Seni özlemek beni sana getirmiyor, beni senden götürüyor. Her gidişimde kendime bir adım yaklaşırken "ben" ime üç adım uzaklaşıyorum. Adımlarımı kesip sana veriyorum Sitare...
Duraklar giden insanlarla dolu ve tüm tenhalar kalabalıklaşıyor. Bir otobüse biniyorum. Şoför bana bakıyor " İn aşağı" der gibi. Ya da kırdığım aynaların vebali bunlar.
-Hoş geldiniz. Vaktinde gelmeseydiniz verdiğimiz bu izni bir daha alamazdınız.
-Bir daha izin alacağımı sanmıyorum zaten doktor.
-Neden ?
-Sitare'yi gömdüm.
-Sitare zaten yoktu, biliyorsun.
-İğnemi yapın. Şarkılar sustu artık, siz de susun.
Yuregimizden opuyordu da bir de yanagimizdan opseydi keske, yuregime dokundugunu anlamazdim ki hic. Oysa soyle islatsaydi yanaklarimi fark ederdim elbet sevdigini.