Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sosyoloji Divanı

Sosyoloji DivanıSosyoloji Divanı - Sayı 11 dergisi
Dergi
8.0/10
6 Kişi
53
Okunma
35
Beğeni
926
Görüntülenme

Hakkında

Sosyoloji Divanı, yılda iki kez yayımlanan bilimsel hakemli bir dergidir. Sosyolojinin yanı sıra diğer sosyal bilim disiplinlerine ait yazılara da yer vermektedir. Dergi, her yıl Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık aylarında yayımlanır. Sosyoloji Divanı’nın yayın dili Türkçe’dir. Gerekli görüldüğü takdirde farklı dillerdeki yayınlara da yer verebilir. Sosyoloji Divanı’nda telif makalelerin yanı sıra çeviri, deneme, sadeleştirme ve kitap değerlendirme çalışmaları yayımlanır. Sosyoloji Divanı’na yayımlanmak üzere gönderilen makaleler, Yayın Kurulu tarafından incelendikten sonra konunun uzmanı en az iki hakeme gönderilir ve her iki hakemden de olumlu rapor gelmesi halinde yayımlanır. Hakem görüşlerinin çelişik olduğu durumlarda, üçüncü bir hakeme başvurulur. Yazıların, yayımlanıp yayımlanmayacağına ya da derginin hangi sayısında yayımlanacağına editörler karar verir. Kitap değerlendirme yazıları hakeme gönderilmez ve Yayın Kurulu kararı ile yayınlanır. Dergiye gönderilen yazılar yayımlanmasa bile geri gönderilmez. İstendiği takdirde hakem raporları yazara gönderilir.
Doğum:
Ocak 2013

Okurlar

35 okur beğendi.
53 okur okudu.
8 okur okuyor.
27 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sınır genel anlamda "biz"i "öteki"nden ayırmanın güçlü bir aygıtı olarak işlev görüp, dışlama ve dahil etmeyi ifade eder... Bu açıdan teritoryal sınır, tam da sosyolojik bir olgudur. Zira insanları veya toplumları bir coğrafya üzerinden tanımlamayı, ayırmayı, kontrol etmeyi vs. ifade eder. Bu bağlamda sınır sosyolojisi, insanların sınırlara bağlı olarak kendilerini nasıl tanımladıklarından, onları nasıl algıladıklarından, sınır insanların ya da topluluklarının karşı tarafla kurdukları sosyal, siyasal, ekonomik, dinsel, kültürel vs. ilişkilere kadar geniş bir alanla ilgilenir.
Sayfa 243 - Çizgi Kitabevi/Özel Sayı/Asırlık SosyolojiKitabı okudu
Reklam
... “Göç bir yer değiştirme hali olmanın ötesinde, uzun soluklu olduğunda aynı zamanda habitat değişimini imler. Mukim olunan bir yaşam alanından bir başka yaşam alanı ya da alanlarına geçiş şeklinde gerçekleşen bu yer değiştirme olayı sadece fiziksel değil, üretilen ve içerisinde var olunan habitusun da beraberinde taşınmasını kapsamaktadır. Böylelikle girilen yerlere kültür ve kimliğin tüm bileşenleri de eşlik etmektedir.” E. ULUTAŞ
Türkiye'de sınır sosyolojisi çalışmaları/Ferhat Tekin
Temelde "dışarı"ya karşı "içeri"yi kurmak ve muhkemleştirmek için başvurulan çeşitli söylemler vardır. Özellikle, "üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili ülke" ve "Hudut namustur" söylemi teritoriyal sınırların zihinlerde katı duvarlara dönüşmesini ve gerektiğinde canların feda edilmesini amaçlamıştır.
Sayfa 248Kitabı okudu
Her kişi kendi görünümünü arıyor. Kendi varoluşunu ileri sürmek artık olanaklı olmadığından, ne var olmayı ne de bakılıyor olmayı dert etmeksizin boy göstermekten başka yapılacak bir şey kalmıyor geriye. “Varım, buradayım” değil; ”Görülüyorum, bir imajım, bak bana bak!" Narsisizm bile değil bu; sığ bir dışa dönüklük, herkesin kendi görünüşünün menajeri haline geldiği bir tür reklamcı saflığı". Jean Baudrillard Kötülüğün Şeffafhğı
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok