Edip’in hayatını, kişiliğini, ailesini, dostlarını anlatan sıcağı sıcağına özel bir kitap. (benim için —belki herkes için bilmem ki—) Kimseyi incitmezdi (çünkü onu bir sardunya büyüttü) dostları da vardı kendine bağlandığı dostları. Sevdiği sevmediği kişiler de vardı elbet. Ender bir şairdi o, enderliğini büyütmeden gerçekleştirdi. Turgutu severdi, bir de Fethi’yi... İçki çok içerdi, içmesine içerdi satırlarıyla özleşirdi onun içkisi. (kendime söylüyorum bunu: içkiler hayatımıza bir renk gibi girerdi, yılgınlık, alışılmazlık, kırılmalar vs.) olurdu, Edip ağabeyin de öyle ya... ne çıkardı. Mösyö Jack sen iyi ki vardın! iyi ki! şiiriyle bütünleşemezdi... Ah! O dükkân’ın üstü ne şanslı... onu gördü, ey masa! işittin mi mırıldandığını? ey iskemle! işe gider gibi mi giyinmişti Edip ağabey?...