Dağılma'dan sonra sıra onda.
Sizleri ön söz ile baş başa bırakıyorum:
"İnsan bazen ölçülüdür, bazen ölçüsüz. Aslında insan çoğu zaman ölçüsüz, insan ölçülü bir biçimde ölçüsüz. Ben de bazen ölçülüyüm, bazen ölçüsüz, aslında çoğu zaman ölçüsüz. Öyleyse, ölçüme ve ölçüsüzlüğüme, en çok da ölçüsüzlüğüme!
Şiir söylememi isterler benden, şiir. Ama bilmezler ki ben bir şair değilim. İçimde, bir yerlerde pek nadir konuşan biri var, adına şair denirse. Bu sefer onu konuşturacağım, sizin için konuşturacağım onu ve geçip dizinin dibine kulak vereceğim ona!
Öyleyse işte şiir, nakışı ile, kütüğü ile sizindir!"
Herkese merhaba! Umarım iyisinizdir. 🙌🏼
Bugün sizlere güzel bir haber vermek için buradayım. Eylül ayında üzerinde epey çalıştığım, son derece kasvetli bir kitapla sizlerle olacağım, ikinci şiir kitabım olacak bu.
Önce
Dev Aynasında Bir Pire adlı şiir kitabım ile bir girizgâh yapmıştım, ardından ilk romanım olan
Dağılma çıkmıştı, şimdi ise Karabasanlar isimli ikinci şiir kitabım çıkacak. 😊
Karanlığın yüreğine yolculuk yapmak isteyen tüm şiir severleri beklerim! 😊
İçimde beliren bu karanlık tarafın sanki bir dayanağı yoktu, sanki karalar bağlamama bir sebep yoktu. Sebepsiz bir iç sıkıntısıydı bu sanki; sebepsiz gibi görünen ama mutlaka zihnimin veya kalbimin bir yerlerinde olan ve belki de kendime itiraf edemediğim sebeplerden oluşan bir iç sıkıntısı...
Dağılma, s.15
Yılanlar sarkmış
Tüm vücudu sarmış
Koynumuzda yatmış,
Çoktan tadı almış
Her yere yanaşmış ve batmış,
Zehrini salmış
Ruhumuz daralmış,
Sıkılmış, bunalmış.