Taylan Altuğ Sözleri ve Alıntıları
Taylan Altuğ sözleri ve alıntılarını, Taylan Altuğ kitap alıntılarını, Taylan Altuğ en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tractatus'ta bir önermenin anlamsız olduğunun gösterilmesi, onu dile getiren kimsenin tümcesindeki birtakım göstergelere bir anlam vermemiş olduğunun gösterilmesinden ibarettir. Bu bakımdan "anlamsız bir şey söylediniz" demek, bu söylediğinizin doğruluğunu kuracak (tesis edecek) gözlemleri göstermediniz demek değil, fakat yalnızca, bu anlatıma bir gönderim (reference), bir göstersel anlam vermediniz demektir.
Sayfa 113 - Belge YayınlarıKitabı okudu
[...] felsefede bir soruya ilişkin çeşitli karşılıklar üretilirken; doğru cevapla karşılaşıldığında, bir doğru cevabın nasıl tanınacağı konusunda herhangi bir anlaşmaya varılmaksızın tartışılır.
Sayfa 28 - Belge YayınlarıKitabı okudu
Rudolf Carnap
"Metafiziğin, değerler felsefesinin, ethiğin sanısal önermeleri görüntü önermelerdir (pseudo-sentences); onların mantıksal içeriği yoktur, fakat yalnızca işitenler üzerinde duygular ve eğilimler uyandıran duygu anlatımlarıdır."
Sayfa 146 - Belge YayınlarıKitabı okudu
Sonuçta, aklın ideler alanındaki bilgi uğraşısı, bilgi bakımından boş metafiziksel önermeler üretmekle sonuçlanır. Deneyimde kendisine karşı gelebilecek hiçbir şey bulunamayan ve deneyimin koşullarını aşan kavramlarla bilgi üretilemez.
Sayfa 62 - Belge YayınlarıKitabı okudu
Kendi başlarına düşüncenin formları olarak anlam kazanan kategoriler, demek ki, görülere uygulanmadıkça boş ve verimsiz kavramlardır. Görüde verilmeyen şeylere kategorilerin uygulanması, hiçbir bilgi oluşturamaz. Metafizikçilerin bu tarzda bilgi elde etme girişimleri, aklın ürettiği kuramsal yanılsamalarla (illusion) sonuçlanır.
Sayfa 55 - Belge YayınlarıKitabı okudu
Felsefe, gündelik dilin alışılageldik bağlamlarını ve onlarda yerleşik olağan düşünce kalıplarını kırmak suretiyle, sözcükleri özgür kılar. Bu çaba, felsefi anlamın sözcüklere gelmesini sağlar. Sözcük ortak kullanım'dan çıkar ve özgürce konuşur hale gelir. Bu kırılma nedeniyledir ki, felsefi söz farklılaşır; kendisini dolaysız biçimde ele vermez; hep bir yeniden-okuma talep eder. Düşünebilir olmanın, düşünüyor olmak anlamına gelmediğini gösterir.
Sayfa 20
Derrida, tüm Batı Felsefesi'nin zorunlu olarak ikili karşıtlıklara dayanan bir "varlık metafiziği"; mutlak, değişmez, saf, özsel ve temelsel bir başlangıç, bir merkez arayışı olduğunu, ama ne felsefede ne de dilde ya da kültürde böyle bir başlangıç ya da merkezin bulunmadığını savunuyordu.
Sayfa 8 - Belge Yayınları (Önsöz)Kitabı okudu
Fakat söylenmemiş olanı söylemek için, dilde önceden söylenmiş olanı işitmek gerek. Ne yapmalı o halde? Dili işitmeli, dili dinlemeli.
Sayfa 21Kitabı okudu
Belki en büyük ihtiyac ölmektir.....
Daha o gün anlamıştım E..... ben ömrümce seninle sınanacaktım . Çünkü insan daima en sevdiğiyle sınanır.
