Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Veysel Aydeniz

Veysel AydenizMüküslü Hamza yazarı
Yazar
9.7/10
3 Kişi
13
Okunma
3
Beğeni
687
Görüntülenme

Veysel Aydeniz Gönderileri

Veysel Aydeniz kitaplarını, Veysel Aydeniz sözleri ve alıntılarını, Veysel Aydeniz yazarlarını, Veysel Aydeniz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1505 yılında Elvend'in ölmesi üzerine Diyarbakır'da Akkoyunlu önderleri Uğurlu Muhammed'in torunu Zeynel'i hükümdar olarak ilan ederler. Dulkadiroğullarının elinde olan Zeynel, Dulkadir ordusu ile Elbistan'a gelir. Zeynel'in ilk işi Diyarbakır valisi olan Akkoyunlu Emir Beg Musullu'yu tutuklamak olur. "...Zeynel'in, Dulkadir ordusuyla birlikte çıkagelmesi üzerine yerel Kürt yöneticileri boyun eğdiklerini bildirdiler." Akkoyunlu Zeynel'e yardım bahanesiyle Kürdistan'a gelen Dulkadir ordusu Diyarbakır, Savur, Eğil, Silvan, Urfa ve Mardin'i ele geçirir. Musullu aşireti kısa sürede toplanarak Dulkadir abluka- sını kırarak Diyarbakır, Urfa ve çevresini ele geçirerek yönetimi yeniden Emir Beg Musullu ele alır. 1506 yılına kadar Diyarbakır Musullu aşiretinin elinde kalırken Kürdistan'daki Akkoyunlu egemenliği ise fiilen bitmiş olur. 1506'da Şah İsmail Kürdistan'a yönelerek Harput'u işgal eder. Emir Beg Musullu, Şah İsmail'in kendilerine katılma çağrısına uyarak aşireti ile birlikte Safevilerin saflarına geçerek Diyarbakır ve çevresini Safevilere teslim eder, bunun karşılığında da Safevilerin "mühürdarlık" görevine getirilir. Şah İsmail Diyarbakır'ın valiliğine ünlü komutanlarından Muhammed Han Ustaclu'yu getirir. Akkoyunlular 104 yıl aradan sonra ellerindeki son önemli merkez olan Diyarbakır'ı da yitirerek tarih sahnesinden çekilirler...
Sayfa 150 - NûbiharKitabı okudu
Kürt Emirliklerinin merkezden kopması Akkoyunlu Sultan Yakup'un döneminde gerçekleşir. Akkoyunlu komutan Bicenoğlu Süleyman'ın tüm baskıcı çabalarına rağmen, Hasankeyf Kürtleri Akkoyunlulara başkaldırarak bağımsızlıklarını ilan ederler. Akkoyunluların Hasankeyfi işgal ettikleri zaman Emir Melik Halil Hama şehrine kaçarak burada sürgünde yaşamak zorunda kalmıştı. Akkoyunluların Kürdistan'da denetimlerinin azaldığı Sultan Halil döneminde, Emir Melik Halil Şêrwan'lı (Şirvan) Mir Şah Muhammed'in yardım ve desteğiyle ülkesine dönerek Hasankeyf aşiretlerini bir araya getirerek bir ordu oluşturur. Bu orduyla Siirt üzerine yürüyerek Siirt'i Akkoyunlardan alır. Siirt'i ele geçirdikten sonra Hasankeyf üzerine yürüyerek, kenti savaşmadan teslim alarak bağımsızlığını ilan eder..
Sayfa 136 - NûbiharKitabı okudu
Reklam
15. yüzyılın bu karmaşasına rağmen Antakya'yı merkez alan Yakubiler (Süryani Ortodoks Kilisesi taraftarları),15. yüzyılda Yezidi Kürtlerin kutsal tapınak merkezi sayılan Za'faran'a taşınırlar. Mardin yakınlarındaki bu tapınak günümüzde Deyrül Zafaran Manastırı olarak bilinir. Yakubiler bu adımı atarak kendilerini Nasturiler'den ayırarak Kürdistan'a yerleşmenin adımını atmış olurlar. Bundan önceki dönemde Hıristiyan topluluklar Moğol ve Türkmen saldırıları nedeni ile bölgeden göç etmek zorunda kalmışlardı.
Sayfa 118 - NûbiharKitabı okudu
Sultan Ali Akkoyunlular tarafından öldürülmeden evvel küçük kardeşi yedi yaşındaki İsmail'e kendi başındaki 12 dilimli tacını giydirerek şunları söyler: "Benim, babamızın ve atalarımızın intikamını Uzun Hasan'ın çocuklarından almanı istiyorum. Çünkü ilahî takdir senin adında tecelli edecektir, sen çok geçmeden Gilan'dan parlak bir güneş gibi yükseleceksin ve kâfirleri kılıcınla yeryüzünden silip süpüreceksin." Şah İsmail artık Safevilerin yeryüzündeki tek temsilcisi olur, bütün Şii -Türkmen, Fars, Kürtler- O'nun etrafında birleşir. Akkoyunlular, Tebriz yakınlarında Safevilerle çatışırken, Kürdistan'da ise Kürt emirleri ile Akkoyunlu Türkmen valileri yavaş yavaş merkezi denetimden kopup bağımsızlıklarını ilan ederler.
Sayfa 141 - NûbiharKitabı okudu
15. yüzyılda Akkoyunlulara başkentlik yapmış olan Diyarbakır bu dönemde Kürdistan ve Ortadoğu da başlıca çini üretim merkeziydi. Akkoyunlular döneminde Diyarbakır'da inşa edilen "Safa" ve "Nebi" camileri burada yapılan çinilerler süslenmişti. 1473 yılında öldürülen Uzun Hasan'ın oğlu Zeynel Bey için Hasankeyf'te
Sayfa 127 - NûbiharKitabı okudu
Uzun Hasan, Kürtler arası dinsel çelişkilerden de yararlanır. "Uzun Hasan, Kürdistan'a hâkim olmak için Sünnî-Şiî çelişkisini ustaca kullandı. Örneğin Dersim yöresindeki Dimbili aşiretlerini Botan'dakilerle savaştırdı. Kendisi sünnî inancında olduğu halde, nüfuzlu Şiî şeyhi Cüneyd Safevi ile Karakoyunlularla karşı itifak yaptı ve
Sayfa 123 - NûbiharKitabı okudu
Reklam
Uzun Hasan imparatorluğu eyaletlere bölerek oğulları ve aşiret beylerini buralara vali olarak atar. İmparatorluğu Azerbaycan, Kürdistan, Irak-ı Arap, Fars, İsfahan, Kirman, Kazvin, Erran olmak üzere sekiz eyalete bölerek yönetir. Tebriz, Azerbaycan eyaletinin, Diyarbakır Kürdistan eyaletinin, Bağdat Irak-ı Arap eyaletinin, Şiraz ise Fars eyaletinin başkenti olur. 1470'te Uzun Hasan, Şeyh Cüneyd'in oğlu Haydar ile birlikte Safevilerin tarihsel merkezi olan Erdebil'i ziyaret eder. Safevilerin ruhani lideri Şeyh Cafer kendilerini karşılayarak bağlılığını sunar. Uzun Hasan aynı zamanda yeğeni olan Haydar'ı Erdebil'de bırakarak Tebriz'e geçerken, Haydar ise amcası Şeyh Cafer tarafından Safevilerin ruhani liderliği için eğitilir. Erdebil, Şiiliğin merkezi haline gelir, özellikle Anadolu'dan Suriye'ye Hazar Denizi'nin güneybatı ve bati kenarlarından insanlar akın akın Haydar'ı görmeye gelir, Şiilik yeniden güç toplamaya başlar. Uzun Hasan, Şiîliğin koruyucusu gibi davranarak ileride Şiilerden gelebilecek tehditleri de daha baştan engeller.
Sayfa 101 - NûbiharKitabı okudu
Bitlis'in düşmesi ve Akkoyunluların Güney Kürdistan'a yönelmelerinin ardından Akkoyunlu-Kürt ilişkilerine artık savaş yön verir; savaşı kazanan taraf ele geçirdikleri toprakları bağımsız olarak yönetir. Osmanlı ve Memluklular dışında bütün rakiplerini ortadan kaldıran Akkoyunlular, Kürdistan'da Kürt Emirliklerini tasfiye etmeye
Sayfa 95 - NûbiharKitabı okudu
Akkoyunlular, savaşmakla yenemedikleri Hasankeyf Kürtlerini, Hasankeyf Emirlerinin aralarındaki iç çelişkilerden faydalanarak denetimleri altına almaya çalışırlar. Hasankeyf Emiri Melik Halef'in yeğenlerinden birini yanlarına çekerek; "amcasını öldürdüğü takdirde bu ülkenin hükümdarlığını kendisine vermeyi vaadederek özlemini
Sayfa 75 - NûbiharKitabı okudu
Kara Yülük Osman: "Doğu Anadolu'nun türkleşmesine büyük katkı sağlamıştır. O bölgedeki halklar olan Urartu, Arab, Ermeni, Arami, Süryani ve Kürtleri hakimiyeti altına almıştır. Amid'in başkent olmasıyla birlikte Akkoyunlu ulusunu oluşturan boylardan pek çok çoğu güneye göçmüştür. Memluklere bağlı Şam Beyliği'nin elinden Afşar, Bayat ve İnallu Türkmen boylarını alıp kendi ordusuna katmış bu suretle Erzincan, Harput, Kemah, Çemişkezek, Mardin, Erzurum, Bayburt ve Çoruh havzasının türkleşmesine yardımcı olmuştur."Kürdistan'da Türkmen nüfusunun çoğalması ve yayılması Kara Yülük'le birlikte daha da artmıştır. Kürt nüfus ise köy ve merkezin denetiminden uzak yaylar ile dağlık alanlara sıkışmıştır. Bu durum birkaç asır böyle devam etmiştir.
Sayfa 50 - NûbiharKitabı okudu
Reklam
Hasankeyf Emiri Süleyman aynı yıl Cizre Emiriyle birlikte Hakkâri bölgesinde bulunan Yezidi Kürtlere saldırarak, katliamdan geçirip tapınaklarını ortadan kaldırır. Timur'un gerek islam gerekse islam dışı dinsel azınlıkları yoketme politikasını sürdüren Emir Süleyman, böylece Kürtler arasında var olan gerginliklere, dinsel çelişkileri de eklemiş olur. Emir Süleyman'ın bu politikasının altında yatan temel neden, sahip olduğu aşırı dinsel görüşlerinin yanısıra diğer Kürt emirliklerine karşı güç gösterisi bulunma isteğidir.
Sayfa 35 - NûbiharKitabı okudu
Kürtlerin kendi aralarında, 14. yüzyılın sonuna doğru yaratılan geçici birliklerin dışında, 15. yüzyılın başlarında henüz bir birlik yaratamamış olmaları; Timur ve onlarla işbirliği yapan Akkoyunluların işini daha da kolaylaştırır. Kürdistan'ın parçalanışı Timur'un bu seferlerinden önce gerçekleşmişti. Kürdistan topraklarını Akkoyunlular, Osmanlılar ve Karakoyunlular ile çok az bir kısmını da Memluklular ele geçirmiş idi. Timur tarafından Malatya, Elbistan, Kâhta, Hisn-ı Mansur, Besni, Antep, Kilis yakılıp yıkılır. Birecik ve Darende'de ise halkın eşyalarına el koyarak kendilerini cezalandırır. Memlukluların elinde bulunan Gerger'e, Timur'un ordusu geldiği zaman; Kürtler, çareyi kentlerini terk etmekte bulur. Timur, kendisine boyun eğen Bitlis Emirliği dışında, bütün bölgede yıkımlar yapar. Bitlis Emirliği toprakları, bu işbirliğiyle daha da genişler. İşgal altındaki Kürt topraklarında işgalci güçler, Timur tarafindan yenilgiye uğratılmasına rağmen, yaratılan boşluk Kürtler tarafından değil, Timur'un müttefiği Akkoyunlular tarfından doldurulur. Böylece Kürtler için bu dönemde önemli bir gelişme olmaz, sadece işgalciler yer değiştirir biri diğerinin yerine geçer.
Sayfa 27 - NûbiharKitabı okudu
Timur'un yıkım politikasından Asur ve Süryaniler de payını alır. Bölgede yaşayan Asur halkı, Timur'un önünden kaçıp yüksek dağlara sığınırlar. 16. yüzyıla kadar da yaşamlarını burada sürdürürler. Süryaniler ise katliamlara uğrayıp, manastır ve kiliseleri yağmalanır. Nasturiler de Süryanilerle aynı akıbeti paylaşırlar. "... Moğol akınlarından etkilenen Nasturilerin büyük bir bölümü Hakkâri dağlarına ve Urumiye ovasına geçerek, ora- lara yerleşirler. Kürdistan ve Ortadoğu'da yaşayan Hıristiyan Keldanilerin bir kısmı da Moğol saldırıları yüzünden Kıbrıs ve Hindistan'a göç etmek zorunda kalır.
Sayfa 23 - NûbiharKitabı okudu
Timur'un Kürdistan'daki yıkımlarından Kürt emirleride payını alır, Hara, Horasan, Hacerisan, Sistan ve Serbidaran bölgelerini kapsayan Horasan ve Sistan Emirliği Timur'un gazabına uğrayarak yıkılır. Varlığını yaklaşık 130 yıl sürdüren bu Kürt Emirliği döneminde eğitim ve öğretim desteklenip dönemin bilim adamlarına sahip çıkılmıştır. Timur, bundan önceki seferlerinden biri olan 1393 yılındaki seferinde Loristan'ı geçici bir süre işgal etmişti. 1394 yılında ise Bağdat'ı ve Musul'u işgal eden Timur, Mardin'e yönelir. Cizre Emiri İzzeddin, ilkin Timur'a bağlılığını sunar. Timur bununla yetinmez kendisinden Arap ülkelerine yapacağı saldırılar için de kendisine destek olmasını ister. Cizre Emiri, Timur'un bu isteğini reddeder. Timur, bunun üzerine Emir İzzeddin'i cezalandırmak için harekete geçer. Timur, Cizre bölgesine gelirken Fınık ve çevresini işgal eder. Fınık'tan Cizre'ye yönelen Timur, Cizre'yi kuşatır. Kenti kuşatma ile alamayınca askerlerini ge- celeyin Dicle nehrinden geçirerek Cizre'yi ele geçirir. Cizre'yi yakıp, yıkarak kenti yağmalar. Cizre Emiri İzzeddin, Timur'un elinden sağ olarak kaçmayı başararak ömrünün geri kalanını Erux aşireti arasında geçirir. Ölümünün ardından ise yerine Mir Abdal geçer.
Sayfa 21 - NûbiharKitabı okudu
1351 yılında Karakoyunlu Emiri Hüseyin, Hasankeyf Emiri Melik Adil'den kendisine bağlılık sunarak vergi ödemesini talep eder. Melik Adil, Karakoyunluların bu isteğini red ederek Karakoyunluların bu saldırgan tutumlarına karşı diğer Kürdistan Emirlerini yardıma çağırır. Melik Adil'in bu yardım çağrısına Bitlis Emiri Ziyaeddin, Ahlat Emiri Bahaeddin, Meyyafarkin (Silvan) Emiri Şeyh İzzeddin bu çağrıya olumlu yanıt vererek bir Kürt ittifakı oluşturulur. Aynı yıl Salat* yakınlarında yapılan savaşta Kürt ittifakı yenilgiye uğrar Hasankeyf Emiri Melik Adil'de esir düşer. Kürt ittifakı ile Karakoyunlular arasında barış anlaşması yapılır. Buna göre Karakoyunlu Emiri Hüseyin, Hasankeyf Emiri Melik Adil'in kendisine bağlılık sunması karşı- lığında serbest bırakılır. Bağımsız bir emirlik olan Hasankeyf Kürt Emirliği bu savaştan sonra Karakoyunlulara bağlı özerk bir beylik olur. Bu tarihlerde Hasankeyf ticaret yolları üzerinde olan önemli bir merkezdir..
Sayfa 16 - NûbiharKitabı okudu
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.