Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yalçın Armağan

Yalçın Armağanİmkânsız Özerklik yazarı
Yazar
Derleyen
Editör
8.2/10
12 Kişi
61
Okunma
6
Beğeni
866
Görüntülenme

Hakkında

1977 yılında Kayseri’de doğdu. 2000’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden, 2007’de Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü’nün doktora programından mezun oldu. 2007-2011 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde dersler verdi. İmkânsız Özerklik: Türk Şiirinde Modernizm isimli kitabı 2011’de İletişim Yayınları tarafından yayımlandı.
Unvan:
Türk Yazar
Doğum:
Kayseri, Türkiye, 1977

Okurlar

6 okur beğendi.
61 okur okudu.
1 okur okuyor.
22 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Editörlük Yaptığı Kitaplar

Tümünü Gör

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
1980'li yıllarda eski kuşak toplumcu şairler imgeyi Marksist estetik anlayışın bünyesine dahil etmeye çalışırken, genç kuşak da İkinci Yeniye sahip çıkarak kendi şiirlerini kurmak için imge adına kavga vermeye başlar. 1980'lerde 12 Eylül askeri darbesinin gölgesinde, bir yanıyla tipik denebilecek bir kuşak savaşı verilmeye başlanmıştır. Yeni kuşak, tipik biçimde kendilerinden önce etkin olan 1970'lerin "sosyalist şairler" kuşağına karşı mücadele etmeye hazırlanır. Ama yalnızca önceki kuşağa değil, İkinci Yeni'yi arkasına alarak Türkiye'deki sosyalist gerçekçi anlayışa karşı çıkmaktadır. Tıpkı 1965'ten sonra genç "devrimci şair"in Nazım Hikmet'i model alarak İkinci Yeni tarzı modernist şiire karşı çıkması gibi, 1980'den sonra estetik özerklik ile (sosyalist) gerçekçilik bir kez daha mücadeleye girişir. 1965'te süreç sosyalist gerçekçiler lehine işlese de, bu sefer rüzgar aksi yönde esmeye başlar.
Sayfa 179Kitabı okudu
1958 Yunus Nadi Roman Armağanı ikincisi 'Aylak Adam' birincisi 'Yılanların Öcü'. Ancak 2000'deki baskının ardından 'Aylak Adam' yoğun ilgiyle karşılanır. Çünkü artık kentli insanın bireysel sorunları açığa çıkmaya başlamıştır.
Cemal Süreya, "Folklor Şiire Düşman" yazısına -sonrasında sıkça alıntılanan- şu cümleyle başlar: "Çağdaş şiir geldi kelimeye dayandı" Hem geleneksel şiir hem de Türkiye'deki modern şiir anlayışlarında şiir, kelimeyle kurulmayan, vezin ile kafiyeye dayanan bir bütün olarak tanımlanır.⁴ Geleneksel şiirde dil, mazmunlar ve söz sanatlarıyla şairden önce belirlenmiştir; kişisellik yalnızca bu örüntülerin tekil kullanımından ibarettir. Oysa İkinci Yeni, şiirdeki "organik bütünlüğü" vezin ve kafiyede değil, kişisel üslupta arama eğilimindedir. Bu nedenle şiir artık kelimeye dayanmış, şairin kişisel yeteneğine göre biçimlendirebileceği dil anlayışı öne çıkmıştır. Cemal Süreya'ya göre, "Çağdaş şairler kelimeleri bile sarsıyorlar, yerlerinden, anlamlarından uğratıyorlar". "Çağdaş şiir"in bunu yapmasına rağmen, Türkiye'de dilin bireysel kullanımına izin vermeyen bir şiir dilini (halk şiirinin dilini) tercih edenler vardır. Cemal Süreya, "Bizde hâlâ folklora, halk deyimlerine fazlasıyla yer veren şairlerin kısır bir yolda olduklarını düşünü[r]". Folklora, halk deyimlerine fazlasıyla yer veren şairlerin kısır bir yolda olmalarının nedeni Cemal Süreya'ya göre "folklorda şiirin bugünkü entelektüel niteliğini taşıyacak yeti[nin]" olmamasıdır. ⁴ Orhan Seyfi Orhan, Kervan kitabına yazdığı 24 Ekim 1963 tarihli ön sözde "şiir, en eskilerin tarif ettiği gibi 'manzum ve mukaffa söz'dür" der. Oysa bu anlayış Garip'le birlikte "geçersiz" hale geleli çeyrek asırı geçmiştir.
Sayfa 130 - İletişim YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Eğer modernist şiir, birtakım müphemlik yaratan kavramlar yerine, dilin farklı kullanım biçimlerini belirlemek için geliştirilen dilbilim ve söz sanatları açısından analiz edilse, metni yorumlama amacına daha uygun sonuçlara ulaşılabilir. Elbette, modernist şiirin bu tür analizlere direneceği söylenebilir ama ısrarlı bir çalışmanın sonunda dilsel sapmalardaki ortak noktaları tespit etmek ve bunları adlandırmak mümkün olabilir. Böyle bir durumda imge gibi müphem bir kavramın güç kaybedecegi aşikardır.
Sayfa 211Kitabı okudu
1970'li yıllarda Marksist çevrelerde imge tartışması üzerine
İmge, "düşünce"nin karşıtı olduğu gibi; gerçekçiliğin karşısında romantikliğin, devrimciliğin karşısında gelenekçiliğin, materyalizmin karşısındaki idealizmin savunulması olarak görülür. Henüz bu haliyle Marksizmin bünyesine alınacak kadar cazip bir kavram değildir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
60 günde okudu
Türkiye'de şiirin "vezinli ve kafiyeli söz" söylemek olarak algılanmasından imge kurma sanatına dönüşmesinin yolculuğunu takip ediyor kitap. Yazara göre ilk kez Attila İlhan tarafından ortaya atılan imge kavramı, müphemliliği ve esnekliğiyle günümüze kadar tanımı yapılamamış ve yapılması mümkün olmayan bir kavram. İkinci Yeninin ortaya çıktığı 50'li yıllardan itibaren toplumcu gerçekçiler tarafından gerek ikinci yeniyi şiir dışı görmenin bir aracı olarak kullanılmış ve gerçekçi şiir-ikinci yeni dikotomisini beslemiş, gerekse şiirin bir gereği olarak görülüp toplumcu gerçekçiler tarafından sahiplenilmeye çalışılmış. 80'li yılların sonlarına doğru ise ikinci yeninin galip gelmesi ve genelleşmesiyle birlikte, günümüze kadar uzanan ikinci yeniyi yıkma ve şiiri yeniden tanımlama uğraşı sürmekte. Yazar, modern şiirin incelenmesinde dilsel oyunların dilbilim ve söz sanatları açısından analiz edilerek, bu dilsel sapmaların adlandırılabileceğini, fakat bunun yerine imge gibi müphem bir çatı kavramı kullanarak işin bir çeşit büyülü yazıma mal edildiğini söyleyerek bitiriyor.
İmgenin İcadı
İmgenin İcadıYalçın Armağan · İletişim Yayınevi · 201920 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk şiirinde 'imge' kavramı yazarın belirttiği gibi oldukça 'yakıcı' bir kavramdır. Bu kitap, tanımlanması zaten oldukça zor olan imgenin bir tanımlama denemesinden ziyade, şiirimizde imge kavramının ortaya çıkışından,yani 50'li yıllardan günümüze, şiir eleştirmenlerinin gözünden bu kavramın serüveninin peşine düşüyor. Elbette bunu yaparken İkinci Yeni şiirinin ortaya çıktığı yıllarda ve sonrasında edebiyat dünyamızdaki yankılarını da yine imgenin odağında değerlendiriyor. Bu alanda gerçekten önemli bir boşluğu dolduran gayet başarılı bir çalışma.
İmgenin İcadı
İmgenin İcadıYalçın Armağan · İletişim Yayınevi · 201920 okunma
172 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Türkçe şiirde İkinci Yeni şiirinin yerini ve dolayısıyla ilk olma özelliğini gördüğümüz bir eser. 19. yüzyılın ikinci yarısındaki ilk modernler denilen Tanzimat edebiyatı sanatçılarından itibaren Türkçe şiirin modernleşme sürecine ayna tutulmuş. Edebiyat dışındaki modernleşme çalışmalarının edebiyatı araç olarak kullanması ve ta ki İkinci Yeni sanatçılarının özerkliğe ilk adımı atmaları. Kısacası edebiyata merakı olanlar için Tanzimat, Hececiler, Garipler, İkinci Yeni üzerine okuma yapabilecekleri ve yeni bilgiler edinebilecekleri güzel bir kitap. İyi okumalar.
İmkânsız Özerklik
İmkânsız ÖzerklikYalçın Armağan · İletişim Yayınları · 201841 okunma