Voltairine de Cleyre kitaplarını, Voltairine de Cleyre sözleri ve alıntılarını, Voltairine de Cleyre yazarlarını, Voltairine de Cleyre yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anarşist mutualizm (karşılıkçılık), bireyselcilik programının değiştirilmiş halidir; işçilerin örgütlenmesi, işbirliği ve özgür federasyon üzerinde önemle durur. İşçi Sendikası; işverene duyulan ihtiyacı gereksiz kılacak, üyelerine zaman kontrolü tebliğ edecek, bitmiş ürünün sorumluluğunu üstlenecek, karşılıklı avantajları için merkezi federasyon aracılığıyla farklı ticaret grupları ile alışveriş yapacak, üyelerinin kredilerinden yararlanmasını sağlayacak ve kayıplarına karşı güvenceye alacak özgür işbirliği grubunun çekirdeğidir. Devlet konusunda olduğu gibi, toprak hususunda mutualist pozisyon, bireyselcilerinki ile aynıdır.
Politik ekonomi geleneğine tutunurlar ve işçi ve işveren, alım ve satım, ban ka ve ticaretin gerekli tüm kurumlarınıb, özel mülkiyete yoğunlaşmanın, kendi içlerinde iyi olduğu ve devlet müdahalesi tarafından kötü bir hale getirildiği fikri onlar için değişmezdir. Başlıca ekonomik savları: toprak, bireyler tarafından kullanılır ya da bir süre için yalnızca anlaşma imzalanan şirketler tarafından tutulur; yeniden dağıtım toplumun üyeleri kabul ettiği sıklıkta gerçekleşir; neyin yürürlüğe konulacağına toplum karar verir, muhtemelen kent mitingi toplandığında; tartışmalı davalar büyük grubun arasmdan çıkan grup tarafından seçilen sözde özgür jüri tarafından çözülür.
Ufak, bağımsız, kendi kendine her işin altından kalkan, özgürce işbirliği yapan komünler —bu, günümüzde, eski dünya anarşistlerinin pek çoğu tarafından kabul edilen ekonomik idealdir.
Anarşist komünizm, anarşist sosyalizmin evriminden ziyade değiştirilmesidir. Sanırım pek çok anarşist komünist, anarşizmin gerçekleştirilmesi ile dünya üzerindeki insanların dağılımında büyük değişiklikler olmasını dört gözle beklemekte. Pek çoğu, araç gereçlerin özgürce kullanılması ile birlikte toprağın açılıp geliştirilmesinin, şehir adı verilen geniş toplulukların dağılmasına ve ortak çıkarların özgürce onaylanması ile birlikte, daha küçük grupların ya da komünlerin oluşumuna yol açacağına inanıyorlar.
İlk ve son kez, şunun farkına varın; insan, vaaz verilecek ve kitaplardan kopyalanan düsturlarla ahenk içinde tutulacak ya da çıkarımlarla hareket edecek ya da duracak, beynin ön odasına bağlı, iyi düzenlenmiş, küçük fikirler yumağı değildir.
Birey olarak kendi kendilerine tepki gösterme alışkanlığını yitiren, çoğunluğun sağlanmasını beklerken her türlü haksızlığa boyun eğen
insanlar, paketleme süreci tarafından tahrip gücü yüksek patlayıcılara dönüşmektedirler!