"Sanat her zaman bizim hayal ettiğimizden daha soyuttur. Biçin ve renkler bize yalnızca biçim ve renkler hakkında fikir verirler ve bu da genelde onun sonu olur."
" Sanat, gerçeklik değildir. Sanat bizim gerçekliği en azından anlamamız için bize sunulan gerçekliği kavramamızı sağlayan bir yalandır. Sanatçı, başkalarını kendi yalanlarının gerçeğine inandırmanın yolunu bilmelidir."
"Susma, sanatçının dünyadan kopma yolunda gösterebileceği en uç davranıştır: susma yoluyla sanatçı, karşısına patron, müşteri, tüketici, düşman, aracı ve yapıtının çarpıcısı olarak çıkan dünyaya olan tutsaklık bağlarından kurtarır kendini."
"Felsefe için düşünce ne ise, sanat için de görme olayı o derece elzem ve vazgeçilmezdir. Tıpkı düşüncenin uzun yüzyıllar boyu sistematik bir şekilde evrimleşmesinin dogmatikliği ve dar zihni kalıpları parçalamaya uğraşması gibi sanat da uzun yüzyıllar boyu görmenin evrimleşmesinin tarihi olmuştur.."
Sanat , gerçeklik değildir .Sanat bizim gerçekliği en azından anlamamız için bize sunulan gerçekliği kavramını sağlayan bir yalandır . Sanatçı , başkalarını kendi yalanlarınin gerçeğine inandırmanın yolunu bilmelidir . "
.
Bugün masamdaki kitap #cemyayinevi 'nden " Modern ve Postmodern Dönemlerde Soyut Sanat Felsefesi "
Kitabın adından da anlaşılacağı üzere sanat ve felsefenin içiçe geçtiği bir yolculuk bekliyor okuru . Okuması bir hayli zahmetli olsa da okura verdiği haz için buna değer sanırım zira sürekli bir araştırma ve anlamlandırma çabasına giriyorsunuz . İşte bu da tam olarak kitabın kalbine giden yola uzanıyor .
Modern ve Postmoden dönemlerde sanatın gelişimine , soyut kavramının kelime anlamına ve tamamlanmanin uzandığı sona ilerleyen yolu izlemek isterseniz kitabı inceleyebilirsiniz .
Modern ve Postmodern Dönemlerde
SOYUT SANAT
Felsefesi
Yazar: Şule Gece
"Felsefe için düşünce ne ise, sanat için de görme olayı o derece elzem ve vazgeçilmezdir. Tıpkı düşüncenin uzun yüzyıllar boyu sistematik bir şekilde evrimleşmesinin dogmatikliği ve dar zihni kalıpları parçalamaya
Sanat, özü gereği soyut bir harekettir. Soyutluk zihnin öz gücünü, nesnenin özünü, dünyanın özünü veren,insanların bir şeyleri bilmesiyle ve düşünleriyle değil, aynı zamanda insanın yaratma ve dünya sanatını belirler.
Soyut düşünceler somut ,elle tutulur bir şeylere dökülürken aynı zamanda zihinsel bir okumada yapılması gerekir.Somutluk soyutlugun zıttıdır ama sanatta bu zıtlık senteze ulaşır. Somut olan ,soyutu düşündürür.
Soyut sanatın ilk ortaya çıkışı, kısmi şekilde başlayan yarı soyutlamanın daha sonradan soyutlama olarak ortaya çıktı. Soyut sanatın gelişme aşamaları, soyut sanat hareketine zemin hazırlayan felsefi hareketler, sanatta soyutluk ve soyutlamanın kullanımı anlatılmış.
Soyut sanata giden yol aynı zamanda hem akademik geleneklerden hemde naturalistik geleneklerden kopuşun göstergesiydi.
Kitapta soyututun kelime anlamından başlayarak , Modern ve Postmodern dönemlerde soyut sanatın gelişimi anlatılmış.
Okurken baya bir zorlandığımı söylemeliyim. Hem sanat ,hem felsefe anlaması biraz zor oldu. Uzun araştırmalar sonucunda yazılmış bir kitap ama bilmedigin bir çok terim vardı, okurken araştırmadan geçemiyorsunuz.