Beni bir gün sokakta vuracaklar.Alnımdan kan akarak yere serileceğim.Yatakta ölmek nasip olmayacak.Ziyanı yok,varsın vursunlar.Vatan,benim ölümümle bir şey kaybedecek değildir.Bir talat gider,bin talat yetişir.
“Bir gün beni sokakta vuracaklar; alnımdan kan akacak, yere serileceğim. Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar; benim ölümümle vatan bir şey kaybedecek değildir. Bir Talat gider, bin Talat yetişir.”
Büyük İttihatçı
Talat Paşa’yı şehadetinin yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum.
Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında Anayasa gereği eşitlik sağlanmalı, ama bu gerçekçi olmayan bir ideal. Şeriat, tüm geçmiş tarihimiz, yüzbinlerce Müslümanın duyguları, hatta Osmanlıcılığa inatla direnen Hıristiyanların duyguları, eşitliğin tesisine karşı yıkılmaz bir siperdir. Meşru bir Osmanlı Hristiyanı olma yolunda başarısız girişimlerde bulunduk ... bu nedenle, imparatorluğu kemikleştirme çalışmalarımız uzun ve yorucu bir görev olana kadar hiçbir eşitlik sorunu olamaz, ancak bu görevde sonunda başaracağız diyebilirim.
Vatanın bütün çıkarlarından istifade eden bu halk onun (Türklerin) kaderlerine ve yüklerine asla katılmıyordu. Memleketin gerek saadetinden ve gerekli ızdıraplarından daima menfaatlar temin ediyorlardı. Vatan için hiçbir harbe iştirak etmediler ve bu uğurda bir damla kan bile dökmediler. Bilakis harp zamanlarında ticaretlerini devam ettiriyor ve taahhüt işlerine girişiyorlar, çok para kazanıyor ve iyi ve kötü günlerde rahat ve huzur içinde yaşıyorlardı. Bu lütuflara teşekkür olarak şimdi çoğunluğu teşkil eden (Türk) nüfusu kovmak ve istiklallerini temin üzere Osmanlı vatanının bir parçasını koparmak istiyorlar.