Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Wolfgang Gust

0.0/10
0 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
434
Görüntülenme

En Eski Wolfgang Gust Gönderileri

En Eski Wolfgang Gust kitaplarını, en eski Wolfgang Gust sözleri ve alıntılarını, en eski Wolfgang Gust yazarlarını, en eski Wolfgang Gust yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmparatorluk Meclisi Parlamenteri Maximilian Pfeiffer’in refakatçisi E. Neuner şunları anlattı: “Musul’da 300 Ermeni kadının Türkiye’deki harem­lere dağıtılması istendi. Bunu mutlak olarak reddedenlerin tümünü büyük bir kuyuya atarak ölüme terk ettiler.”[160]
Sayfa 58
Mardin yolunda jandarmalar birçok genç kız ve erkek çocuğu Kürtlere ve başkalarına satmış ya da hediye etmişler. Alman mühendis Bastendorff, Ras ül-’Ayn’daki Ermenilerin akibetleri üzerine şunları yazdı: “Çığ gibi büyüyen kadın ticaretine jandarmalar tarafından ivme katıldı, birkaç mecidiye karşılığında herkes kendi beğenisine göre genç kız ve kadını geçici bir süre veya te­melli satın alabiliyordu.”[174]
Sayfa 60
Reklam
... Elçi Kühlmann daha sonraki bir raporda bomba bulmalar hakkında şunları yazdı: “Tehcirin bahanesi olan, sözüm ona Ermeni mezarlı­ğında bomba ve silahların aranıp bulunması gibi bahaneler Türk yetkililerin çoktandır bilinen ve çok kullanılan envanterleri arasındadır.”(285)
Sayfa 91
“Ermeniler tarafından hazırlan­mış bir devrim, yani bir devrimci ayaklanma benim elimdeki bilgilere göre sadece Van’da oldu,” diyen Erzurum konsolosu Envin von Scheubner-Richter Almanların bildiklerini tek bir cümleyle özetledi: “Diğer yerlerde olanlar bizzat nefsi müdafaaydı.”(305)
Sayfa 97
Büyükelçi Wangenheim şöyle vurgular: “Tehcirin, nasıl ve ne şekilde tatbik edildiği, Türk hüküme­tinin gerçek amacının, imparatorluktaki Ermeni ırkını yok etme olduğunu gösteriyor.”(415)
Sayfa 119
Konsolos Bergfeld Trabzon’dan şunları bildirdi: “Türk halkının onuru için, çok sayıda Türk’ün kadın ve çocukların tehcirini onaylamadıkla­rı, mutlaka dile getirilmelidir.”(439)
Sayfa 122
Reklam
...17 Kasım’da şunları not etti: “Bizim yegâne amacımız savaşın sonuna kadar Türkiye’yi kendi yanımızda tutmaktır. Bunun için Ermenilerin yok olup ol­maması bizim için fark etmez.”
Buna bağlı olarak “Faillerin” “millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubun, kıs­men veya tümüyle, yok etmek kastiyle” belli fiillerin işlenmesi, meselâ “Gru­bun mensuplarının öldürülmesi” ya da “Grup mensuplarına ciddî bedensel ve­ya psikolojik zarar verilmesi” soykırım olarak tanımlandı.
Sayfa 179
Patrik, genelde her zeki Ermeni’nin Türk egemenliğinde kalmak istediği­ni ve ilgili bölgelerin yabancı bir devletin egemenliği altına girmesi düşünce­sini reddettiğini, ancak Doğu Anadolu’daki Ermenilere ilişkin planlanan re­formlar doğrultusunda yasa önünde eşitlik, can ve mal güvenliğinin sağlan­ması konularının mutlaka gerekli olduğunu kaydetti.
Askerlikten korku bu ülkede o kadar geneldir ki, Hıristiyanlar gibi Müslümanlar da herhangi bir şekilde bu mükellefiyetten kurtulmanın yollarını ararlar. Biri “bedel” öder, diğeri askerden kaçar. Tek kelimeyle, ister Hıristi­yan olsun ister Müslüman, halk arasında askerlik yapmak için en küçük bir heyecan yoktur. Son zamanlarda Hıristiyanlar’da antipati daha da büyüdü, çünkü istisna­sız hepsi inşaat işçisi olarak kullanılıyorlar ve alışıldığı üzere onlara silah tes­lim edilmiyor.