaşık değeri 5 dolar civarındadır . Bazen kendimizi bişey sanarak hem Allah’a hem de etrafımıza karşı kibirleniriz .oysa “ben” dediğimiz şeyin bedensel boyutunu meydana getiren elementlerin maddi değeri 5 doları geçmemektedir
Sayfa 75 - Penguen yayınlarıKitabı okudu
Her sabah kalktığımızda yattığımızdan farklı bir mekanda uyansaydık, odada duran su bir anda kaynamaya, eşyalarımız bir anda yok olmaya başlasaydı kısacası hiçbir doğa yasasının olmadığı bir evrende yaşasaydık zihnin evreni anlaması da söz konusu olmazdı. Birçok fizikçi evrenin anlaşılır olmasını ve evrenin matematik yasalara uygun olmasını ön kabul olarak almakta, bu olgunun bir açıklama gerektirdiğini göz ardı etmektedir.
Sayfa 166Kitabı okudu
Prof. Dr. Keith L. Moore, Kuran'da "bir çiğnemlik et" diye bahsedilen dönem hakkında şunları söylemektedir: «Söz konusu ayetlerin ne demek istediğini, bu dönemdeki embriyoyu incelediğimiz zaman hayretle öğrendik. Çünkű embriyo 28 günlükken üzerinde tesbihimsi bir yapı mey- dana geliyor ve bunlar görünüş olarak aynı diş izlerine benziyordu. Bu dönemdeki embriyonun plastikten bir modelíni yaptık ve onu çiğneyerek üzerinde diş izlerimizi bıraktık. Ortaya çıkan manzara incelediğimiz aşamadaki embriyoya olağanüstü derecede benziyor ve Kur'an'ın insan embriyosundan neden bir çiğnemlik et olarak bahsettiğini çok
güzel açıklıyordu" der.
"Sizi bayağı bir sudan yaratmadık mı?" "Ve sonra dayanıklı bir yere yerleştirdik bilinen bir süreye kadar" (Mürselat Suresi, 20-21).
Sayfa 79Kitabı okudu
Kötülükler Niye Var?
Yukarıdaki soruya benzer bir soru da "Allah varsa ve Adil ise bu kötülükler zulümler niye var" sorusudur. Öncelikle belirtmek gerekir ki bu soru da mantıken yanlış bir sorudur. Yapılan yanlış ise Nedensel İlişki Yanlışıdır. Zira kötülüklerin kaynağı Allah değil insanın kendisidir. Kötülüğü yapan insan iken kötülüğü Allah'ın ortadan kaldırmasını beklemek ciddi bir çelişkidir.
Kuran'da bu hususta Rabbimiz "Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat onlar kendilerine zulmederler." Buyrulmaktadır (Yunus,44). Yine "Başınıza gelecek bir felaket, kendi yapıp ettik- leriniz yüzündendir. Bunun la beraber Allah yine de çoğunu affeder" (Şura, 30). Gibi ayetlerle Yüce Rabbimiz bu durumu bizlere bildirmiştir.
Sayfa 123Kitabı okudu
isim seçme yanlışı
Avrupa'da ve günümüz Türkiye'sinde isteğe bağlı kürtaj taraftarlığı kadın hakları ya da tercih yanlıları olarak ortaya çıktılar. Halbuki burada gizlenmiş olan şey çocuğu anne karnında öldürmektir. Doğal olarak kendilerine çocuk öldürme taraftarları demeyeceklerdir. İşte burada ortamı bulanıklaştırıp, belirsizleştirerek diğerlerini oradan uzaklaştırıp hedefe ulaşma çabası vardır.
Sayfa 47Kitabı okudu
Allah'ın gönderdiği sistem olan din, Allah'ın evrene koyduğu kuralları ifade eden bilim ile asla çatışmaz.Çünkü içeriğindeki bilgiler tüm zamanları ve mekanları aşan evrensel bilgilerdir.
Kur'an'ın indirildiği dönemde Arap toplumunda şairlik zirveye ulaşmıştı.Ancak hiçbir şair Kur'an'ın bir ayetinin benzerini dahi yapmadı, yapamadı.Yazı yazmak kolaydı ama Kur'an'ın bir benzerini oluşturmak imkânsızdı.
İnsanlar Tanrı'yı test etmek için dua etmezler.Tam tersi Tanrı'ya inandıkları için dua ederler.
İnsan başına bir sıkıntı geldiğinde bunu kadere fatura etmemeli "ben nerede yanlış yaptım" diyebilmelidir.
Konuyu Einstein'in ünlü sözü ile bitirmekte fayda vardır. İlimsiz din topal, dinsiz ilim kördür.
Sayfa 67Kitabı okudu
Yaratılış
Ünlü NASA fizikçisi Robert Jastrow ise, “bilim adamlarının cehalet dağını aştığı, en yüksek tepeye tırmandığı, ancak en üstteki kayaya çıkınca orada binlerce yıldır oturan ilahiyatçılarla karşılaştığı" yorumunu yapmıştır.
Sayfa 72 - Big bang teorisi keşfedilinceKitabı okudu
Evrenin Genişlemesi
Evren'in genişlediği ilk kez 1900'lü yıllarda ortaya atılmıştır. 1900'lü yıllardan önce ise Kur'an dışında bu hakikati ortaya koyan başka bir kaynak yoktur.
Sayfa 75 - “Ve Evren'i (göğü) kuvvetimizle kurduk, muhakkak ki onu genişletmekteyiz" (Zâriyât, 51/47).Kitabı okudu
İnsanın Yaratılışı
Kuran'ın embriyoloji üzerine söylediklerinin, bir insanın bilgisiyle 7. yüzyılda söylenmesinin mümkün olmadığını ifade eden Toronto Üniversitesi anatomi bölümü hocalarından Prof. Dr. Keith Moore ise şöyle söylüyordu: “Kuran'ın insanın gelişimi üzerine söylediklerinin 7. yüzyılda söylenmesine imkân yoktur. Hatta bundan bir asır önce bile bu bilgiler tam bilinmiyordu. Bu ayetleri ancak şu anda hakkıyla anlıyoruz, çünkü modern embriyolojinin gelişimi bu ayetleri anlamamıza olanak tanımıştır."
Sayfa 83 - "Gerçekten de O (Allah), erkek ve dişi olarak iki çifti yaratandır. Akıtılan meninin bir damlasından" (Necm,53/45-46).Kitabı okudu
Parmak uçlarındaki mucize
elimizi değdirdiğimiz birçok eşyaya sahtekârlık kabul etmeyecek şekilde imzamızı atar. Hiç kimse de bu imzamızı taklit edemez. Bu mührümüzün ne taklidi ne de inkârı söz konusudur. Ömür boyu bu mührü hiç kaybetmeden yanımızda taşırız. Üst deri yanmalarından ve yaralanmalardan yaşlanarak vücudumuzun şekil değiştirmesine kadar tüm etkenler mührümüzün orijinalliğini bozmaz. İki santimetrekarelik bir alanda milyarlarca değişik deseni, silinmez çizgiler halinde bir mühür gibi işleyen Yaratıcımız ne kadar da büyük bir kudrete sahiptir.
Sayfa 92 - “İnsan, kemiklerini kesin olarak bir araya toplamayacağımızı mı sanıyor? Evet, parmak uçlarını dahi düzenlemeye gücümüz yeter" buyurmaktadır (Kıyâmet Suresi, 75/3-4).Kitabı okudu
Depremler
Gerek Kur'an hakkında gerek Evren hakkında bilgilerimiz arttıkça, Allah'ın hem sanatını hem de dininin ne kadar mükemmel olduğunu daha da iyi anlıyoruz.
“De ki: “Hiç bilenlerle, bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl ve vicdan sahipleri öğüt alır.” (Zümer Suresi, 39/9).
Sayfa 96Kitabı okudu