İslam, insanları hep birlikte Allah'ın ipine sarılıp kardeşler olmaya çağırırken, kavmiyet asabiyeti doğası gereği insanlar arasında kavim ekseninde çatışmayı körüklemektedir.
Manevi bir boşluk yaşayan ve bu nedenle bulunduğu halden hiçbir şekilde mutmain olmayıp hayatın hep daha fazlasını, daha ötesini aramakla geçiren batılı insanın bu doyumsuz arayışı, onu, elde etmek istediği şeyleri nasıl daha kolay, daha kısa yoldan elde edebileceğini arayışına yöneltmiştir. Nitekim bu arayış geçmiş yüzyıllarda batılı insanı altın ve elmas bulup kısa yoldan zengin olmak için Avustralya'ya, Güney Afrika'ya, Amerika'ya ve Afrika içlerine götürmüştür. Bugün de batıda şans oyunlarının, borsanın, kumarhanelerin yaygın oluşunun temel sebebi, temelde hep Batı insanının kolay yoldan zengin olma arayışı ve bir türlü doymak bilmeyen dünyevi hırsıdır.
Bir yandan Irak'ta, Afganistan'da, Filistin'de, Çeçenistan'da, Doğu Türkistan'da... Katledilen müslüman ve mazlumlar için ah-vah ederken, diğer yandan zalimlerin ekonomilerini ayakta tutan ve hatta C*ca C*la'nın İsrail'e yaptığı doğrudan bağışlar örneğinde olduğu gibi onlara büyük maddi destekler veren kapitalist firmaların ürünlerini satmaya ve/veya satın almaya devam edenler ne büyük bir çelişki ve ne büyük bir duyarsızlık içerisinde olduklarını ne zaman anlayacaklar?
İyiliği emr, kötülükten nehy Müslümanların asli görevidir. başta kendi aile fertleri ve yakın ve giderek uzak çevresi olmak üzere insanlara hakkı tavsiye etmekle, yanlışlıklara karşı durmakla yükümlüdür her müslüman.
Sayfa 39 - Madve yayınları 5. Baskı 2015Kitabı okudu
Zaten kendisini Müslüman olarak tanımlayan insanların bir Kur'an ayetinden rahatsızlık duyması düşünülemez. Fakat mesele Kur'an ayetlerinin gündeme getirilmesinden, görünür kılınmasına rahatsızlık duymaktır zaten.