Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yaşar Düzenli

Yaşar DüzenliŞefaat Nedir Ne Değildir? yazarı
Yazar
9.0/10
1 Kişi
8
Okunma
0
Beğeni
505
Görüntülenme

Yaşar Düzenli Gönderileri

Yaşar Düzenli kitaplarını, Yaşar Düzenli sözleri ve alıntılarını, Yaşar Düzenli yazarlarını, Yaşar Düzenli yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zina, tecavüz, adam öldürme gibi büyük suçlardan hüküm giyenlerin dünyada affedilmeleri nasıl hoş karşılanmıyorsa, ahirette şefaat ile bağışlanmaları da hoş karşılanmaz..!
"Yeminle söylemek gerekir ki içinizden öyle bir peygamber( Muhammed a.s) gelmiştir ki sıkıntınızı kendi sıkıntısı bilir, âdeta üzerinize titrer; çünkü O, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur..."
Reklam
Allah Resulü, "Allah'a yemin ederim ki ben bile Allah'ın resulü olduğum hâlde, yarın bana ne muamele yapılacağını bilemem." buyurmuş ve ahirette hiç kimsenin kurtuluş garantisi olmadığını haber vermiştir. Peygamber bile ne ile karşılaşacağını bilmediğine göre herhangi bir kimseye güvenerek veya bağlanarak yahut bir gruba mensup olarak kurtuluşa erileceğine inanmak, Kur'an ve sünnetin kabul etmediği batıl bir anlayıştır. Ahirette kurtuluşa erecek kimseler, Allah'a samimi kul olanlar ve Resulullah'ın rehberliğinde iyi Müslüman olanlardır.
Ahiret hayatının emri Allah'a aittir. Hesap günün maliki Allah'tır. Peygamber, bu dünyaya gönderilmiştir; etki ve yetki alanları bu dünyadır. Peygambere düşen, mesajı sözlü/ fiili tebliğ etmektir. Hesap sadece Allah'a aittir...
Şunu unutmayın ki hayatı Allah yokmuş gibi yaşayanlar, kendilerine de çevrelerine de zulmetmiş; sınırları tahrip etmiş kimselerdir...
Kur'an, merkezi 'Allah', hedefi 'insan' olan bir hitaptır...
Reklam
Şefaat düşüncesi, dünyevi bağlamda yardım, ahiret açısından bağışlanma olarak kabul edildiğinde, her iki durum da Allah'a ait bir yetkidir. "Şefaatle ilgili bütün yetki, Allah'a aittir." Bunun gerekçesi de bellidir: "Göklerde ve yerde mutlak hükümranlık, O'nundur.
Şefaat, varlık tasavvuru açısından bir hayal, hakikat karşısında iftira, sonuç itibarıyla da kişiliği adalet ve ahlaken tüketici bir virüs mesabesindedir...
"Yaratmasında tek olan Allah, yarattıklarını yönetmede de tektir..!"
Kur'an'da, Hz. Peygamber ya da herhangi bir salih, âlim insanın şefaati konusuna, ne bir delalet ne bir işaret ne bir ima ne de hatırlatıcı herhangi bir ifade söz konusudur..!
Reklam
İnsan, kendi cinsinden olan hiç bir kişi ya da topluluğa kulluk etmemelidir. Bu çerçevede yegâne Rab olarak Allah'ı kabul edip, azabın da mükâfatın da mutlak sahibi ve yetkisinin O'na ait olduğu inancı, kendi dişındaki varlıklardan kurtuluş bekleyen zihne, ciddi bir uyan mahiyetindedir...
Hak varsa sorumluluk da vardır. Hakkını fark etmeyenin, sorumluluğunu bilmesi beklenemez. Şefaat inancı, kendisi olamadığı için sorumluluklarından kaçınan, yükünü başkasına taşıtmaya çalışan, hayata ve sonrasına dair birtakım boşluklar oluşturup, oralardan kendine sorunsuz yol bulmaya çalışan insan tipinin çaresizliğinin ifadesidir.
İnsanlar birbirlerine benzerler ancak asla birbirlerinin aynısı değildirler. Bu, onlara verilmiş ilahî bir lütuf ve değerdir. Bu hâliyle o, kendisidir ve kendisi olmak durumundadır...
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.