Talat Paşa

Hatıralarım ve Müdafaam yazarı
Yazar
10.0/10
2 Kişi
19
Okunma
18
Beğeni
2.109
Görüntülenme

Öne Çıkan Talat Paşa Gönderileri

Öne Çıkan Talat Paşa kitaplarını, öne çıkan Talat Paşa sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Talat Paşa yazarlarını, öne çıkan Talat Paşa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beni bir gün sokakta vuracaklar. Alnımdan kan akarak yere serileceğim, Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar. Vatan benim ölümümle bir şey kaybedecek değildir. Bir Talat gider, bin Talat yetişir!
Sayfa 232Kitabı okudu
Yukarıda hususi bir fasılda da zikrettiğim gibi harp de facto ilan edilmiş değildir. Fakat "Goeben" Karadeniz'de Rus donanmasıyla çarpıştıktan sonra harp bir emrivaki halini almıştır. Nazırlar Meclisinde bu emrivakii önlemek, şimdi dahi harbe girmemek kararı alınmıştır. Fakat Nazırlar Meclisinde İtilaf devletlerinin şartlarının kabulü hakkında yapılan müzakerelerde görüş ihtilafları hasıl olmuştur. Şartların kabulü aleyhinde olanlar harbe iştiraki kabul etmiş oluyorlardı.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Bu koşullarda Talat Paşa'nın ve zamanın hükümetinin savaş cephelerinin geri hatlarındaki Ermeniler için tehcir kararı alması zorunlu bir savaş önlemidir. Denebilir ki, bu karar olmasaydı, Kurtuluş Savaşımız zafere ulaşamazdı. Atatürk'ün 1919 yılında Erzurum ve Sivas kongrelerini yaparak, doğuda yaratılan dayanakla İzmir'i kurtarması, bu sayede mümkün olmuştur.
Bir devletin ilerlemesi ve idaresinin ıslahı, o devletin siyaseten , iktisaden bağımsız olmasına bağlıdır. Halbuki Türkiye'ye bir taraftan ıslahat yapılması teklif edilmekle beraber, diğer taraftan hükümdar idaresinde bulunan milletler isyana teşvik ve neticede müdahale ve himaye suretiyle siyasi bağımsızlığı ve kapitülasyonlarla da iktisadi bağımsızlığı ihlal ediliyordu. Islahat teklifi, büyük bir Türk şairinin dediği gibi, elleri kolları bağlı bir adamı niçin konuşmuyorsun diye kırbaçlamak kabilinden oluyor idi.
Nitekim Ermenistan'ın ilk başbakanı Kaçaznuni de bu gerçeği çarpıcı ifadelerle saptıyor: "1915 yaz ve sonbaharı döneminde Türkiye Ermenileri tehcire tabi tutuldular, kitlesel sürgünler ve baskınlar gerçekleştirildi. Bütün bunlar Ermeni meselesine ölümcül bir darbe vurdu. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır; sonradan da anlaşılacağı üzere bu yöntem Türkiye'de Ermeni meselesinin temelli çözümü açısından en kesin ve uygun yöntemdi.
Tverdo Klebof
Sokaklarda geçerken karşılaştığım Türkler, hayatlarını kurtarmış olduğum için en samimi şekilde şükranlarını ifade ettiler. Bu kadirşinaslık aynı derecede diğer Rus subaylarına karşı da gösteriliyordu. Çünkü bu subaylar olmasaydı Erzurumu geri alan Türk kıtaları şehirde hayatta kalmış tek Türk bulamayacaktı.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
61 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.