Xavier Barral i Altet Gönderileri
Xavier Barral i Altet kitaplarını, Xavier Barral i Altet sözleri ve alıntılarını, Xavier Barral i Altet yazarlarını, Xavier Barral i Altet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bir ışık ve uygarlık dönemi için mücadele ediyorum, karanlıkçılığı ve barbarlığı reddediyorum.
Sayfa 128Kitabı okudu
Tarihle birlikte, arkeoloji, düşünce ve uygulama açısından sanat tarihine, özellikle bazı tarih dönemleri bağlamında daha yakındır. Filoloji, armacılık, nümizmatik, mühürbilim sanat tarihçisinin anıtları yorumlayabilmek için başvurduğu çalışma alanlarıdır. Eski yazıtlar ve eski yazılar bilimi yazıtların ve yazıların anlaşılması için gereklidir. Genel olarak, arşivcilik, arşivlerde araştırma çalışmalarını yönlendirir. Metinlerle görüntüleri ( yorumlanması amacıyla) birleştiren ikonografi farklı disiplinlerden gelen kültürel bilgileri gerektirir. Sanat tarihçisi, teknik düzlemde, yeni teknolojileri tanımak zorundadır. Her araştırmacının uzmanlık alanına göre etnoloji, antropoloji ya da sosyoloji gereklidir.
Sanat tarihi ulusal ve uluslararası planda sürekli gelişen bir disiplindir. Son yıllarda, farklı araştırma alanlarının örgütlenmesi, ulusal ve uluslararası eşgüdüm örgütlenmeleri alanında, kamusal ve özel girişimler alanında büyük çabalar gösterilmektedir.
Fotoğraf, 1970'ten bu yana bazı sanatçıların onu resim benzeri ayrıcalıklı bir ifade aracı gibi kullanmalarıyla çağdaş sanatta önemli bir rol oynar;...
1925 doğumlu Robert Rauschenberg'in ve 1930 doğum lu Jasper Johns'un yapıtları bir tür Pop Art habercisidir; Pop Art terimi tüketim toplumunun yeni popüler kültürünü dikkate alma amacına yönelmiştir (R. Hamilton, L. Alloway, D.
Hockney ve özellikle A. Warhol, C. Oldenburg, T. Wessel mann, J. Rosenquist ve R. Lichtenstein) .
XX. yüzyılın büyük sanatçısı Picasso'nun yeri ise ayrıdır hiç kuşkusuz. Picasso XX. yüzyılın ilk yarısının sanatsal hareketlerinin çoğuna katılmış ve tüm eğilimlerden yararlanarak özel bir üslup ve anlatım geliştirmiştir. İki savaş arasında başlıca natürmortlarıyla gerçekçi bir çizgi içinde yer aldıktan sonra, 1917'lerden başlayarak bale dünyasından (palyaçolar, müzisyenler) etkilenir ama kübist eğilimini de sürdürür. En önemli yapıtı Guernica (1937) Paris enternasyonal sergisinde İspanyol cumhuriyeti için hazırlanmıl bir duvar resmidir. Kübizmin kurucusu olan Picasso gerçeküstücülük yaşamı geçici olmasına rağmen bu alanda çok önemli bir rol oynamış ve daha sonra kendi yolunu çizmiştir.
Hiç Sevmem
Çizgileri ve biçimleri basitleştirme ve figürasyonları daha geometrik hale getirme eğiliminden kübizm doğmuştur. Bu eğilim doğayı geometrik unsurlada yansıtma sayesinde ya da tam bir soyutlama eğilimiyle iki yönde gelişir: resim dünyasında Picasso'ya (Avignonlu Kızlar) ya da Braque'a mal edilmesi gereken bir devrim.
XX. yüzyılın sanat eğilimlerinin belirlenmesinde üç ressam öne çıkar: Cezanne, van Gogh ve Gauguin. Cezanne'ın yapıtlarının değerlendirilmesi kübizmi esinlemiştir. Van Gogh'un itkisel ve renkli anlatımı ekspresyonizmi doğurmuştur. Gauguin egzotik temalar ve uzak ülkeler zevkinin yaygınlaşmasında temel bir rol oynamıştır. Aynı anlayış için de, Norveçli Munch'un (Çığlık, 1893) ekspresyonist tavrıyla ilişki içinde, Belçikalı Ensor'un çok katı vizyonlarını da anmak gerekir; nihayet, Seurat ve Signac'ın yeni empresyonist deneyimleri ve Bonnard ve Vuillard'ın noktacı yapıtları.
XVIII. yüzyıl sanatında iki eğilim görülür: rokoko ve neoklasisizm. Rokay naipliğin ve XV. Louis döneminin süsleme stilidir. Mimarlık alanında konutların hatları ve düzenlenmeleri eski dönemin normlarını sürdürür ama yenilik iç mekanların dekoratif zenginliğinde yatar. Rokokonun mimarlıktan çok dekoratif sanatlara bağlı bir üslup gibi görülmesinin nedeni budur. İç mekanların birçok bölüme ayrılması özellikle renkli ve yaldızlı ahşap kısımlarda etki unsurlarının ve ayrıntıların artması olanağını sağlamıştır. Bu salon sanatı dekor ve mobilya unsurlarını ön plana çıkarır:
Goblen duvar halıları, Sevres porselenleri vb.
XVII. yüzyılda düzensizlik, fantezi ve aşırı süslemenin egemen olduğu ve Barok adı verilen bir sanat dönemi gelişir.
Reformdan sonra Karşı-Reform hareketi gelişir ve bu hareketin sanatsal anlatımı Barok olur. Barok üslup 1585'te V. Sixtus tarafından gerçekleştirilen Roma kent planında somutlaşmıştır; ama Barok gerçek anlamda Bernini, Pietro da Cortona ve Borromini ile 1630'a doğru Roma'da gerçekleşir: Bemini'nin en önemli eseri San Pietro Meydanı'nın oval sütunudur. Roma'daki Gesu Kilisesi (1577) yeni mekan ve dekorasyon anlayışlarına tanıklık eder.
XVI. yüzyıl İtalyan resmini dört büyük figür etkilemiştir: Raffaello, Michelangelo, Giorgione ve Tiziano. İlk ikisi özellikle Roma'da çalışmıştır: Raffaello'nun yapıtlarıarasında Vatikan'daki "Loggia" ve muhteşem Madonna dizisi sayılabilir;
Michelangelo'nun en önemli yapıtları arasında ise Sistina Şapeli'nin freskleri vardır; Giorgione ve Tiziano, Veronese ve Tintoretto'nun sürdürdüğü bir Venedik üslubu yaratmışlardır.
Sanat, Batı Rönesansı döneminde öteki entelektüel etkinliklere göre çok büyük bir prestij kazanmıştır. Sanatçı ve çalışmaları çok revaçtadır ve sanatlara egemen olan, kralların mesenliğidir. Eskiye dönüş antikyapıların mimari modelleri aracılığıyla Latin ve Helen özelliklerine dönüş sonucunu getirir. Rönesans sadece İtalya'ya özgü bir olgu değildir, tüm hümanist Avrupa'yı ilgilendirir. Floransa' da XV. yüzyıl da (Quattrocento) Cosimo Medici ve Lorenzino Medici kenti yeni bir Atina (edebiyat ve sanat) haline getirirler.
Masaccio, Donatello ve Brunelleschi Rönesans'ın öncüleridir.
Güç ifadesi mimarlık örnekleri İslam sanatının başlangıç dönemindeki tahkimli şatolar (Ürdün) , özellikle Türkler' e ait köşklerdir. Şam, İstanbul, Granada ya da Hindistan'daki eserler son derece prestijli eserlerdir. Bu eserlerin tipolojisi başlangıç döneminde belirlenmiştir (Şam, Kurtuba, Kayrevan) : tip planda kapılada çevrili bir giriş avlusu bulunur; bu avlu bir ibadet yerine kadar uzanır ve bu ibadet yerinde kıbleyi, yani Mekke, Kabe yönünü gösteren mihrap bulunur. Cami, mimari gelişimi yüzyıllar boyunca gelişen minaresi sayesinde kendini gösterir kentte. Mezarların ve anıt kabirlerin mimarisi çok önemlidir çünkü Kuran cenazenin gömülmesiyle ilgili önemli kurallar koymuştur (Kahire'de Kalavun medrese, türbe ve camisi, Semerkand'da Timur'un mezarı, Delhi'de Humayunlar mezarı, Agra'da Tae Mahal vb.) . Kara Afrika'da da özel bir İslam sanatı gelişmiştir.
İslam Sanatı
İslam sanatı çok uzun bir tarih aracılığıyla kendine özgü unsurları barındırır içinde ve bunlar yüzyıllar boyunca sürdürülmüştür. Dinsel ve siyasal bir olgu olarak İber Yarımadası'ndan Çin'e kadar uzanan İslam sanatı üniter değildir çünkü her bölgenin sanatsal geleneklerini özümsemiştir. Renk kullanımı söz konusu olunca, dekor saraylarda, saray hamamlarında ve tezhiplerde figüratif, camilerdeyse özellikle geometrik, bitki dünyasına özgü ya da yazıtsaldır; ışık kullanımı açısından çok önemli eserler yaratılmıştır. Kentlerde banyolar, medreseler, Kuran okulları ve çarşılar ve kentler dışında kervansaraylar en karakteristik binalar arasında yer alır.
İslam Sanatı
İS VII. yüzyılda muazzam bir imparatorluk doğar ve bu imparatorluğun uygarlık ve kültürü kısa sürede kendini gösterir. Mekke'den ve Medine'den İslam çağını başlatan Hz. Muhammed bu yeni dini Arap Yarımadası sınırlarının dışına taşır. İslam tarihi olaylara ve coğrafi bölgelere göre birçok bölüm halinde incelenebilir. 660'tan başlayarak Emevi Hanedanı bütün imparatorluğa egemen olur. Emevilerden sonra Abbasiler gelir, daha sonra ise X. yüzyılda Fatımiler Mısır ve Suriye'yi fethederler. Xl. yüzyılın ortasına doğru Selçuklular Anadolu'ya girer. Onların gücünün yerini kısmen İslamlaşmış olan Hindistan'a kadar dalga dalga akan Moğollar'ın gücü alır. Büyük Müslüman imparatorlukların sonuncusu, tarihi yüzyılımıza kadar uzanan Osmanlı Devleti'dir. Batı'da İslam İber Yarımadası'nın güneyinde, 1492'de Granada'nın alınmasına kadar hüküm sürmüştür.