Vala Nurettin sözleri ve alıntılarını, Vala Nurettin kitap alıntılarını, Vala Nurettin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nâzım açlık grevine devam ediyordu. Tıbbî kontrol altındaydı. Nefesi de artık aseton kokmaya başlamıştı ki fena alâmet... Yalnız şu ve sigara içiyordu.
Üç şair, Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet, Nâzım’ı takviye için Ankara’da 3 günlük açlık grevine yattılar.
Ve dudakları arasına bir sigara sıkıştırdı. <<Burada sigara içilmez!>> uyarısına karşı: <<Yakmıyorum ki...>>dedi. Rehber ve bekçiler homurdandı ama Nâzım sigarayı dudaklarından almadı.
Ben direttim. Mecbur kalıp dört parmak kalınlığındaki tasavvuf kitabını birkaç kelime ile özetledi:
— Ruhun nerede olduğunu araştırıyor. Gözlerimiz öne ve yanlara baktığı halde ensemize doğru bakmıyor ya ? Demek ki ruh ense kökümüzde. İşte kitapta bu açıklanıyor.
Suphane men tahayyere!
İnsan 11 senedir hapiste bile olsa, dışarda kar, odada sırtında palto ve karaciğerinde sancılar bile olsa, yaşamak mükemmel şey. Dünya güzel ve her şeye rağmen insanlar sevilmeye değer.
İtiraz ederler:
— Peki ama, sen ki sosyalistsin, insanların sömürülüşünden sözetmen gerekir. Hedefi şaşırdın, üstad! Hayvandan bahsediyorsun, derler özetle...
O da şu anlamda cevap verir:
— Ben katırların bile zulüm görmesine karşıyım.
Hani cüzamlıların bedenleri hassasiyetini kaybedermiş ya, onların burunlarını yaksan hissetmezlermiş. İşte benim de ruhum, yani şuurum, yani beynim ve cümle-i asabiyyem o hale geldi.
Ben yarım bir yalnızlık içindeyim. Bir tarafım, böceklerin yıldızlarına kadar kâinatın kalabalığını ve dünyanın dört bucağında kaynaşan insanları burnumun hissediyor, onlarla beraberim.