Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Susan Blackmore

Susan BlackmoreMem Makinesi yazarı
Yazar
8.5/10
23 Kişi
90
Okunma
15
Beğeni
1.385
Görüntülenme

Susan Blackmore Gönderileri

Susan Blackmore kitaplarını, Susan Blackmore sözleri ve alıntılarını, Susan Blackmore yazarlarını, Susan Blackmore yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Memler ve genleri karşılaştırırken 'Campbell Kuralı'nı hatırlamamız gerekir. Genler, proteinleri yapan yönetmeliklerdir; vücut hücrelerinde saklanırlar ve üreme yoluyla aktarılırlar. Aralarındaki rekabet biyolojik dünyadaki evrimi yürütmektedir. Memler, davranışları gerçekleşmek için olan yönetmeliklerdir, beyinde (veya diğer objelerde) saklanırlar ve taklit etme yoluyla aktarılırlar. Aralarındaki rekabet aklın evrimini yürütmektedir. Memler ve genlerin her ikisi de eşleyicidir ve evrim teorisinin genel ilkelerine uymak zorundadır ve bu bağlamda benzerdir. Bunun ötesinde farklı olabilirler ve aslında öyledirler; yalnızca benzetme yoluyla birbirlerine benzerler.
Sayfa 23 - AlfaKitabı okudu
Niçin bazı hikâyeler sürer giderken diğerleri bir defa anlatılmış ve tekrar anlatılmamıştır? Yemek tarifleri, giyim modası ve iç tasarımlar; mimari akımlar, siyasi doğruluk kuralları veya cam şişeleri yeniden dönüştürme alışkanlığı gibileri diğer örneklerdir. Bunlar bir insandan diğerine kopyalanmaktadır ve taklit etme ile yayılmaktadır. Kopyalama esnasında belli belirsiz çeşitlenirler ve kimileri diğerlerine göre daha fazla sıklıkla kopyalanırlar. Bu, işe yaramaz popüler çılgınlıkları ve asla başarıyla uygulanmayacakmış gibi görünen iyi fikirleri nasıl edindiğimizi açıklamaktadır. Memlerin eşleyici sayılabileceği konusunda şüphe olamayacağını düşünüyorum. Bu, memetik evrimin kaçınılmaz olduğu anlamına gelmektedir. Onu anlamaya başlama zamanımızdır.
Sayfa 21 - AlfaKitabı okudu
Reklam
Düşünme hakkında düşündüğümüzde, bütün düşüncelerin mem olmadıklarını unutmamalıyız. Temelde, doğrudan algı ve duygularımız mem değildir; çünkü onlar yalnızca bize aittir ve onları hiçbir zaman aktarmayabiliriz. Başka birinden kopyaladığımız düşünceleri kullanmadan ezberimizden güzel bir anıyı hayal edebilir, seks ya da yemekle ilgili fantezi kurabiliriz. Başkalarından aldığımız herhangi bir memi kullanmadan bir şeyler yapmak için prensipte yepyeni bir yol bile bulabiliriz. Yine de uygulamada memleri çok kullandığımızdan ötürü düşüncelerimizin büyük bir kısmı şu veya bu şekilde onlar tarafından renklendirilir. Memler, onlar aracılığıyla düşündüğümüz araçlar olmuştur.
Sayfa 20 - AlfaKitabı okudu
Darwin'in en önemli esin kaynağı, ortada bir ana planın, bitiş noktasının veya bir tasarımcının olmamasıdır ki, kuramın güzel yanı burasıdır. Şüphesiz ki birkaç milyar yıl önceki ilksel çorbayı ve günümüzdeki her türlü yaratıkla dolu karmaşık dünyayı düşünürsek, bir ilerlemenin olduğu açıktır.
Sayfa 17 - AlfaKitabı okudu
Darwin'in argümanları üç özellik gerektirir: Değişim, seçilim ve retansiyon (veya kalıtım). Birincisi, değişim olmalıdır ki bütün canlılar birbirinin eşi olmasın. İkincisi, bütün canlıların hayatta kalamayacağı ve bazı çeşitlerin diğerlerinden daha iyisini yapabileceği bir ortam olmalıdır.Üçüncüsü, yavruların ebeveynlerinden kahtım yoluyla özellikler alabileceği bir süreç olmalıdır. Tüm bu üçü elverişliyse, o zaman ortamda sağ kalmaya olumlu katkısı olan herhangi bir özellik artış göstermelidir. Richard Dawkins'in diliyle söylersek, kendisinin kusurlu kopyalarını yapanbir eşleyici varsa bunlardan yalnızca bazıları hayatta kalabilir, o halde tek kelimeyle evrim gerçekleşmek zorundadır. Evrimin bu kaçınılmazlığı Darwin'in sezgisini bu kadar akıllı yapan kısmıdır. İhtiyaç duyduğunuz tek şey, doğru başlangıç koşullarıdır ve evrim sadece meydana gelmek zorundadır.
Sayfa 14 - AlfaKitabı okudu
Mem görüşüyle ilgili en büyük sorunlardan biri: "Biz kimiz ve ne­den buradayız?" ile ilgili en derin varsayımlarımıza darbe vurmasıdır. Bu durum bilimde her zaman gerçekleşir. Copernicus ve Galile'den önce insanlar evrenin merkezinde, Tanrı tarafından yalnızca kendileri için ya­ratılmış bir dünyada yaşadıklarını düşünürdü. Yavaş yavaş, güneşin dünya etrafında dönmesini değil, başka galaksilerden oluşmuş uçsuz bucaksız bir evrende sıradan bir galaksideki küçücük bir gezegen üzerinde yaşadı­ğımızı kabul etmek zorunda kaldık.
Sayfa 12 - AlfaKitabı okudu
Reklam
Birini taklit ettiğinizde size bir şey aktarılır. Bu 'bir şey' sonrasında tek­rar tekrar aktarılabilir ve böylece kontrol edilemeyecek duruma gelir. Bu şeyi bir fikir, bir yönetmelik, bir davranış, bir parça bilgi vs. olarak açıklayabiliriz; ancak üzerinde çalışmaya devam edeceksek onu adlan­dırmak zorundayız. Neyse ki bir ismi var: Mem
Sayfa 5 - AlfaKitabı okudu
Zeka basit cevaplar vermezse, belki bilinç verebilir. Birçok kişi, insan bilincinin eşsiz ve bizi insan yapmaktan sorumlu olduğuna inanır. Oysa bilim adamları 'bilinç' terimini tanımlayamamaktadır bile. Herkes kendi bilincinin neye benzediğini bilir; ama bu bilgiyi başka biriyle paylaşamaz.
Sayfa 3 - AlfaKitabı okudu
İnsan olmanın problemlerinden bi­risi de insanlara önyargısız bakmanın oldukça güç olmasıdır.
Sayfa 1 - AlfaKitabı okudu
Biz insanlar tuhaf yaratıklarız. Bedenimizin aynı diğer hayvanlar gi­bi doğal seçilimle evrimleştiğine hiç şüphe yok. Yine de bütün diğer yaratıklardan birçok biçimde ayrılmaktayız. Öncelikle konuşmaktayız. Gezegendeki en akıllı türün kendimiz olduğuna inanıyoruz. Olağanüs­tü yayılmışız ve ekmeğimizi çıkarma biçimlerimizde had safhada bece­rikliyiz. Savaşlar çıkarırız, dinlere inanırız, ölülerimizi gömeriz ve seks konusunda utangaçlaşırız.
Sayfa 1 - AlfaKitabı okudu
Reklam
Mem nedir?
Genetik olmayan yollardan, özellikle taklit yoluyla aktarıldı­ğı düşünülen kültür öğeleri.
Bilinçli irade sahibi olmamız üzüntü verici bir yanılsama değil; yapıyor olduğumuzu bildiğimizi düşünmek iyi hissettiriyor.
Sayfa 307 - Daniel WegnerKitabı okudu
Bir şey hakkında düşünmemeye çalışmak, o şeyin otomatikman zihninize geri döndüğü ironik bir süreci meydana getiriyor. Insanlar bunu daima yaparlar ve muhtemelen zihinsel karmaşaların ve psikopatolojilerin tamamını bu durum başlatır. Insanlar kendilerini kaygılandıran bir şey hakkında düşünmemeye çalıştıklarında, bu şey beyinlerinde patlayiveriyor ve daha fazla erişilebilir bir hale geliyor.
Sayfa 297 - Daniel WegnerKitabı okudu
Esas sorun, herkesin bir bilince sahip olması, buna karşın bir diğer kişinin bilincine erişim sağlamanın imkansızlığıdır. Diğer zihinler sorunu diye adlandırlan bu sorun, şu an dek aşılabilmiş değildir. Başka biri gibi olmanın ve başka bir bilince sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyoruz.
Sayfa 294 - Daniel WegnerKitabı okudu
Doğaya baktığında iki şey dikkatini çekecektir: Bir dünya var ve bir de ben (me). Basit değil mi? Eğer bilim insanlarıysak -kastım, doğal dünyayı anlamak isteyen insanlarsak- o zaman açıklamamız gereken resmin yarısı, 'ben-lik (me-ness)' kısmı -biz kısmı- yani bilinçli kısmı olacaktır.
Sayfa 266 - Francisco VarelaKitabı okudu
425 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.