En Eski Şükran Kurdakul Sözleri ve Alıntıları
En Eski Şükran Kurdakul sözleri ve alıntılarını, en eski Şükran Kurdakul kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Görmediniz, bilemezsiniz" dedi boğuk. "Yabancı bir zırhlıdan kordon boyuna çıkan neferin postalında şakırdayan ses adamın vicdanını nasıl tokatlar."
Sayfa 66Kitabı okudu
"Evrenin bile haberi yok artık bu geceden."
Sayfa 33
"- Hayat denilen kavgaya düştüğünde kaç yaşındaydın baba?
- Oho... Ulen Koç yiğit sıkıştırma bakalım babanı.
- Ama kaç yaşındaydın?
- Biz seferberlik çocuğuyuz aslanım. Bak bana bakiyim. Gözlerime bak gözlerime. Sen babandan ileri doğacak çocuğundan geri olacaksın anladın mı?
- Ben mi senden ileride olacağım?
- Ilerde değil, ileri olacaksın, ileri..."
Sayfa 35
"Düşünce tam yaratılmadan adam da yaratılmıyor galiba."
Sayfa 58
Namık Kemal
Çekdiğim çevr ü cefanın sebebinden sorma
Deme kim: -Badıhave menkabe dellalı budur!
Habs ile, nefy ile, işkence ile ömür geçer,
İşte Türkiyye'de şair olanın hali budur!
Bazen fikirlerini de değiştirmelisin çünkü, sen fikirlerinin kölesi değil, sahibisin.
Günler geçiyor dedim ya, bu sekiz sene hapislikte hiçbir şey öğrenemedimse sevmeyi, sabretmeyi, ümit etmeyi ve dünyayı olduğu gibi, ne fazla ne eksik görebilmeyi öğrendim. Böyle bir kazanç sekiz yıllık hapse değer. Şaka etmiyorum, sahi söylüyorum. Hadi güle güle ve güzel günlere!
......
Ben bildiğin gibiyim: çalışıyorum, yani tercüme yapıyorum. Manzaraları işliyorum, sevgililerimi düşünüyorum, tepeden tırnağa hasret, tepeden tırnağa ümitten ibaret bir halde, kah öfkeden köpürüp, kaf keyiften ağzım kulaklarımda, kah 15 yaşında bir delikanlı gibi içli ve lirik, kah 60 yaşında bir bakkal gibi realist, kah mâruf tabiriyle, kuşlardan hür, kah ağaçlardan esir, kah yirmi dört saati bir dakikada, kah bir dakikayı yirmi dört saatte yaşayıp günlerimi geçiriyorum. Hakkım olan, benim olan şeyleri bekleyen, ayak seslerine kulak vermiş, gözleri uzakları, yakınları, dört bir yanı araştıran, dehşetli seven korkunç derecede nefret eden bir halim var. Bazan yüreğimde, gözlerini bile görmediğim milyonlarca insanın acısı, ümidi, bazan bir tek kadının yumuşak, sıcak dudakları var. Hâsılı, sana kendimi tarif edeyim diye bir yığın şey yazdım, yine de tarif edemedim, meğerse ben deniz ne komplike bir mahluk imişim.
......
(1946, Bursa Hapishanesi)