Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tayfur Cinemre

Tayfur CinemreAnılar Belleğimizin Bekçileridir yazarı
Yazar
9.3/10
3 Kişi
7
Okunma
0
Beğeni
414
Görüntülenme

Öne Çıkan Tayfur Cinemre Gönderileri

Öne Çıkan Tayfur Cinemre kitaplarını, öne çıkan Tayfur Cinemre sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tayfur Cinemre yazarlarını, öne çıkan Tayfur Cinemre yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
68 Devrimci Gençliğine ait kitaplar
Bugün 6 Mayis. Amerikan emperyalizminin işbirlikçi hükümeti ve onun başındaki Demirel'in 3 fidanın kahpece yaşamlarına son verildiği gün. Tabii bu alçaklar bu süreçte yüzlerce devrimciyi katletti. Onlara dair çok sayıda kitap yazıldı. Herkes okusun, öğrensin diye birkaçını belirtmek isterim. Umarım okursunuz. Bir kişi, bir kişi..
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç Fidan
Deniz - Yaşamı ve Mücadelesi
Deniz - Yaşamı ve Mücadelesi
Acılara Yenilmeyen Gülümseyişler
Acılara Yenilmeyen Gülümseyişler
Sinança
Sinança
Erikler Çiçek Açınca
Erikler Çiçek Açınca
Bizum Cihan
Bizum Cihan
Mahir
Mahir
İdam Gecesi Anıları
İdam Gecesi Anıları
Yenilmeyenlerin Tanığı
Yenilmeyenlerin Tanığı
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu Akşam
Abim Deniz
Abim Deniz
Yaşamımdan Acı Dilimler
Yaşamımdan Acı Dilimler
İki Adalı
İki Adalı
Ulaş Yoldaş
Ulaş Yoldaş
Ser Verip Sır Vermeyen Bir Yiğit
Ser Verip Sır Vermeyen Bir Yiğit
Anılar Belleğimizin Bekçileridir
Anılar Belleğimizin Bekçileridir
Deniz Gezmiş Anlatıyor
Deniz Gezmiş Anlatıyor
sosyal medya devrimciliği yetmez,
Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, başka bir dünyanın mümkün ve hatta daha iyi olduğuna inanıyorsan, harekete geçmek zorundasın.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Yaşar Kemal'in mizahı:))
O sıralarda Günaydın gazetesinde Killing adında bir çizgi roman çıkıyordu her gün tefrika halinde. Çizgi romanın kahramanı Killing, iskelet maskesi ve kıyafeti giyen bir tipti. İçeri giren gazeteler neredeyse reklamlarına kadar satır satır okunduğu için Killing de pek popüler olmuştu aramızda. O günlerde Yaşar Kemal'in İnce Memed 2 adlı kitabı yeni çıkmıştı piyasaya. İnce Memed'in devamı olduğu için arkadaşlardan bazıları kendi aralarında "İnce Memed de pehlivan tefrikası gibi olmuş': gibisinden espriler yapıyorlardı. Bir ziyaretçi gününde Yaşar Kemal yine bir teneke peyniri yüklenip gelmişti ziyaretimize. Pencereden onu gören Metin Eşrefoğlu pencerenin parmaklıklarına tırmanıp "Yaşar abi, Yaşar abii! İnce Memed, Killing'e karşıyı ne zaman yazıyorsun?" diye sormaz mı bağırarak. Bunu duyan Yaşar Kemal bütün doğallığıyla "Hassiktir lan ordan! Maymun gibi tırmanmışsın pencereye. Sana mı soracağım!" diye kalayı basınca bu diyaloğu duyan ziyaretçiler olsun biz tutuklular olsun kahkahayı basmıştık hep birlikte.
Küba'da hiçbir yerde Castro'nun heykeline rastlamamıştık ama Jose Marti'nin adı ve heykelleri her yerdeydi.
Bir süre sonra da artık motor boğulmaya başlamıştı. Öyle ki motor gaz yemiyor, azıcık gaz verince boğulup kalıyordu. (…) Bu arada Deniz her zamanki neşesi ile etrafımızda dolaşıyor ve bir de sigara tellendiriyordu. O sırada etrafımızdaki tepelerden yükselen bir uluma sesi hepimizi irkiltmişti. Deniz bunu duyunca Nâzım'ın o meşhur şiirinden birkaç mısrayı bağıra bağıra okumaya başladı: Daha gün o gün değil, Derlenip dürülmesin bayraklar, Uzaktan duyduğunuz çakalların ulumasıdır... Safları sıklaştırın, Safları sıklaştırın çocuklar. Bu kavga faşizme karşı, Bu kavga hürriyet kavgasıdır!... Yusuf elinde sigarayla başımızda dikilen Deniz'e çıkıştı. "Şiirini git de biraz ötede oku. Elinde sigarayla motorun yanında durmuşsun. Her tarafı benzine bulanmış motoru havaya uçuracaksın. İşte o zaman safları tam sıklaştırırız hepimiz birden!"
Sayfa 106Kitabı okudu
Artık tüm ülkede devrimcilerin can güvenliği kalmamıştı. Kimin ne zaman hangi köşe başında kurşunlanacağı belli değildi. Şiddeti önce Devlet'in güçleri ve paramiliter faşist çeteler başlattı. Saldırı önce onlardan geldi. Teker teker öldürülmeye başlandık. Bunun üzerine biz de dövüşmeye savunma saiki ile başladık. Bu ister istemez devrimci gençliğin nefsi müdafaa etmek için silahla tanışmasına yol açtı.
Reklam
Akşam muhtarın evine gelen köylülerle sohbet ediyoruz. Onlara geçen yıl ODTÜ'den gelip onlara destek olan öğrencilerin, özellikle de Sinan Cemgil'in selamını iletiyoruz. Ocak ayında ODTÜ'de yakılan Komer'in arabasının neden yakıldığını anlatıyoruz. Bu sohbet sırasında köylülerden birinin söylediği bir cümleyi hiç unutmuyorum: "Ağanın jandarması var, ODTÜ öğrencileri de bizim jandarmamız oldu!" diyor şakayla karışık. Aslında söylemek istediği şey açık: "Ağa'nın hakkını Devlet'in jandarması koruyor, bizimkini ise ODTÜ öğrencileri."
Askeri cezaevinde yatarken birgün, ne solla ne de sağla alakası olmayan bir vatandaşın üzerinde Metin Toker'in Orakla Çekiç Arasında Kalanlar adlı kitabı yakalandığı için tutup getirmişlerdi koğuşumuza "Komünisttir!" diyerek. Polise bu kitabın antikomünist olduğunu anlatmaya çalışan adamcağıza "Bu işin bir de anti'si mi çıktı? Komünist Komünisttir, antisi de bir mantisi de!" diyerek içeri atıvermişlerdi. Bu vatandaş aramızda kaldığı birkaç hafta içinde yaşadığımız komün hayatını görüp, tahliye olurken Komünist değilse bile Komünizm Sempatizanı olarak çıkmıştı cezaevinden.
Sayfa 141Kitabı okudu
İnsan yaşamında bazı dönemler vardır. İçinde yaşarken de önemli olduğunu hissedersiniz ama yıllar geçtikçe bu önem daha da artar. Sizden bağımsızlaşır. Size ait bir anı olmaktan çıkar ve kendi tarihini yaratır.
Sayfa 108Kitabı okudu
Vietnam kasabı Komer
Arşimet ne söylemiş? "Bana uygun bir kaldıraç verin, dünyayı yerinden oynatayım." İşte o gün Komer 'in arabasını ters çeviren bu kaldıraç, Türkiye'deki devrimci mücadele için de bir kaldıraç görevi görüyor.
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.