Uğur Pekcan Gönderileri
Uğur Pekcan kitaplarını, Uğur Pekcan sözleri ve alıntılarını, Uğur Pekcan yazarlarını, Uğur Pekcan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Kur'an ve Sünnete Göre Yüz Örtme
Dinini öğrenemeyen bir kimse asla dinini yaşayamaz. Öğrenmekte anlamayı sonra da yaşamayı gerektirir.
Sayfa 9 - MenhecKitabı okudu
Ey nefsim! Anladım ki dünyanın nimetlerine ve lezzetlerine alışmışsın ve kendini onlara kaptırmışsın!
Cennete ve Cehenneme inanmıyorsan bari ölümü inkâr etme! Bir zaman gelecek elbette bu nimet ve lezzetlerin hepsini senden alacaklar ve bunların ayrılık ateşi ile yanacaksın! Bunları istediğin kadar sev, istediğin kadar sarıl, ayrılık ateşi sevgin kadar çok olur. O hâlde yazıklar olsun sana ey nefsim!
Dünyaya niye sarılıyorsun? Bütün dünya senin olsa ve dünyadaki insanların hepsi sana secde etse, az zaman sonra sen de onlar da toprak olacaksınız! İsimleriniz unutulacak, hatırlardan silinecek. Geçmiş padişahları hatırlayan var mı? Hâlbuki sana dünyadan az bir şey vermişler. O da bozulmakta ve değişmektedir. Bunlar için sonsuz Cennet nimetlerini feda ediyorsun. O hâlde yazıklar olsun sana ey nefsim!
Bir kimse kıymetli ve sonsuz dayanıklı bir mücevheri verip kırık bir saksı satın alırsa ona nasıl gülersin değil mi? İşte dünya, alınan saksı gibidir. Onu kırıldı bil ve ebedî cevherin elinden çıktığını ve sana pişmanlık ve azabın kaldığını bil!
Sayfa 145 - E-KitapKitabı okudu
“Nefsin, saadete kavuşmasına mani olan en büyük perde, gaflet ve cehalettir. Nefis gafletten uyandırılır, saadetinin nelerde olduğu kendisine gösterilirse kabul eder. Nasihat ona tesîr eder. O hâlde önce kendi nefsine nasihat et ve onu azarla! Hatta onu azarlamaktan hiç geri kalma! Ona de ki: “Ey nefsim! Akıllı olduğunu iddia ediyorsun ve sana
Sayfa 141 - E-KitapKitabı okudu
Kişi salih ve muttaki kimselerle oturup kalkmalı ki salah ve iman ehli kimselerden imanın ve takvanın ne demek olduğunu görebilsin ve öğrenebilsin. Kişi bu konuda ne çoğunluğun yaşantısına ne de atalarının yaşantısına bakmamalıdır. Rabbimiz bu konu hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve sadece yalan uyduruyorlar.” (6 Enam/116)
Sayfa 140 - E-KitapKitabı okudu
"Nefse tat veren ruha azap verir, ruha tat veren nefse azap verir.”
Sayfa 138 - E-KitapKitabı okudu
“Bizim uğrumuzda cihad edenler var ya, biz onları mutlaka yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah, mutlaka iyilik yapanlarla beraberdir.” (29 Ankebut/69)
Hayatlarını ortaya koyarak, tebliğ ederek, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak uğrumuzda cihad edenleri, gayret gösterenleri, ortaya koyduğumuz hayatı yaşarlarken elbette önlerini aydınlatacak ve başarıya ulaştıracağız.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) “İnsanların en hayırlısı ömrü uzun olan ve ameli güzel olandır” buyurmuştur.
Sayfa 138 - E-KitapKitabı okudu
Ebu Derda (radıyallahu anh)’dan şu sözler nakledilir:
“Dünyada şu üç şey olmasaydı bir gün dahi bu dünyada yaşamak istemezdim. Öğlenin aşırı sıcağında çokça susamak, gecenin ortasında Rabbim için secde etmek, aynı hurmaların içinden en güzellerini seçtikleri gibi sözlerin en güzelini seçen ve söyleyen kimselerle birlikte oturmak.”
Sayfa 139 - E-KitapKitabı okudu
“Kişinin Allah’a ulaşması nefsini terk etmesinden geçer”
Sayfa 137 - E-KitapKitabı okudu
Mümin kişinin, mümin olmasının getirdiği sorumluluklar, nasıl bir hayat yaşayacağını kendisine göstermektedir. Bu hususu çok iyi anlayan sahabiler, bunun için çok büyük mücadele vermişlerdir. Onların hayatları hep mücadele ve cihad etmekle geçmiştir. Çoğu zaman sıkıntı ve zor bir hayat içerisinde yaşamışlardır. Öyleyse bireysel olarak örnek almamız gereken Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hayatı ortadadır. Toplumsal olarak örnek almamız gereken sahabelerin yaşamış oldukları hayatta böyledir. Onların hayatları: iman ve bu imanın amele dökülmesi yani cihattan ibarettir.
Sayfa 136 - E-KitapKitabı okudu
“ Dünya müminin zindanı, kafirin ise cennetidir ” işte mümin bu hadisi kendine ilke edinmelidir. Yani müminin hayatı zindan olmadıkça, kişi kendini ve nefsini iyice kontrol etmesi gerektiğini anlamalıdır. Zira ayet ve hadislerde anlatılan dinin bundan ibaret olduğunu ve bunun dışındaki bir dinin gerçek din olmadığının idrak edilmesi gerekir. Gerçekten de kâfirlerin içinde bulundukları maddî imkân ve rahat ile müminlerin çektikleri sıkıntı ve meşakkatlere baktığımızda bu hadis-i şerifin mânâsını daha iyi anlamış oluruz.
Sayfa 135 - E-KitapKitabı okudu
Mümin kişi şunu hiç unutmamalıdır ki, bu dünyada yorulan ahiret günü rahat edecektir. Bu dünyada rahat bir hayat süren, vurdumduymaz bir hayat yaşayan şüphesiz bu sorumsuzluğunun ve vurdumduymazlığının hesabını verecektir. Müminim deyim yeryüzünde olup bitenlere sessiz kalanlar imanın malesiz makbul olacağını düşünenler hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
-- Mümin yeryüzünde ki fesada karşı duyarsız kalamaz .
-- Mümin yeryüzünde yaşayan insanların fısk ve fücur içinde cehenneme yuvarlanmalarına razı olamaz .
-- Mümin dünyanın neresinde olursa olsun mümin kardeşi zalim ve kafirler tarafından zulme uğruyor ise buna seyirci kalamaz. Bu zulmün önüne geçmek için hazırlık ve çalışma içerisine girer.
Sayfa 134 - E-KitapKitabı okudu
Rabbimiz şöyle buyurmaktadır; “Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Herkes ya rın için ne hazırladığına bir baksın! Allah'tan korkun, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır." (59 Haşr/18)
Sayfa 130 - E-KitapKitabı okudu
Akıllı kimse sadece iyiyi ve kötüyü anlayan değil,
iyiyi görünce onu alan, kötüyü görünce de terk edendir.
Sayfa 130 - E-KitapKitabı okudu
Mübah konularda nefis, devamlı şükretmeye sevk edilmeli, Allah’ın nimetlerinin ne kadar fazla olduğu nefse gösterilmelidir. Şükür konusunda gafil olunmaması gerektiği her zaman nefse aşılanmalıdır. Bela ve musibetlere karşı ise her zaman sabır, metanet ve sağduyu ile yaklaşmaya davet edilmelidir.
Sayfa 129 - E-KitapKitabı okudu
Bir adam Cüneyd-i Bağdadi (rahimehullah)’a harama bakmama konusunda nefsini nasıl dizginleyeceğini sordu. Cevap olarak Cüneyd: “Allah (Subhanehu ve Tealâ)’nın seni, senin o kadını görmenden daha önce ve seni senden daha çok gördüğünü düşün!” dedi.
Sayfa 128 - E-KitapKitabı okudu