İnsanın evi, onun zihninin temeli ve dayanağıdır. Ev bir gönül meselesidir, insan evini herhangi bir sokakta, şehirde değil, gönlünde taşımalıdır belkide.
Mecaz anlamlarından birinin anahtar demek olduğunu düşünürsek dilin azımsanmayacak bir işlevi olduğunu görürüz. Anahtar, açan olduğuna göre dilin açma, fethetme görevi hayatımız için de öncelikli konu olmalıdır. Peki dil neyi açar? Dil kalbin de zihnin de kapılarını açan bir organdır. Dil yoksa edebiyat da yoktur.
Yeryüzünde söylenmemiş söz kaldı mı ki yeni şeyler söyleyeceğiz? Aslına bakarsanız yeni şeyler söylemekten ziyade yeni biçimlerde söyleyebiliriz ancak. Bunun için bugünün dilinin ifade olanakları zorlanmalı, yeni imgeler, semboller ve benzetmeler kullanılmalıdır.