Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşar Düzenli

Yaşar DüzenliŞefaat Nedir Ne Değildir? yazarı
Yazar
9.0/10
1 Kişi
8
Okunma
0
Beğeni
521
Görüntülenme

En Eski Yaşar Düzenli Gönderileri

En Eski Yaşar Düzenli kitaplarını, en eski Yaşar Düzenli sözleri ve alıntılarını, en eski Yaşar Düzenli yazarlarını, en eski Yaşar Düzenli yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şefaat inancı, ben’i olmayan yada oluşturulup, geliştirilemeyen ben’liksiz bir kişiliğin varacağı kaçınılmaz noktalardan birisidir. İnsanın, bir tür kendinden kaçışı, savruluşu, görmesi ve işitmesi gerekenleri görmeden ve işitmeden kısa yoldan güvenli bir liman bulma telaşıdır. Şefaat düşüncesinin bu boyutunda, hak ve sorumluluk bilinci gelişmemiş, böylece de hakkını bilmediği için sorumluluk yüklenmekten kaçınan bir "kişilik sorunu”ndan bahsetmek de mümkün görülmektedir.
Putçuluk, kendisine yönelik zayıflık, kusurluluk, yetersizlik, çaresizlik; bunun bir sonucu olarak kimi hata, yanlış ve haksızlıklarına da bir tür meşruiyet oluşturmak gibi içerden gelen talebe karşı oluşturulan bir çıkış yoludur..!
Reklam
Allah tasavvuru, kişinin algı dünyasının temel dayanağı ve dinamosudur. Ona yönelik tasavvur ve tahayyül, insanın kendisini şekillendirme ve oluşturma zeminidir...
Şefaat, göklerin emri ve yolu değil, yerin ve sakinlerinin ihdas ettiği; çoğunlukla aldanma ve aldatmaya dayalı bir algı operasyonu, ilişki biçimidir. Yeryüzünde kurulan ve çoğunlukla “kullara kulluğu” doğuran bir tür ilişki biçiminin, düşünce ve eylemlerde bıraktığı derin izlerin, ahiret hayatına taşımak istediği, orayı da buradan oluşturma ve buna bağlı olarak kontrol altına alma çabasıdır...
"İspat edilmiş bir Allah'tan daha çok, marifet yoluyla “güvenilmiş” bir Allah inancı/imanı Kur'an'ın hedeflediği bir durumdur...
Peygamber'e yönelik şu ifade ne kadar da etkileyicidir: "Cehenneme düşmüş olan sen misin kurtaracak olan, sen mi?" (Zümer 39/19). Bu ayetin, Peygamber'in henüz dünya hayatında iken insanların iman etmeleri hususundaki aşırı isteği ve bu isteğinin karşılık bulmaması sebebiyle yaşadığı hüzünlü hâli bağlamında indiğini düşündüğümüzde, durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır. Çünkü vefatından sonra tüm peygamberlerin bir araya getirildiği gün, “Ümmetleriniz size ne karşılık verdiler?” sualine, bu konuda bize ait bir bilgi yok. Çünkü gaybı mutlak olarak bilen Sensin, Sen! cevabını vermişlerdir: (Mâide 5/109).
Reklam
Mekke müşrik toplumu, Allah'ı göklerde bir kral olarak tasavvur edince, O'nun duyması, işitmesi ve bilmesini ancak bir kralın imkânı kadar değerlendirmişlerdir. Zaten bu halleriyle onlar, Allah'ı hakkıyla takdir edememişlerdir..!
Şefaat inancı, sahih bir Allah inancından yoksunluğun kaçınılmaz sonucudur. Kendilerini böyle bir konumda görmek isteyenlerin amacı ise uluhiyetten pay almak suretiyle bunun dünyevi kazançlarına nail olmaktır..!
Ey Peygamber! Onlara de ki: Ben zorla inandırmak için sizin başınıza dikilmiş bir bekçi değilim."
İnsanlar birbirlerine benzerler ancak asla birbirlerinin aynısı değildirler. Bu, onlara verilmiş ilahî bir lütuf ve değerdir. Bu hâliyle o, kendisidir ve kendisi olmak durumundadır...
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.