Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkân Saylan

Türkân SaylanAt Kız yazarı
Yazar
8.9/10
61 Kişi
253
Okunma
64
Beğeni
4.019
Görüntülenme

Türkân Saylan Gönderileri

Türkân Saylan kitaplarını, Türkân Saylan sözleri ve alıntılarını, Türkân Saylan yazarlarını, Türkân Saylan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
”Eğer bir yerde bilime, demokrasiye, barışa ve aydınla aç bir çocuk senin ışığını bekliyorsa, sönmeye hakkın yoktur. Işıyacaksın, ölüume saniyeler kalmış olsa bile...”
Türkân Saylan
Türkân Saylan
Her eğitimli kadının bu Cumhuriyet'e borcu var.
Türkân Saylan
Türkân Saylan
Reklam
Rakel Dink’in dediği gibi, masum bebeklerden görevini kötüye kullanan gençleri nasıl yetiştiriyoruz ki?
12 Eylül'den beri, hatta daha öncesinde, Kurtuluş Savaşı ve sosyal bir devrim yaşayarak hem düşmanlarından arınmış ve belli bir toprağı sahiplenmiş hem de hiçbir İslam ülkesinin ulaşamadığı laik ve çağdaş cumhuriyetini kurmuş olan Atatürk Türkiye’sine ve onun yurttaşlarına, gerek ABD gerekse için için AB ülkelerince “Yeşil kuşak teorileri” ve “Ilımlı İslam” yapılanması görevi biçildi. Altyapısı, oluşumu buna uygun olan AKP konuya dört elle sarıldı.
“Mühür kimdeyse Süleyman odur” diye bir deyim vardır, Osmanlıdan kalma. Sanırım nüfuzu kötüye kullanmayı ve ticaretini hak görmeyi bu mühür sahibi atalarımızdan getirdik günümüze.
Öğrenme açlığı değil midir, bizim daha diri, daha canlı olarak yaşama sarılmamızı sağlayan.
Reklam
Çıkış yolu belli Atatürk İlkeleri ve İnkılapları
Çıkış yolunun ilkeleri bellidir. O ilkeleri paylaşanların demokratik birlikteliği, yozlaşmış yapıların yıkılmasına, devletin ve toplumun yeniden sağlığına kavuşmasına yetecektir.
Güzel Türkiye'mizde zaman durdu ve bizler zaman tünelinin kapısına yaklaşmışken gerisin geriye, erkeğin kas ve kol gücünün, taş-sopa gibi savaş araçlarının egemen olduğu, kadınların evlere girip çocuk doğuran, yemek pişiren konuma geçtiği ilkel çağların avcılık dönemlerine geri dönüyoruz.
Yinelemekte yarar var. Kadın istismarıyla ilgili şiddet içeren hiçbir eylem geçiştirilmemeli, verilen cezalar affa, ertelemeye, zaman aşımına uğratılmamalı, adalet ve emniyet mekanizması eşitlikçi bir kafa ve yaşam biçemi kazanabilmelidir.
Ne yazık ki sesleri bu ara fazla çıkıyor
Ortadoğu'nun bir türlü bir araya gelemeyen birbirine düşman, pek çok şeyi birbirinden farklı, karmaşık ve huzursuz, geri kalmış İslam coğrafyasında, Türkiye'mizin çok farklı bir ülke olarak varoluşunun temelinin laik düzenimiz olduğunu bilmeyen yoktur. Bilmeyen yoktur da, kabul etmek istemeyen, Araplar, İranlılar hatta Taliban gibi olmayı düşleyenlerimiz epeycedir.
Reklam
Bu ülkede, yoksulluktan, terör belasından, şiddet üretmekten, kadın ve kızların içinde hapsedildikleri cehalet tutsağından, cinayetlerden ve benzeri her türlü çağdışılıktan kurtulmanın temelinde, kim olursa olsun, nerede yaşarsa yaşasın tüm yurttaşlara fırsat eşitliğinin sağlanması yatar.
Duble yola, havaalanına, kaldırım taşlarını değiştirmeye, daha daha nelere boşa harcadığımız tüm parayı eğitime yatırarak her şeyi çözebiliriz.
İnsanlarımız, bakabilecekleri, besleyebilecekleri ve kız-erkek ayırımı yapmadan eğitebilecekleri sayıda çocuk sahibi olmayı benimsediklerinde ve uyguladıklarında, devlet olanakları bunu bilinçle sağladığında ülkemizde gerçek kalkınma başlamış sayılmalıdır.
Oysa şöyle bir arkamızı dönüp baktığımızda, "Cumhuriyet"in, "Sosyal Devlet" bilinciyle, bir büyük proje olduğunu algılayabilsek ve temelleri çok sağlam kurulmuş bu koca çınarın dallarını bir bir koparıp yerlerine yapay dallar yapıştırmaya çalışmanın nelere, ne tür gerilemelere neden olduğunu, taa 46'lara, 50'lere... köy enstitülerinin kapatılmasına, ezanın Arapçaya döndürülmesine gidip, günümüze yansımasını bir değerlendirebilsek!
Lâik Türkiye Cumhuriyeti'nde, her dine eşit uzaklıkta, her kesimin sorunlarına çözümler üretebilecek çağdaş bir diyanet kurumunu beklemek çok mu hayalciliktir? Cumhuriyetimize yaraşan böylesi değil midir?
474 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.