Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tayfur Cinemre

Tayfur CinemreAnılar Belleğimizin Bekçileridir yazarı
Yazar
9.3/10
3 Kişi
7
Okunma
0
Beğeni
394
Görüntülenme

Tayfur Cinemre Gönderileri

Tayfur Cinemre kitaplarını, Tayfur Cinemre sözleri ve alıntılarını, Tayfur Cinemre yazarlarını, Tayfur Cinemre yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Galile'yi dünya dönüyor diye yargılayanlar, özgürlük savaşçısı Robespiyer'i, gazeteci Marad'ı giyotine gönderenlerin, Namık Kemal'i ölüm zindanlarına bırakanların, inandığı düşüncesinden ötürü 12 yıl işkenceli zindanlarda yatan Nazım Hikmet'in, emperyalizmin emriyle yurtseverleri 1950'de zindanlara dolduran, tahkikat komisyonları kurduran zihniyetin 71'deki mirasçısı veya temsilcisi, iddianameyi yazandır.
Darağacına giden inanmış bir insana ne söylenebilir ki?
Reklam
Xentius
Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır.
Acı bizi savurmaz, sevinç hoplatmaz, öfke titretmez: Hüzün dingin bir ruh müziğidir içinde kıpırtılı sevinçler taşıyan . . . "ŞÖYLE YA DA BÖYLE, NE YAŞADIM AMA!" diyebilmektir hüzün.
İn METU, they taught us only three words in English: Yankee go home!
"in METU, they taught us only three words in English: Yankee go home!" (Bize ODTÜde üç kelime İngilizce öğrettiler: Yankee go home!)
Kızıldere
Uzun süre yerimden kımıldayamadım. Daha dört ay önce bu yoldaşları kucaklayarak onları özgürlüğe yolcu etmiştim. Gözlerimin önünden bir film şeridi gibi akıp gidiyordu onlarla olan anılarım. Cihan'ın coşkuyla söylediği "Dağlarına Bahar gelmiş Memleketimin" türküsü kulaklarımda, Ömer'in "kız saçı bitlis tütününden" sardığı cıgarayı bana uzatması gözlerimin önündeydi. Mahir' inse, "Tünelin ucunda ışık göründü mü?" diye sorması, anıların anıları kovalaması, kafamın içinde alıcı kuşlar gibi dönüp duruyordu. Ne çok acı çekmişti şu yaralı yüreğim bu bir yılın içinde ...
Reklam
Hain Tuzaklarda, kan uykularda, Vurulduk ey halkım, Unutma bizi ... İşkenceler için tahta çarmıha, Gerildik ey halkım, unutma bizi ... Zulüm sığmaz iken köye şehire, Bize mezar oldu kan Kızıldere Yavuklu yerine çıplak mavzere Sarıldık ey halkım, unutma bizi ... Her seher vaktinde tan atışında Kızıl güller açar dağlar başında Faşist namluların her kurşununda, Dirildik ey halkım, unutma bizi ...
Dağ gibi yürekleriniz var!!
Deniz her zamanki neşesiyle, "Dev-Genç Davasından da idam isteniyormuş bazı arkadaşlara. Ama öncelik sırası bize ait. Öteki taraftaki huri kızlarının en güzellerini kendimize seçeriz haberiniz olsun!" diyerek, esprileriyle ortamı yumuşatmaya çalışıyordu. O sırada aramızda bulunan, Dev-Genç genel sek- reterliği de yapmış olan AÜ Tıp Fakültesinden Ruhi Koç da işi espriye vurarak, "Deniz bu iş yoldaşlığa sığmaz. Bize de güzel hurilerden birkaç tane bırak" diyerek yanıtlıyordu bu şakayı.
Nazım
Yani içerde on yıl, on beş yıl, Daha da fazlası hatta ... Geçirilir, Geçirilmez değil ... Kararmasın yeter ki, Sol memenin altındaki cevahir! ...
Cihan Alptekin
Emperyalizm, Yeni Sömürgecilik metoduyla ülkeyi tekrar kontrol altına almış, Mustafa Kemal'in bağımsızlıkçı hareketi hedefinden saptırılmıştır. Milli sanayi gelişmeleri durdurulmuş, milli harp sanayimiz tamamen tasfiye edilmiştir. Bizler sosyalistiz. Bunu söylerken memleketimizin sosyal, ekono- mik ve politik yapısı üzerinde hakiki Kemalistlerle birlikte emperyalizme karşı mücadele etmeyi bir görev sayıyoruz. Bugün memleketimiz Emperyalizm ve onun yerli işbirlikçileri tarafından sömürülmektedir ve hakiki yurtseverler bunlarla mücadele halindedir.
Reklam
Yaşar Kemal'in mizahı:))
O sıralarda Günaydın gazetesinde Killing adında bir çizgi roman çıkıyordu her gün tefrika halinde. Çizgi romanın kahramanı Killing, iskelet maskesi ve kıyafeti giyen bir tipti. İçeri giren gazeteler neredeyse reklamlarına kadar satır satır okunduğu için Killing de pek popüler olmuştu aramızda. O günlerde Yaşar Kemal'in İnce Memed 2 adlı kitabı yeni çıkmıştı piyasaya. İnce Memed'in devamı olduğu için arkadaşlardan bazıları kendi aralarında "İnce Memed de pehlivan tefrikası gibi olmuş': gibisinden espriler yapıyorlardı. Bir ziyaretçi gününde Yaşar Kemal yine bir teneke peyniri yüklenip gelmişti ziyaretimize. Pencereden onu gören Metin Eşrefoğlu pencerenin parmaklıklarına tırmanıp "Yaşar abi, Yaşar abii! İnce Memed, Killing'e karşıyı ne zaman yazıyorsun?" diye sormaz mı bağırarak. Bunu duyan Yaşar Kemal bütün doğallığıyla "Hassiktir lan ordan! Maymun gibi tırmanmışsın pencereye. Sana mı soracağım!" diye kalayı basınca bu diyaloğu duyan ziyaretçiler olsun biz tutuklular olsun kahkahayı basmıştık hep birlikte.
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.