Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yamina Mermer

Yamina MermerBilimin Öteki Yüzü yazarı
Yazar
8.5/10
35 Kişi
125
Okunma
5
Beğeni
1.152
Görüntülenme

Yamina Mermer Gönderileri

Yamina Mermer kitaplarını, Yamina Mermer sözleri ve alıntılarını, Yamina Mermer yazarlarını, Yamina Mermer yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmanı cepte biliyorsak ya da sadece şehadet getirip ve temel ibadetleri yapmakla dinimiz tamamlandı sanıyorsak din; hayat için bir rehber olmaktan çıkıyor. İlahi olanla bağımızı korumaya devam edemiyor. Din sırf kimlikten ibaret bir hål alınca, demografik bir anketteki kutucuğu işaretler gibi "Ben Müslümanım," diyoruz.
Reklam
Bugün çekim meselesinde, elmanın düşmesine o gün Newton'un şaşırdığından daha az şaşırmamız için bir sebep yok.
“Hayatta en hakikî mürşit bilimdir” derken, parantez içinde, “yani din değildir” demeye getiriyorlar.
"Kısacası,bilimin 'felsefi' yorumunun alternatifi, bilimin 'bilimsel' yorumu değildir; bilimin 'imâni' yorumudur!"
Reklam
"Peşin hüküm ise, hüküm değildir."
Bilimin Öteki Yüzü
Bilimin Öteki Yüzü
Örnek, Newton ve kuantum teorisini hatırlattı :)
''Bir silaha rastlayan belli bir insan düşünün. Daha önce böyle bir şeyi ne görmüş, ne de işitmiş olsun. Düşünelim ki, bu insanın, karnını doyurmak veya kendini savunmak için öldürmeye ihtiyacı da olmasın. Adam eğilip silahı yerden alır, evirir çevirir, taşa vurur. Bu nesne nedir? Silahı evine götürür ve ne olduğunu anlamaya çalışır. Namlusundan tuttuğunda onun birşeyleri kırıp ezebildiğini, kendisinin tahtadan yapılmış tokmağından daha iyi işgördüğünü keşfeder. Onun için, bu silah, iyi bir tokmaktır. Onun fikri, teorisi, açık konuşalım, bir işe yarar. Başkaları ona bu acayip nesnenin ne olduğunu sorduklarında, 'tokmak' cevabını deney yoluyla ispat da edebilir... Ve işte burada, pragmatik kriterin limiti tükenir. Bir fikir veya teori 'işlediği'nde, bu, daima bizim gerçekliğini sorguladığımız şeye nisbeten oluyordur. Eğer bizim sığ ve sınırlı niyetlerimiz varsa, keşiflerimiz -ne kadar dahiyane olurlarsa olsunlar- bu asli niyetlerimizden daha büyük olamazlar. ...Tesadüfen silahı bulan adam birilerini öldürmek için daha iyi bir yol arıyor olsaydı, kesinlikle silahın gerçek işlevini keşfedecekti. Onun niyeti, silahı yapanın niyetine denk düşmüş olacaktı. Ve eğer başka biri, pragmatik deliller kullanarak bu silahın ne kadar iyi bir tokmak olduğunu göstermeye çalışsaydı, aynı adam ona gülüp geçecekti. Öyleyse, diyebiliriz ki, bir insan kendi hedeflerinin farkında olmuyorsa, ve hedeflerinin nesnelerde mevcut gerçek amaçlara mukabil düştüğünden emin olmuyorsa, pragmatik kriter, bilginin bir anahtarı olarak pek de kullanışlı değil demektir.'' -J. Needleman, A Sense of Cosmos
sebeplere güvenmeli miyiz?
...güneşin kesin olarak hayatı verme garantisini içinde taşımadığını farkettiğinde, Russell şunları söylemiştir: ''Evcil hayvanlar, genellikle onları besleyen kişiyi gördüklerinde yiyecek beklerler. Bütün bu tekdüzelik beklentilerinin, bizi yanlış yere götürme istidadı taşıdıklarını biliriz. Tavuğu hayatı boyunca her gün besleyen adam, en sonunda boynunu kopartır...''
Sebep ve sonuç arasındaki ilişkiler, mümkindir; ama, Hume'un açıkça ortaya koyduğu gibi, zorunlu değildir. Fakat bu ilişkiler üzerine kurulu kanunlara esrarengiz bir biçimde zorunluluk atfedilir. Bir ilişkinin mümkin oluşundan bu ilişkinin tekrarının zorunlu oluşuna esrarengiz şekilde sıçrayış bir 'tümevarım prosedürü'dür. Tümevarım, yine de mantıken garanti edilmez; o mümkin bir husustur. Mümkin bir ilişki ne sıklıkla tekrarlanırsa tekrarlansın, mümkin kalır. Tekrarlanırlığı, yani 'istimrar'ı, onun mahiyetini değiştirmez. Bu istimrar, onu zorunlu bir ilişkiye dönüştürmez.
346 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.