Kitap; iyilik- kötülüğe, gençlik- yaşlılığa, yiğitlik- korkaklığa, zenginlik- yoksulluğa ve daha başka birçok konuya dair çok anlamlı Atasözleri içeriyor.
Bir milleti tanımanın en akıllıca ve en güçlü yolu büyük olasılıkla o milletin Atasözlerini incelemekten geçer. Kitabı okursanız eğer Kırgızların Türki halklardan olduğunu, tarihten beri akıp gelen Türk kültürüne büyük bir tutumlulukla sahip çıktıklarını göreceksiniz.
Bu tip kitapları dostlarınıza hediye edin, çocuklarınıza okuyun, okutun ya da bırakın. Çünkü eşiniz, dostunuz, çocuğunuz kendini ve milletini, değişmiş, yozlaşmış, bozulmuş görür ve bir gün yalnız kalırsa bu gibi kitaplar sayesinde anlayacaktır ki; asla yalnız değildir, kültürü derindir ve bugüne kadar taşınmıştır. Tarihte bozulma ve yozlaşmalar olmuş, ancak onarılmıştır.
Herkesin okuyabileceği, güzel bir kitap, tavsiye ederim.
Kırgız AtasözleriÜlkü Çelik Şavk · Türk Dil Kurumu Yayınları · 20183 okunma
Kitaba 10 üzerinden 11 verebilmek isterdim. Okurken güldüm, eğlendim ve öğrendim.
Bu kitabı neden okumalısınız sorusuna bir anekdotla cevap vermek istiyorum. George Washington’dan bir kentin açılışı için 1 saatlik bir konuşma yapması istemiş. O da 1 hafta hazırlanma süresi istediğini dile getirmiş. Kentin ileri gelenleri açılışın yakın olduğunu 30 dakikalık bir konuşmanın da yeterli olacağını söyleyince o zaman 15 gün hazırlanmak için isterim, demiş. Kentin ileri gelenleri iyice şaşırıp 5 dakikalık bir konuşmanın da yeteceğini söylemişler işi tatlıya bağlamak için. George Washington’ın buna tepkisi o takdirde 1 ay çalışmak gerek demek, olmuş.
Yani sözün özü; az sözle bir konuyu anlatmak inanılmaz bir yetkinlik ve çalışma ister. Bu nedenle bu atasözlerindeki çağın “filtresiz” bilgeliği bize pek yararlı bilgiler verecektir. Boşuna psikologlar, antropologlar vb eski toplumların mitlerini incelemiyorlar. Çünkü bu sözler bize insan doğası ve onun gelişimi hakkında inanılmaz ipuçları veriyor. Herkese tavsiye ederim.
Kırgız AtasözleriÜlkü Çelik Şavk · Türk Dil Kurumu Yayınları · 20183 okunma
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 21 Şubat Dünya Anadili günü öncesinde yayımladığı "Tehlike Altındaki Diller Atlası"na göre dünya üzerinde pek çok dil tehlike altında, hatta aynı araştırmaya göre Türkiye'de de 15 dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. UNESCO'nun konuşuru çok az kalan diller hakkındaki çalışmasından yola çıkılarak oluşturulan "Son Ses Kaybolmadan-Tehlikedeki Türk Dilleri" adlı çalışma bize dilimizin bir zamanlar sıklıkla konuşulduğu yerlerde şimdi nasıl yok olma tehlikesiyle yüz yüze geldiğini hatırlatıyor. Anadilimiz Türkçe, sondan eklemeli bu muhteşem Ural-Altay dili doğu-batı ekseninde Mançurya'dan Almanya'ya, kuzey-güney ekseninde Polonya'dan Mağrip'e uzanıyor. Dünya üzerinde bu kadar çok yayılma sahası bulabilen en fazla 10 dil ya var ya yok. Ahmet Yesevi Üniversitesi bu konuda üzerine düşen görevi ifa ederek geçmişin bu görkemli dilinin yok olmak üzere olan parçalarını bize tanıtıyor.
Sungur Türkçesinden Fu-Yü Gırgıscasına, Tofaca'dan Duhaca'ya kadar Türk dilinin gözden kaçırılmış parçalarını tanımak isterseniz, Türkçe'nin "soyu tükenmiş" Ölü Dil (Extinct language) kısmına daha fazla parça feda etmemek için eseri dikkatlice okuyunuz. Bugün Kunca, Kumanca, Hazarca, Peçenekçe, Tuna Bulgarcası Ölü Türk dillerindendir bu mezarlığa daha fazla Türk dili gömülmesin diye önce okuyup, bilip sonra da tedbir almak gerekiyor fakat ümitvar mıyım? Maalesef.